Translate.vc / portugués → turco / Riviera
Riviera traducir turco
255 traducción paralela
Durante oito anos, estive na Riviera, com a minha fonte de inspiração, à espera que o grande artista emergisse e dissesse alguma coisa de grande importância.
Sekiz yıl Riviera'da içimdeki yazarın çıkmasını ve derin bir şey söylemesini bekleyerek sırt üstü yattım.
Aquelas noites de Junho na Riviera, quando nos sentámos sob o céu tremeluzente, a apanhar banhos de luar no Mediterrâneo.
Riviera'daki haziran gecelerinde... pırıl pırıl gökyüzüne bakarak oturur... Akdeniz mehtabını seyrederdik. Genç ve tasasızdık.
Cá está a praia de Acapulco. A Riviera do México.
İşte burası Acapulco sahili.
A lua-de-mel será passada na Riviera e em Itália.
Balayımızı Riviera'da geçirip oradan da İtalya'ya geçeceğiz.
Em Junho, passeavas em Cannes, com um gigolô.
Haziran'da yanında bir jigoloyla Riviera'daydın
Na manhã seguinte, eu era a mulher mais famosa na Riviera Francesa.
Ertesi sabah, Fransız Riviera'sındaki en ünlü kadındım.
E, se houver algum crime na Riviera, a polícia suspeita de nós.
- İlk kuşkulanacak bizleriz.
Mas ele achava que frequentar Palm Springs, St. Moritz e a Riviera era uma patetice.
Palm Sprigs'ten buraya St Morizt'e ve Riviera'ya gelmeyi aptallık olarak görüyordu.
Por que veio para a Riviera?
Neden Riviera'ya geldiniz?
Esta noite, verá uma das coisas mais fascinantes da Riviera.
Riviera'nın nefes kesen manzaralarından birini göreceksin.
E encontrei isto! Uma lista de toda a gente na Riviera com jóias valiosas.
Bir de bunu, Riviera'da çalınacak mücevheri olan herkesin listesini buldum.
NaRiviera?
Riviera?
Acho que não irei àRiviera esse verão, ficarei por aqui.
En iyisi bu yazı Riviera'da geçirmek. Buradan uzak kalmak.
Vou praRiviera.
Riviera'ya gidiyorum.
E, depois daRiviera, acho que vou praAtenas.
Riviera'dan sonra, Atina'ya gitmeyi düşünüyorum.
Toda a gente está de regresso de Deauville, na Riviera...
Herkes Deauville'den döndü, Riviera...
Mandá-lo para a Suíça, para a Riviera, qualquer lugar.
Onu İsviçre'ye, Riviera'ya, herhangi bir yere yolla.
Será que um dia serei feliz de novo... como era no início daquele verão lindo na Riviera...
Eskisi gibi mutlu olmayacak Riviera'daki o muhteşem yaz başlangıcında olduğumuz gibi sadece bir yıl önce?
Só que desta vez, na Riviera Italiana.
Bu sefer İtalyan Rivierasına.
Ele quer a Riviera, mas eu pendo mais para as Cataratas do Niagara.
- Bunu tartıştık. O, Riviera'ya, ben de Niagara Şelaleleri'ne gitmek istiyoruz.
Sahara, Riviera, Desert Inn, o Sands e o Flamingo.
Sahara, Riviera, Desert Inn, Sands ve Flamingo.
- Riviera.
- Riviera.
Sahara, Riviera, Desert Inn... Sands e Flamingo.
Sahara, Riviera, Desert Inn Sands ve Flamingo.
Sands, Sahara, Flamingo, Desert Inn, Riviera.
Sands, Sahara, Flamingo, Desert Inn, Riviera.
Estamos no Hotel Riviera.
Riviera Oteli'ndeyiz.
- Ele está no Riviera.
- Riviera'da.
Eu estarei no Riviera, com o Mr. Santos.
Ben Riviera'da Bay Santos'layım.
Estou no Riviera.
Riviera'dayım.
Na Costa Azul?
Riviera'ya mı?
Além disso, odeio a Costa Azul.
Zaten Riviera'dan nefret ederim.
Não vamos para Saint-Paul-de-Vence Passamos todas as férias
Riviera'da geçmez bizim tatillerimiz.
Tem um castelo na Normandia, uma vila na Riviera... Um iate em Monte Carlo... O solteiro mais cobiçado...
Normandiya'da bir şato, Riviera'da bir villa Monte Carlo'da özel yatı olan, buraların en seçkin bekarı.
Eu prefiro a Côte d'Azur.
Riviera'ya gideceğim.
Mar, areia e sol fazem de Paignton a rainha da Riviera Inglesa.
Deniz, kum, güneş Paignton'ı popüler yapan şeyler.
Riviera, Capri.
Riviyera, Kapri.
Presumivelmente, quando se casar com ela, vai querer uma casa na Riviera, um carro veloz, uns amantes...
- Asıl önemli olan bir şekilde yaşayabilmeniz değil. Tahminen, Marguerite'yle evlendiğinde Riviera'da bir ev, hızlı bir araba ve birkaç metres isteyeceksin.
Não gosta da Riviera?
Riviera'yı sevmedin mi?
Paris e depois uma semana na Riviera.
Oh, Paris, uh, V. George, sonra Riviera'da bir hafta.
E um tipo de tornado atingiu a Riviera.
Tam bu sırada, Riviera'da... yeri göğü inleten bir fırtına kopar.
- Na Riviera.
- Riviera'dan.
Dir-se-ia que eles estão de férias na praia.
Yani Riviera'da tatildeler.
Contam ficar mais um bocado pelo litoral?
Riviera'da uzun süre kalacak mısınız?
Tem vista para a Riviera inglesa.
Aşağıda, ağaçların arkasında...
Por acaso esta semana o tempo tem estado húmido mas costuma estar bom tempo na Riviera inglesa.
Bu hafta genelde nemli oldu, gerçekten... ama normalde bayağı şımarmıştık... burada İngiliz Riviera'sında.
E não falo do Hillcrest... Ou do Riverside ou do Riviera.
Ve orası Hillcrest ya da Riverside veya Riviera değil.
Há três anos, dirigia a Marlene Dietrich e o Beethoven, em Nice...
3 yıl önce Riviera'da Marlene Dietrich ve Ludwig Beethoven'ı yönetmiştim.
Não, hoje não tive tempo para pilhar a Riviera para a tua cerveja.
Hayır, bugün senin biran için Riviera'nın altını üstüne getirmeye vaktim yoktu.
O James Bond é normalmente chamado para missões na Riviera. Acompanhado pelas belas mulheres 007 de biquíni.
James Bond bir görev aldığı zaman, Riviera'da, 007'si bikinilerin içindedir.
Tu dizes Califórnia e eu digo Riviera Francesa.
Sen Kaliforniya diyorsun. Ben Fransız Riviera
É uma pena, podíamos divertir-nos na Riviera
- Yazık. Riviera'da büyük bir patlama yapabilirdik.
Está a ir para a Riviera?
Riviera'ya mı gidiyorsun?