Translate.vc / portugués → turco / Russia
Russia traducir turco
3,183 traducción paralela
O primeiro passo da nossa jornada vai de Eugene-Oregon a Chelyabinsk-Russia.
Yolculuğun ilk ayağında Oregon, Eugene'den Rusya'daki Chelyabinsk'e gideceğiz.
Boa tarde, sou Ivan Kudryavtsev e está a assistir ao Canal24-Russia, continuamos a seguir o evento que ocupa a atenção da imprensa internacional e é a notícia mais comentada na Rússia.
Tünaydın, ben Ivan Kudryavtsev, Rusya Haber Kanalı 24'ü izlemektesiniz. Tüm dünya basınının dikkatle izlediği olay hakkında yakın takibimizi sürdürüyoruz. Olay, bugün de Rusya gündeminin zirvesindeki yerini koruyor :
O Canal24-Russia 24 continua a informar sobre os últimos desaparecimentos no norte dos Montes Urais, onde cinco documentaristas americanos desapareceram misteriosamente no mesmo sítio que, em 1959, o grupo de Igor Dyatlov morreu.
Ural Dağları'nın kuzeyindeki en son kayıp olayının araştırmasını takip etmeye devam edeceğiz. 1959'da Igor Dyatlov idaresindeki grubun öldüğü aynı bölgede beş Amerikalı dağcı esrarengiz biçimde ortadan kayboldu.
"Nunca mais volte na Rússia, ou vou eu mesmo entregar-te algemado ao reu Czar".
'Bir daha Rusya'ya gelirsen seni Çara ellerin kelepçeli olarak kendi ellerimle veririm'dedi.
A sua família emigrou da Rússia Há 10 anos.
Ailesi on yıI önce Rusya'dan göçmüş.
Sabemos que há tempos atrás, passou muito tempo na Rússia.
O zamanlar Rusya'da fazla zaman geçirdiğini biliyoruz.
A Rússia pretende acesso total.
Rusya tam erişim istiyor.
A morte é uma forma de arte na Rússia.
- Öldürmek Rusya'da bir sanattır.
A Rússia vai tratar disto a partir de agora.
Bundan sonrasını Rusya halledecek.
Telefono-te da Rússia.
- Seni Rusya'dan arayacağım.
RÚSSIA
RUSYA
Nunca pensei vir a infiltrar o Frank Moses no coração da Mãe Rússia.
Frank Moses'ı Rusya'nın tam ortasına sokacağımı hiç düşünmemiştim.
" Recentemente, na Rússia,
"Geçenlerde Rusya'da"
Não diz : "Vou para a Rússia ou para a China."
" Rusya'ya ya da Çin'e gideceğim.
Em 2008 vi numa reportagem que 30 cientistas de elite reuniram-se numa área remota nos Montes Urais, na Rússia para tentarem resolver o mistério que assolou o Mundo por 50 anos conhecido como o "Incidente de Dyatlov Pass"
2008'de Rusya'daki Ural Dağları'nda toplanan 30 seçkin bilim adamı hakkında bir haber bülteni görmüştüm. 50 yıla yakın süredir dünyayı şaşırtan bir gizemi çözmeye çalışıyorlardı. Olay "Dyatlov Geçidi Vakası" olarak bilinir.
Chegámos à Rússia e o próximo ponto da nossa jornada é Chelyabinsk e depois para os Montes Urais, para uma cidade chamada Ivdel.
Rusya'ya indik ve yolculuğumuzun sonraki ayağında Chelyabinsk'ten Ural Dağları'nda Ivdel adında bir kasabaya geldik.
Holly, sabes porque não existem condutores bêbados na Rússia?
Holly, Rusya'da neden alkollü sürücü yok, biliyor musun?
Digo, não sei nada sobre as pessoas, cultura, história ou mulheres da Rússia mas fiz os meus trabalhos de casa quanto às boas maneiras.
İnsanlar, kültür, tarih, kadınlar veya Rusya hakkında hiçbir şey bilmiyor olabilirim ama pazarlık yapma konusunda ödevime iyi çalıştım.
Na terça-feira passada, uma equipa de condutores altamente coordenados, destruiu uma escolta militar na Rússia.
Geçen salı son derecede koordineli sürücülerden oluşan bir ekip Rusya'da koca bir askeri konvoyu yok etti.
Décadas depois, o verdadeiro motivo ainda é mantido em segredo pelos governos da Rússia e dos EUA.
Yüzeye çıkarıldıktan yıllar sonra geminin gerçek niyeti Rus ve Amerikan hükümetleri tarafından gizli tutuldu.
Posso fazer-vos umas perguntas para o pessoal na Rússia?
Dimitri : Sana birkaç soru sorabilir miyim? Rusya için evinden niye ayrıldın?
Estará seguro na Rússia.
Rusya'da güvende olacaksın.
