Ricky traducir turco

Para que é que precisas de fertilizante?

Ricky, suni gübre ile ne yapıyordun?

Jesus, Ricky. Vais fazer uma bomba.

Bomba yapmışsın.

Corremos contra o tempo.

Zamanımız tükeniyor, Ricky.

Este não é o caminho certo.

Bu iş böyle yapılmaz, Ricky.

- Onde aprendeste a fazer isto?

- Bunu yapmayı nereden öğrendin, Ricky?

Ricky?

Ricky?

Theresa a Surpreendente pode dizer com o piscar de um olho, que aqui o Ricky é obcecado pela vizinha Collette, e que o completo desprezo dela pelos seus avanços patéticos, o obrigou a comprar um pouco de ácido gama-hidroxibutírico

İnanılmaz Teresa göz açıp kapayıncaya kadar, buradaki Rick'in komşusu Collett'e olan saplantısını ve yakınlaşma çabalarına karşı, Colette tarafından reddedilmesini anlayabilir. Takım elbisesinde taşıdığı uyuşturucu Gamahidroksibutrik asidi gecenin ileri saatlerinde içecek.

Rich Beem, Stewart Cink, TKO e Ricky Fowler.

Rich Beem, Stewart Cink. T.K. Oh ve Ricky Fowler.

Sobe aqui, Ricky Martin.

Çık bakalım, Ricky Martin.

Ricky, não gostas de mamas?

Ricky, memeleri sevmez misin?

Raios...

Hey, Ricky!

Ricky! O presidente Kennedy disse que nos iamos até à lua!

Başkan Kennedy aya gittiğimizi söylüyor.

Ricky Patrick O'Reilly, estás a fazê-lo novamente.

Ricky Patrick O'Reilly, yine yapıyorsun.

Ricky.

Ricky.

Ricky...

Ricky.

Minha mãe, antes de morrer disse : "Ricky..." "se sempre verdadeiro contigo próprio".

Annem ölmeden önce dedi ki :, "Ricky kendine karşı hep dürüst ol".

Ricky, isto pode ser uma surpresa para ti, miúdo.

Ricky, seni şaşırtabilir, evlat.

Ricky, senta-te.

Ricky, otur.

És uma cria, Ricky.

Daha yavru ayısın, Ricky.

Sim, Ricky.

Evet, Ricky.

Bebe! Então, Ricky, como estás, rapaz?

Selam Ricky, ne var ne yok dostum?

Ricky, isso é de doidos.

Ricky, saçmalama şimdi.

Ricky, isso não!

Ricky, olamaz!

Ricky, então rapaz.

Ricky, yapma be hacı be.

Caramba, Ricky.

Hasiktir Ricky.

Sinto-me mal pelo que fiz com o Ricky.

Ricky'e yaptıklarım yüzünden kötü hissediyorum.

- e dar o dinheiro ao Ricky!

Sonra da herkesten para toplayıp Ricky'e parasını geri verebilirim. Süper!

Não sei o que aconteceu.

Ricky, ne oldu bilmiyorum.

Ricky, ouve-me!

Ricky, Ricky, dinle beni. Dinle bir.

Chega de jogos, Ricky.

Bıktım bu oyunlarından Ricky!

- Ou é isto, ou enfiar uma cerveja pelo traseiro.

- Ricky, ya bunu yaparız ya da huniyle götümüze bira akıtırız.

Esqueci-me de dizer, Ricky.

- Lan bunu demeyi unutmuştum Ricky. - Ne?

Temos que cheirar mais duas.

- Hayır! - İki tane daha lazım Ricky!

Jesus, Ricky!

Oha Ricky!

Ricky, conseguimos, rapaz.

Ricky, Ricky, Ricky, başardık dostum!

Ricky, foram só duas doses.

Ricky, Ricky, zaten iki fırt çektin ya.

Vou trazer o dinheiro das tuas pizzas e tu sabes disso, Ricky!

O pizzaların parasını getireceğim sana biliyorsun bunu Ricky!

Ricky, pega o dinheiro.

Ricky, al paranı getirdim.

Entra na carrinha!

Atla minibüse Ricky!

Que querias que fizesse?

Ricky, daha ne yapayım ya?

Boa atitude, Ricky.

Böyle devam et Ricky.

Ricky Ricardo e eu fizemos salsa juntos uma noite.

Ricky Ricardo'yla bir gece salsa yapmıştık.

- O Ricky está lá.

Ricky onunla.

- Vamos ajudar-te, Ricky!

- Sana yardım edeceğiz, Ricky.

Ouve, Ricky, aconteça o que acontecer, eu amo-te, sempre.

Dinle Ricky, ne olursa olsun... Seni hep seveceğim.

É do meu chefe da segurança, Ricky Tobar.

Güvenlik şefim Ricky Tobar'ın.

Deve ser o Sr. Paul Nichols, o patrão do Ricky.

Patronu Bay Paul Nichols olsa gerek.

Ele não é seu advogado, Ricky.

O senin avukatın değil Ricky.

Vamos lá, Rick.

Yapma Ricky. Senin kumaşında yok böyle bir şey.

Há quanto tempo me conheces, Ricky?

Beni tanırsın sen

- Ricky!

- Dur!