Translate.vc / portugués → turco / Runner
Runner traducir turco
145 traducción paralela
- Rum Runner.
- Rom Kaçakçısı.
- Porquê Rum Runner?
- Niye Rom Kaçakçısı?
Brigadas especiais da Polícia, as UNIDADES BLADE RUNNER, tinham ordens para abater qualquer Replicante, quando detectassem um.
KESKİN NİŞANCI BİRİMLERİ adı verilen özel polis ekipleri dünya sınırlarına giren bütün kopyaları öldürmekle görevlendirilmişti.
Ele diz você Blade Runner.
Diyor ki siz "Keskin Nişancı".
Preciso da magia do velho Blade Runner.
O eski nişancıya ihtiyacım var. Senin büyün gerek.
Sou Deckard. Blade Runner. 26354.
Ben Deckard, keskin nişancı 26354.
Prancy Blue está a ganhar por um pescoço. Completely Fine em 2º e Admiral's Runner, 3º. 4º Heavy Reigns e High Compression logo atrás.
Çılgın Lou boyun farkıyla önde Komple Güzel ikinci, peşlerinde Amiral'in Postası üçüncü... sonra Yoğun Yağış ve arkasında atağa kalkan Yüksek Basınç...
Isto parece um desenho animado.
Road Runner çizgi filmi gibi.
Papa-Léguas?
Road Runner?
Papa-Léguas!
Road Runner!
Sobe as escadas!
Road Runner! Merdivene!
- Rocco "O contrabandista de rum"... raspou o Rico "O Rato" com o seu revolver, para roubar as suas receitas de rum contrabandeado!
- Rocco the Rum Runner... - Söyledin!
Dêem as boas vindas a Garfunkel, Messina, Oates, e Lisa... que vão cantar o seu êxito no 2, "Born to Runner-up."
Karşınızda Garfunkel, Messina, Oates ve Lisa iki numaradaki "2.lik İçin Doğduk" şarkılarını söyleyecekler.
Bip Bip!
Road Runner.
O coiote faz uma fisga e lança-se agarrado a um foguete. É isso que estão aqui a fazer?
Çizgi filimdeki çakal, Road Runner'i kovalarken sırtına roket bağlayıp böyle bir şey yapmıştı.
Quando acabarem o vosso movimento de "Road Runner", estarão a 35 mil Kms por hora... por detrás do asteróide.
Şimdi, Road Runner roketleriyle hızlanmanız bittiğinde saatte 36000 km hıza ulaşmış olacaksınız. Göktaşının arkasına yaklaşacaksınız.
Pensa em correr depressa, como o Bip Bip, está bem?
Sadece düşün ve "Road Runner" gibi çok hızlı koş.
Levo o "runner" para casa.
Runner'ı eve götürüyorum.
Tinha um no Blade Runner e era bem fixe.
Peki Harrison Ford? Blade Runner filminde bir tane kullanıyordu. Çok hoştu.
Vai ser o Star Runner dos Memphis Chickens!
Memphis Tavşanları'nın yıldız koşucusu olacakmış!
Que tal o Road Runner do Hoffman e o Coiote do O'Fallon?
Peki Hoffman'ın Roadrunner'ıyla O'Fallon'ın çakalı arasında?
- Um Tweety e um Road Runner.
- Tweety ve Road Runner'ı.
Aquele miúdo parece o Bip-Bip.
Çocuk, Road Runner gibi.
Vou mostrar-lhe o Bip-Bip que há em mim.
Poposundaki Road Runner gibi olacağım.
Indian Runner.
Indian Runner.
Querida, já ouviste falar de um cavalo chamado Indian Runner?
Canım sana çok önemli bir sorum var. Indian Runner diye bir at biliyor musun?
Apostei aquelas mil libras no Indian Runner, para ganhar.
O 1000 pound'u Indian Summer'a yatırdım.
Mary, que sabes sobre o cavalo Indian Runner da tua mãe?
Mary, annenin atı Indian Runner hakkında ne biliyorsun?
Esperava que ele apostasse no Indian Runner na "November Handicap".
At yarışında Indian Runner'a yatırması için.
- É o Indian Runner.
- Indian Runner bu.
Quem é que terá ouvido falar no maldito Indian Runner?
Lanet Indian Runner'ın adını bile duyan var mı ki?
Um sujeito na Lottie dera-me dinheiro para apostar no Indian Runner.
Lottie'de birisi bana Indian Runner'a yatırmam için vermişti.
Tanto quanto sabia, o Indian Runner não prestava.
Bence iyi bir fikir değildi.
Então, apostei tudo no Indian Runner.
O yüzden hepsini Indian Runner'a yatırdım.
Até na universidade a estudar os desenhos animados do Bip Bip, tinha que desviar o olhar.
Üniversitede bile Road Runner çizgi filmini irdelerdim... Önüme bakmalıydım.
Sempre me perguntei porque é que o coiote nunca comprou um todo-terreno.
Çakalın neden Road Runner'ı satın almadığını her zaman merak ederdim.
Tinha dinheiro para comprar montes de explosivos em skates, e não tinha para comprar um todo-terreno.
Roketli patenleri almak için yeterli parası vardı... Road Runner'ı yalnız bıraktı.
Temos uma Four-Runner.
Ciple geldiler.
Já viu o Blade Runner?
Blade Runner'ı izlemiş miydiniz?
Os papa-léguas são demasiado espertos para caçar e comer.
Road runner çok zeki ve hızlı yakalayıp yiyemezsin.
Os Papa-léguas existem!
Road Runner gerçekten var!
Começámos no Light e depois fomos para o Road Runner, e depois ao Double Down, a seguir estivémos no Copper K, e fomos parar ao Drai's.
Ih, Light Klüp'başladık ve sonra Road Runner'a gittik, ve ordan da Double Down'a, ve sonra Copper K'ya gidip, ve sonra Drai'Klübte bitirdik.
The Kite Runner. Um grande livro.
The Kite Runner ( Uçurtma Avcısı ) Harika bir kitaptır.
Slow Runner.
Slow Runner.
É uma espécie de junção entre o Blade Runner e Field of Dreams.
Sanırım... Blade Runner Field of Dreams buluşması gibi.
O Blade Runner e Field of Dreams juntos?
Blade Runner Field of Dreams buluşması mı?
- Realizador do "Gladiador", "Blade Runner".
Oscar'lı yönetmen... Gladyatör, Bıçak Sırtı.
O premiado realizador de "O Gladiador", "Blade Runner"...
Gladyatör ve Bıçak Sırtı'nın ödüllü yönetmeni.
O Nuart tem em exibição a montagem definitiva e revista do "Blade Runner".
NuArt, Blade Runner filminin, yenilenmiş kesinlikle kesintisiz yeni versiyonunu çıkarmış.
- She's a Runner.
- "She's a Runner." - Billy Squier.
"Runner back".
Koşucu.