Da Rússia com amor.
Rusya'dan sevgilerle.
Dizem que quando os Bolcheviques assumiram o poder na Rússia, para distinguir os homens dos rapazes, ou antes, a burguesia do proletariado, chamavam um rapaz antes de incendiar uma casa e mandavam-no ver se havia garfos de bolo.
Söylenene göre, Bolşevikler Rusya'yı yakıp yıktıkları zaman, adamlarla çocukları, daha doğrusu burjuva ile işçi sınıfını ayırmak için bir çocuk getirip, bir evi yakmadan önce evde tatlı çatalı olup olmadığından emin olmak için, onu içeri gönderirlermiş.
Coreia do Norte, Rússia...
Kuzey Kore'de, Rusya'da...
Rússia. Grã-Bretanha. Holanda.
Çin, Rusya, İngiltere, Hollanda, Amerika.
Se eles tivessem tomado Estalinegrado, eles tinham tomado o controlo dos campos de petróleo da Rússia, e Estaline tinha perdido a vantagem.
Eğer kazansalardı, petrol alanlarını almış olacaklardı. Stalin avantajını kaybedecekti.
Mas há inimizade entre a América e a Rússia, não é, depois da morte de Savaranoff?
Gerçi Amerika ile Rusya arasında, Savaranoff'un ölümünden sonra, bir düşmanlık olduğu doğru, öyle değil mi?
A isto chamam "amor à mamã Rússia".
Rusya Ana'nın sevgilisinden daha soğuksun.
SALEKHARD, RÚSSIA PRESENTE
Salekhard, RUSYA Günümüz
Vais competir em Sochi na Rússia em 2014.
2014'de, Sochi'de, Rusya'da yarışacaksın.
Shaun, Rússia.
- Shaun, Rusya.
A Índia, a China e a Rússia declararam estado de emergência e mobilizaram forças militares.
Rusya, Çin ve Hindistan'da olağanüstü hal ilan edildi. Ülkeler, askerlerini seferber ettiler.
- Rússia.
- Rusya.
Ela gosta de vodka e tenho um amigo que voltou da Rússia e trouxe uma vodka genial, que nem se vende cá.
Sadece dostum Rusya'ya dönüyor. - Bana inanılmaz bir votka getir. - İyi fikir.
Os nossos satélites revelam movimentos maciços de tropas na Rússia, Paquistão e Península Árabe.
Uydularımız, Rusya, Pakistan ve Arap Yarımadası'nda büyük askeri hareketlilik gösteriyor.
A Rússia vai fazer lançamentos.
Rusya fırlatır.
Os presidentes do Irão, Rússia, Israel e França concordaram todos com as suas condições.
İran, Rusya, İsrail ve Fransa devlet başkanları şartlarınızı kabul etti.
A primeira foi para a Rússia.
İlki Rusya'daydı.
Voltou da Rússia com uma esposa de 21 anos.
Rusya'dan 21 yaşındaki karısıyla döndü.
O Presidente anunciou um novo projecto de gazoduto na sua visita à Rússia.
Başkan Rusya ziyareti sırasında yeni bir doğalgaz boru hattı projesini duyurdu.
Qualquer nova indústria, nos primeiros 10 anos, é como a Rússia depois do comunismo.
Her yeni endüstrinin ilk 10 yılı Komünizm sonrası Rusya gibidir.
Atacaremos a Este, outra vez, nas Eastlands, e na Rússia.
Tekrar doğuya baskın yapacağız, doğu diyarlarına ve Rusya'ya.
Ainda no mês passado, um meteoro exactamente igual ao Tubbington-Bopp aterrou na Rússia sem qualquer tipo de aviso.
Geçen ay tıpkı Tekir Bombası'na benzeyen bir meteor... -... hiçbir uyarı olmadan Rusya'ya çarptı.
Rum do rei da Rússia.
Şu köşe yaz köşesi, bu köşe kış köşesi, ortada su şişesi.
Ela entrou no meu quarto, com uma grande capa de raposa preta, da Rússia.
Odama girdi. Uzun siyah bir Rus tilkisi kürk ceket giymişti.
História da Rússia.
Rus tarihi.
E o livro de História da Rússia?
Şu Rus tarihi hakkındaki kitabına ne oldu?
Ninguém está interessado em História da Rússia.
Kimsenin Rusların kanlı tarihiyle falan ilgilendiği yok.
Ando para escrever uma história da Rússia, ou coisa assim.
Rus tarihi hakkında kitap yazmayı düşünüyorum. Ya da bu tarz şeyler.
De momento estou a escrever um livro sobre a história da Rússia e descreve ao que se chama uma história com interesse humano.
Ne yazık ki şu an Rus tarihi hakkında bir kitap üzerinde çalışıyorum. Konularım bu yönde. Senin sözünü ettiğin şeyden ise insanla ilgili bir makale olur.