Translate.vc / portugués → turco / Rodney
Rodney traducir turco
1,655 traducción paralela
O porco do Rodney entrou no meu carro e lambeu o volante.
İğrenç Rodney arabama girdi ve direksiyonumu yaladı.
Até o Rodney.
Rodney bile.
O Rodney também estava a caminho do seu destino.
Rodney de olması gereken bir yolculuktaydı.
Está tão ansioso para voltar à Terra, Rodney?
Dünya'ya dönmeye o kadar mı heveslisin, Rodney? Bunun sadece benimle ilgisi yok.
Rodney McKay, Ronon Dex e Teyla Emmagan.
Ronon Dex. Teyla Emmagan.
Não é uma corrida, Rodney.
Bu bir yarış değil, Rodney.
Daedalus ainda está em reparo, Rodney, não poderemos usá-la até que ela possa voar.
Daedalus hâlâ tamirde Rodney. O uçana kadar geçitler ekemeyeceğiz.
Sim, Rodney, algas.
- Evet, Rodney. Su kabakları.
John, você está bem atrás na cota do Rodney.
John, Rodney'nin kotasının çok arkasındasın.
Esqueça a cota do Rodney!
Rodney'nin kotasını unut gitsin.
Ela está louca?
- Hepsi çıldırmış, Rodney.
Então Rodney e eu estamos aqui a esperar a equipa voltar.
Rodney ve ben ekibin dönmesini bekliyorduk.
De acordo com a pesquisa que Rodney fez antes de se juntar ao fã-clube do Lucius aquele líquido que ele bebe contém algum tipo de química, no organismo causa um secreção de feromônios.
Lucius'ın hayran klübüne girmeden önce Rodney'nin yapabildiği araştırmaya göre adamın içtiği sıvı bir çeşit kimyasal barındırıyor.
Posso te dar algo? Não, Rodney.
Hayır Rodney.
"Pode descolar", isso é muito emocionante.
Fırlatmaya hazır. Bu çok heyecanlı. Teşekkürler Rodney.
Obrigado, Rodney! Está bem, aqui vamos nós.
Peki, işte başlıyor.
Rodney.
Rodney!
Rodney?
Rodney?
Tens uma seta, Rodney, no teu glutéo superior.
Bir ok saplandı sana, Rodney, Gluteus Maximus'una.
Nunca tratei um bebé tão grande na minha vida.
Cidden, Rodney, hayatımda daha büyük bir bebeği tedavi etmemiştim.
Rodney, tenho a certeza que pensaram nisso antes de virem até aqui.
Eminim o kadar yolu gelmeden önce bunu düşünmüşlerdir, Rodney.
John, achas que podes dispensar o Rodney da tua equipa?
John, Rodney'yi ekibinden ayırmaya kıyabilecek misin?
Sabes Sam, este não é o Rodney McKay de que ouvi contar histórias.
- Sam, hakkında öyküler duyduğum Rodney McKay değil bu. - Biliyorum.
Ele fica bem. Isso é reconfortante Rodney.
Çok rahatlattın, Rodney.
Devagar, Rodney, você está babando.
- Evet. - Evet.
Por favor. O Alto Conselho está esperando.
- Rodney, ağzının suyu akıyor.
Rodney?
Rodney? - Hmm?
Como Rodney está indo com o banco de dados?
- Rodney veritabanında neler buldu?
Prossiga. Precisamos de você e o Rodney na sala de controle imediatamente.
- Sana ve Rodney'ye kontrol odasında derhal ihtiyacım var.
Aprecio sua oferta Rodney.
Önerine minnettarım, Rodney.
Logo saíremos do hiperespaço. Como está indo, Rodney?
Yakında hiperuzaydan çıkacağız.
Rodney, o que está acontecendo? Rodney?
Rodney, neler oluyor?
Abra aquela porta, Rodney, ou será uma viagem curta.
- Çatıyı aç, Rodney yoksa çok kısa bir yolculuk olacak!
- Rodney, faça algo.
- Rodney, bir şeyler yap.
Não, mas há indicações de que ela está a pensar.
Hayır, Rodney, ama onun düşündüğüne dair belirtiler var.
Rodney, espera um minuto.
Rodney, bir dakika buraya gel.
A actividade neural dela suporta a hipótese do Coronel Sheppard, Rodney.
Sinirsel hareketliliği Yarbay Sheppard'ın hipotezini destekliyor, Rodney.
Rodney disque o maldito portal.
Rodney, lanet geçidi tuşla.
Apesar do fato que foi sua incompetência que permitiu que ele fosse capturado. Rodney.
Senin yetersizliğinin onun yakalanmasına sebep olmasına rağmen.
- Sinto muito, mas não há discussão no fato que foi o código que fornecemos aos Genii... que foi usado para nos atrair àquele planeta que em que fomos emboscados.
- Rodney. - Üzgünüm, ama Geniilara sağladığımız kod olduğu tartışmasızdı bizi tuzağa düşürüldüğümüz gezegene geçmek için kullanıldı.
Falou bem, Rodney. Só fique atrás de mim.
- güzel söyledin, Rodney.
- Sim, Rodney, sabemos.
Bunu bilemeyiz. Evet, Rodney biliyoruz.
Não, Rodney, não estamos.
Hayır Rodney, söylemiyoruz.
É isso que estamos a fazer, Rodney.
Yaptığımız da bu, Rodney,... ama robot yaşam sinyalleri tespit etti.
John Sheppard.
Rodney McKay.
Rodney!
Rodney.
Tu, a Elizabeth... o Ronon, o Carson, até o Rodney, são a coisa mais parecida com...
Sen... Elizabeth... Ronon,
Está tudo bem Rodney.
Sorun değil, Rodney.
Lentamente.
- Nasıl gidiyor Rodney? - Yavaş.
Temos que ir mais rápido Rodney.
Çok daha hızlı gitmeliyiz, Rodney.
Rodney?
Rodney!