Rift traducir turco

Atrás daquelas colinas. É o Great Rift Valley.

Şu tepelerin arkasında Büyük Çöküntü Vadisi var.

A oeste de Ol Ari Nyiro, a terra declina até ao Rift Valley.

Ol Ari Nyiro'nun batı sınırında... toprak sarp bir eğimle Çöküntü Vadisine doğru iniyor.

- Um RIFT.

- Bir GFZKER.

Um vasto precipício, o grande Rift Valley, abriu completamente um dos lados de África.

Upuzun bir yarık,... Rift Vadisi, Afrika'nın bir kısmını ayırıyor.

O Vale do Rift na África Leste têm três dos maiores no mundo :

Doğu Afrika'daki Rift Vadisi, dünyanın en büyük göllerinden üçüne sahiptir.

Vamos para a fenda.

yarığa kadar yarışalım mı race you to the rift.

- A fenda fechou-se.

Rift ( yarık ) çöktü

Não temos um abridor de fendas.

rift blaster'ımız da yok..

Me quebrou, e me deixou.

You broke my heart and you left.. to this day, l feel the rift.

TRIPPING THE RIFT : THE MOVIE

TRIPPING THE RIFT THE MOVIE

As possíveis advertências de que este alinhamento do sol e do centro da galáxia, conhecida como buraco negro, poderia trazer consequências terríveis, acredita-se que se tenham repetido num grande número de culturas antigas.

Onların muhtemel uyarıları, Güneş ile Galaksinin, "Dark Rift" olarak bilinen bu diziliminin, korkunç sonuçlar doğurabileceği yönünde, pek çok eski uygarlığın başına bunun geldiğine inanılmakta.

A maioria destes fins de tempos apocalípticos, as predições e visões do futuro centram-se no facto de que quando o Sol se dirigir para o buraco negro ( DARK RIFT ), será muito mau, e este é o momento do cataclismo,

Kıyamet zamanına yönelik bu inanışların çoğu, gelecek üzerine tahminlerin ve görüşlerin odaklandığı gerçek Güneş "Dark Rift" e yükselince çok kötü olacak, ve buda felaketin başlangıcı, ve yıkım zamanı olacak.

Alguns acreditam que interpretavam a previsão do alinhamento de 2012 num campo de jogo de bola místico, onde a bola que passa pelo aro, se refere ao alinhamento do sol com o centro da galáxia, conhecido como buraco negro.

Bazı inanışlara göre 2012 ye yönelik tahminlerini bir top oyununa aktarmışlardır, oyunda top delikli bir kayanın içinden geçirilmekte ve bu hareketle Güneş ile galaksinin merkezinin dizilimi, Dark Rift olarak bilinen olay, temsil edilmektedir.

O campo de jogos é a Via Láctea, a bola é o Sol do solstício de Dezembro. e o aro por onde a bola entra é o buraco negro da Via Láctea.

Oyun alanı Samanyolu Galaksisi, top Aralık Solstice Güneşi, ve altın yüzükse "Dark Rift" tir.

E porque é que o buraco negro no centro da Via Láctea parece ser um lugar tão poderoso?

Ve niçin Samanyolu'nun merkezi olan "Dark Rift" böylesine güçlü bir yer olacak?

O Rift Valley em África há milhões de anos.

Afrikada'ki Çöküntü Vadisi. Dört milyon yıl öncesi.

O Philip disse que quando o Danny esteve no Vale do Rift, encontrou alguns papéis na mochila da Helen com o nome dele.

Philip bana, Danny'nin Çöküntü Vadisi'ndeyken Helen'in çantasında kendi isminin yazılı olduğu bazı evraklar bulduğunu söyledi.

Na borda do Grande Vale do Rifte, na África, sublevações geológicas criaram as Montanhas Simien da Etiópia.

Jeolojik kabarma Büyük Afrika Rift vadisinin kenarında Etiyopya'nın Simien dağlarını oluşturmuştur.

O primeiro de muitos lagos no leste do Vale do Rift africano.

Doğu Afrika'nın Büyük Rift Vadisi'ndeki birçok gölün ilki.

Mais a norte, ao longo do Vale do Rift, a terra abre-se numa enorme extensão de pastagens.

Daha kuzeydeki Çöküntü Vadisinin ucu engin bir çayırlığa açılıyor.

Estou a sobrevoar o Grande Vale do Rift na África Oriental.

Burası, Doğu Afrika'nın Büyük Yarık Vadisi.

Estou a sobrevoar o Grande Vale do Rift na África Oriental.

Doğu Afrika'nın Büyük Yarık Vadisi üzerindeyim.

Saiu uns anos depois.

Sanırım RIFT de birkaç yıl sonra başladı.

O R.I.F.T colocou um vídeo do Martin online.

RIFT, Martin'in bir videosunu nete yükledi.

Existem militares do RIDT em conflito.

RIFT ile birlikte aktif ordu personelleri de var.

Foi atingido pelo'Rift'.

Rift yedi.

O exame deu negativo para hanta, febre de Rift Valley, ebola...

- Test sonuçlarında Hanta... -... Rift Vadisi ve Ebola negatif çıktı.

- Sim, bem... Não é um "Oculus Rift".

Evet, bu bir Oculus Rift değil sonuçta.

Ele tem um abridor de fendas.

Onun Rift Blaster'ı var.

O paleontólogo Richard Leakey e a sua família, descobriram provas sólidas no Vale do Rift, no Quénia.

Paleontolog Richard Leakey ve ailesi

Provas que mapeiam a evolução dos nossos antepassados humanos.

Kenya'nın Rift Vadisi'nde ki sağlam kanıtları açığa çıkardı, bizim çok eski insan atalarımızın evrimini kaydeden kanıtlar.

- Reston, febre do Vale de Rift. " Mas que...

- Rift Vadisi Humması mı?