English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Romance

Romance traducir turco

3,161 traducción paralela
Eu conheci o baterista... dos My Chemical Romance num núcleo de bateria em Daytona Beach...
Daytona sahillerinde My Chemical Romance'nin davulcusuyla tanıştım.
Eu forjei a carta para os My Chemical Romance.
My Chemical Romance'dan gelen mektup sahte.
Sinto-me como se tivesse entrado num romance do Tom Clancy.
Kendimi bir anda Tom Clancy romanında sandım.
O velho truque do romance em local de trabalho.
Eski iş ortamı aşkı numarası.
Perdi peso com a turbulência do romance. Importam-se que adie o chá?
Bu romantizm fırtınası sırasında biraz kilo verdim de o yüzden, çayı başka bir zaman içsek olur mu?
Nada de romance, entre os dois.
Aman romantizm havasına girmeyin ikiniz de.
Alguém sabe que elementos do romance indicam que é do movimento romântico?
Romanın hangi öğelerinin onu Romantik akımın bir parçası kıldığına dair fikri olan var mı?
Que elementos do romance indicam que é do movimento romântico?
Romandaki hangi öğelerin onu Romantik akımın bir parçası kıldığı konusunda.
Que romance?
Hangi roman?
Romance sem dinheiro é bem foleiro.
Parasız romantizm sıkıntı yapar.
Acho que é um romance, Dewey, de vez enquanto dá merda.
Arada umursamayı değişik buluyorum Dewey.
É um romance?
Roman falan mi?
Escrita por mim como a porra de um romance.
Benim yazdığım, roman olarak.
Isto é só um estúpido romance. "
Aptalca bir girisim bu. "
Isso é um romance?
Roman falan mı?
Isto é só um estúpido romance. "
Aptalca bir girişim bu. "
Acabei de ler um óptimo romance inglês, cheio de extraterrestres e marcianos... que invadem a Terra usando raios e armas químicas.
Işınlar ve kimyasal silahlar kullanarak dünyayı işgal eden yaratıklar ve Marslılarla dolu inanılmaz bir İngiliz romanı okudum.
Nesse momento sabia o que era o romance.
Sağ sonra ne romantizm olduğunu biliyordum.
É algum código lesbiano para "romance"?
Biraz romantizm için kızlar arasındaki şifre mi bu yoksa?
Lembro-me que atirou o último romance dele para o outro lado do nosso quarto.
Son romanını, nasıl attığını hatırlıyorum.
Recomendo que leiam o romance e para aguçar o apetite, fiz fotocópias do primeiro capítulo...
Size, romanı okumanızı tavsiye ederim. İştahınızı kabartmak için, birinci bölümünü -
Acho que mesmo no romance, vão ver que a Rhoda não é a típica menina de 8 anos.
Romanda bile görebilirsiniz ki, Rhoda, tipik bir 8 yaşında çocuk değil. Sadece hademe -
- Um novo romance.
- Yeni bir ilişki işte.
Sabes, cavalheiros na minha situação não têm muito romance nas suas vidas.
Benim şartlarımdaki adamların hayatlarında romantik şeylere pek yer yok.
A DULCE CHACÓN PELO SEU MARAVILHOSO ROMANCE.
Harika romanı için Dulce Chacon'a
Pode acabar com o romance.
- Ona âşıksa ayrılırlar zaten. - Ne? !
O novo romance da Bree teve um início animado...
Bree'nin yeni aşkı hareketli başladı.
Romance fatal.
Ölümcül Romantizm :
Ninguém se surpreendeu com o romance que já todos conheciam, mas a surpresa veio com o fim trágico e inesperado dos amantes.
Herkesin gönül macerasından haberi vardı ; fakat âşıkların beklenmedik sonu herkesi şok ederek geldi.
Seria agradável dizeres algumas palavras... ao Étienne sobre o seu romance, para ele saber que tu gostaste.
Etienne'in romanını beğendiğine dair birşeyler yazman.. iyi olabilir bence.
Queremos fazê-lo de modo a não estragar o romance e...
Biz bunu romantizmi öldürmeyecek bir yoldan yapmak istiyoruz.
Romance verdadeiro.
Gerçek romantizm.
Escrever um grande romance.
Harika bir roman yazmak.
Imagina fazer isso num romance.
Bunu bir romanda yaptığını düşünsene.
É triste dizer, mas logo aprenderá... que romance de verdade é algo raríssimo.
Üzgünüm ama bunu yakında öğreneceksin. Dünyada çok az romantizm vardır.
Para dominar a arte do resumo do livro, apanha qualquer romance, não importa quando foi escrito, e concluis que o personagem principal é um homossexual assumido.
Kitapla ilgili bir yazı hazırlamanın ustası olmak için hangi tarihte yazıldığına bakmadan herhangi bir roman seçin ve ana karakterin gizli homoseksüel olduğunu iddia edin.
Tenho andado por aí feito idiota, a tentar aprender as características do romance.
Çünkü ben bir aptal gibi ortalıkta dolanıyordum, romantizmin gerekliliklerini öğrenmeye çalışıyordum.
Casas, o romance desaparece, a mulher engorda.
Evlenince romantizm sona erer, karın kilo almaya başlar.
Desculpem ter estragado o romance companheiros, mas o teu transplante foi aprovado, Bagwell.
Romantizmi bozduğum için üzgünüm beyler. Hastane isteğin kabul edilmiş Bagwell.
O romance deles dura há décadas.
Aşkları yıllardır devam ediyor.
Este romance de conto de fadas prendeu a imaginação do mundo.
Onların destansı aşkı, dünyanın hayaliyle bütünleşti.
Um romance sobre assassino internacional.
Uluslararası çalışan suikastçılarla ilgili.
Estás a dizer-me que vais voltar para aquele tipo de quem foi desse ideia de romance dois-por-uma noite no caminho do cão?
Sen bana, seni köpek eşiğinde beceren adam.. ... geri döneceğini söylüyorsun öyle mi?
Sabia do romance?
İlişkilerini biliyor muydun?
Quanto tempo durou o romance?
- İlişkiniz ne kadar sürdü?
Coloquei o corpo na casa do Matt porque sabia que o seu romance com a Ann seria descoberto.
Cesedi de Matt'in garajına bıraktım çünkü Ann'le olan ilişkisini biliyordum.
É um romance secreto.
- Bilmiyorum. Ama gizli bir aşk.
Um romance.
Bir aşk filmi.
Romance?
Romantik olmak?
Vocês sabem que escolhemos a música "Sing"... dos Chemical Romance para o Campeonato Regional?
My Chemical Romance'le...
Por falar em romance!
Şu kanka aşkınız yok mu...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]