Rétro traducir turco

Também mandaram rifles de retro carga.

Onlar hızlı dolan tüfeklerden de de gönderdiler.

- Retro foguetes. - Já.

- Kontrol et.

Retro propulsores a 75, ailerons a 16.

- 5'e ayarla Flaplar 16

Retro propulsores a 90.

- Retro'lar 19

A iniciar a retro propulsão.

- İlk itiş başlıyor.

Vade retro, Satanás!

Vade retro, Şeytan!

Nem "vade", nem "retro", nem nada!

Artık "Vade" yada "Retro" yok.

Alto! Vade retro!

- Durun, geri çekilin.

Retro-foguetes?

- Ters itiş roketleri.

Retro-foguetes funcionam!

Ters iticiler devrede.

É um aparelho de retro alimentação, Maya.

Bu bir geribildirim kompleksi Maya.

Ele está ligado à retro alimentação. Não posso quebrar a sequência.

Beyin kompleksini durdurmayı göze alamam.

De momento, está ligado ao aparelho de retro alimentação Elendorf.

Şu anda, bir Ellendorf Kuadrografik Beyin Kompleksine bağlı.

Retro aquecimento... desligado.

Arka ısıtıcı şalteri... Kapatıldı.

Tens tempo para alijar o retro?

Arka iticileri ne zaman çalıştıracağım? Tamam.

Um tumor retro-orbital?

Retro-orbita tümörü,

Acredito poder usar seu fluido amniótico... como modelo para um retro-vírus.

Virüsten etkilenmemiş. Onun amniyotik sıvısını retrovirüs olarak kullanabileceğiz.

... e continuar trabalhando no retro-vírus...

Retrovirüs üzerinde çalışmalıyız.

Não, você deve ficar aqui e trabalhar no retro-vírus. - Eu vou.

Retrovirüs üzerinde çalışmalısın.

- O retro-vírus está funcionando, senhor.

- Devam et, Data.

- RETRO.

- Dünya'ya Dönüş.

- Voo, aqui RETRO.

- Komuta, ben Dünyaya Dönüş.

- Prossiga, RETRO.

- Dinliyorum.

- Repita, RETRO.

- Tekrar et.

O RETRO diz que o tufão ainda constitui perigo?

Dünyaya Dönüş, iniş bölgesi yakınındaki tayfun devam ediyor diyor.

Disparar retro-foguetes.

Retro-roketler ateşleniyor.

DISPARAR RETRO-FOGUETES

RETRO-ROCKETLER ATEŞLENİYOR

Atenuam o choque com retro-foguetes dois segundos antes de baterem.

Çarpışmanın etkisini azaltmak için, çarpışmadan iki saniye önce roketleri ateşlemeliler.

A Oz é retro.

Oz geri kalmıştır.

RETRO! Propulsores!

- Motorlar.

Um tipo numa loja retro disse que representa amizade, e isso é algo que gostaria muito que tivesses contigo.

Mağazadaki adam, bunun arkadaşIığı temsil ettiğini söyledi. Seninle arkadaşIığımızın ilerlemesini gerçekten istiyorum.

Recalibrando os retro-foguetes, provavelmente.

Muhtemelen ters iticileri ayarlıyordur.

Vá de retro, Satanás!

İblis!

Eu gosto do estilo retro.

Eski birşeye benziyor gibi.

Isto é muito retro!

Çok nostaljik!

A retro spina e aqui...

Retro spina ve burada da...

Criam uma descarga retro alimentada.

Bir geri besleme dalgası yaratıyorlar.

De acordo com o Diário dos sensores, calibraram sua descarga retro alimentada com a exacta frequência inversa de nosso pulso.

Tarayıcı kayıtlarına göre, bizim ateş frenkasımızın tam tersi bir geri besleme dalgası yaratılar.

Ao teu sinal, Retro.

Komut ver, Retro!

- O Retro entrou.

- Retro geliyor.

O Retro estava a jogar muito bem.

Retro ise oyundaydı.

O Moxie cobre o Retro que vai entrar para conseguir bué pontos.

Moxie, Retro'yu koruyordu. O ise düşmanın peşine düşmüştü.

E depois os sinais vitais do Retro aumentaram como se tivesse sido atingido.

Ve birden, Retro'nun yaşam göstergeleri düştü. Sanki vurulmuş gibi.

O Retro estava num espaço que não era de combate.

Retro dövüşe kapalı alandaydı.

Tinha à volta de 20 anos, e só é conhecido pelo nome de Retro.

20 yaşlarında. Erkek. Adı Retro olarak kaydedilmiş.

Não é argumento. Talvez gostem de vestir coisas retro.

Belki nostalji yapıyorlardır.

Sugiro que use os retro-thrusters.

Retro iticileri kullanmanı öneririm.

É neo-dependente retro chique.

- Kesinlikle. - Yeniden müptelalık yaratmış, bir kız o.

Vá lá. Estávamos no final dos anos 90. A fase retro de Annie Lennox.

Hadi ama o senin 90'ların sonundaki Annie Lennox çağındı.

Tão retro!

- Tanrım, bu eskide kaldı.

- Isso é retro.

- Asıl bu eskide kaldı.