Translate.vc / portugués → turco / Rússo
Rússo traducir turco
3,957 traducción paralela
Ela está a elaborar uma teoria da conspiração com o Russo, o Frank Underwood, e o encerramento do estaleiro.
Russo, Frank Underwood ve tersanenin kapanmasıyla ilgili bir komplo teorisi çıkarmaya çalışıyor.
Sabemos que ele poderá ser candidato ao lugar do Congressista Russo.
Meclis Üyesi Russo'nun yerine aday olabileceğini biliyoruz.
Temos de saber o que pode ter acontecido com o Russo.
Russo ile aralarında geçmiş olabilecek her şeyi öğrenmeliyiz.
Não há registo do Russo a ser parado na estrada, mas ele lembra-se que trouxeram um prostituta com ele.
Russo'nun yolda durdurulduğuna dair hiçbir kayıt yok, ama Russo'yla birlikte getirilen bir kızı hatırlıyor.
Eu sei sobre o Peter Russo.
Peter Russo'yu biliyorum.
Se não quer um artigo sobre si e o Russo, temos de nos encontrar
Sen ve Peter Russo hakkında yazmamı istemiyorsan, benimle buluş.
Não devias ter falado no Russo.
Russo'dan bahsetmemeliydin. - Yazacak.
Se não me ajudares, vou escrever sobre o Russo.
Yardım etmezsen Russo hakkında yazarım.
O Tempo mataria o Russo se eu não o tivesse feito, assim como me vai matar a mim, um dia.
Russo'yu ben öldürmesem, zaman öldürecekti, tıpkı bir gün beni de öldüreceği gibi.
O que ganhou com o Russo?
Russo'nun eline ne geçmişti?
A vice-presidência está disponível porque o Russo saiu de cena.
Yardımcılık koltuğu, Russo batırdığı için boş.
Talvez ele quisesse que o Russo se auto-destruísse.
Belki Russo'nun kendini mahvetmesini istedi.
As elaboradas identidades falsas fornecidas pelo vosso chefe russo para passarem por cidadãos americanos.
- Rus casus lideri tarafından tedarik edilmiş ve karınızla birlikte Amerikan vatandaşlığına geçmenizi sağlayan özenle hazırlanmış ve tamamen sahte olan kimlikleriniz.
Então, não sou apenas um espião, mas um espião russo?
Şimdi de casus olmakla kalmayıp bir de Rus Casusu mu oldum?
No folclore russo, dinheiro chama dinheiro.
Rus inanışına göre para parayı çeker.
O facto de estar prestes a demonstrar que o Sr. Silver é na verdade um espião russo não deve servir de desencorajamento para doarem e doarem generosamente.
Bay Silver'ın aslında bir Rus casusu olduğunu kanıtlamam gerçeği bağışlarınızı cömertçe yapmanızı hiçbir şekilde engellememeli.
Não podem dizer uma única palavra em russo, assim que chegam cá.
Buraya geldikleri andan itibaren, Rusça bir kelime dahi söylemeleri yasakmış.
- Seis anos de russo e só consegues isso?
Altı yıldır Rusça öğreniyorsun ve elinden bu kadarı mı geliyor?
O motorista tinha um sotaque, russo, ou talvez do leste europeu.
Sürünün aksanı vardı : Rus, belki doğu avrupalı.
Está aqui com visto de trabalho para um consórcio agrícola russo.
Burada Rusya ticaret birliği için çalışıyor.
Vejam, estão à espera de um tipo de boné vermelho 1.80 m, cabelo curto, que fala russo, e vão ter um.
Bak bu adamlar kırmızı şapkaı, orta boylu, kısa saçlı, rusça konuşan, birini bulmayı umuyorlar.
Isso é russo, não checheno.
Bu rusça, Çeçence değil.
Há um informador russo que morreu envenenado por polónio, actualmente no gelo, na cave.
Bodrumda duran, polonyum zehirlenmesinden ölmuş bir Rus muhbir var.
O russo infectado? Ele é problema do CDC agora.
Radyasyon saçan Rus artık bizim problemimiz.
Um coro russo.
Rusya'dan korolar.
Sou Russo ISC, analisador de cenas de crime dos Jedi.
Ben Russo-ISC. Jedi'lar için olay yeri analizcisi.
Certo, Russo.
Tamam Russo.
Penso que estás a exagerar, Russo.
Bence abartıyorsun Russo.
Parece que temos que encontrar Jackar Bowmani, Russo.
Görünüşe göre Jackar Bowmani'yi bulmamız gerek Russo.
O Russo e eu temos uma pista.
Russo ve benim bir ip ucumuz var.
O Russo tenta usar os estilhaços para determinar isso agora..
Russo şu anda belirlemek için şarapneli kullanmaya çalışıyor.
Russo, passe as imagens da segurança.
Russo, güvenlik görüntülerine bak.
Obrigada, Russo.
Sağ ol Russo.
Ouvi falar sobre Tasarov, o demónio russo.
Rus şeytanı Tasarov'u duymuştum.
Tragam o russo.
Rus olanı getirin.
S-300 é um sistema russo de mísseis superfície-ar de longo alcance.
Rus yapımı bir S300 uçaksavar.
Eles não falam russo, pois não?
Rusça bilmiyorlar, değil mi?
Não falei em russo com ela.
Onunla hiç Rusça konuşmadım.
Agentes do Governo Russo?
- Rus hükümetinin ajanları mı?
Estava a contar-me do vosso primeiro encontro no Russo.
Sizin Russo'daki ilk randevunuzu anlatıyordu bana.
O Gomez convocou todos os chefes do Cartel para encontrar um traficante de armas russo.
Gomez, Rus silah taciri ile konuşmak için tüm kartelleri buraya çağırdı.
- Acho que pode ser russo.
Rus olabilir.
A palavra'sion', em russo, foi escrita na testa e perdeu um dedo.
Alnına Rusça "Slon" kazınmış ve orta parmağı kesilmiş.
-'Slon'é russo para elefante.
"Slon". Rusça fil demek.
Porque sou russo?
Rus'um diye mi?
Ele é russo.
Adam Rus.
É um antigo código prisional russo.
Eski bir Rus cezaevi raconu.
Atirou e matou um mafioso russo, em plena luz do dia?
Güpegündüz bir Rus mafya babasını vurup öldürdünüz.
- Um proeminente estilista russo.
- Moskovalı rakipsiz tasarımcı.
Não mataste um único russo e já queres ter ganho a guerra.
Tek bir Rus öldüremedin, bir de savaşı kazanmak istiyorsun.
O Comissário russo foi interrogado.
Rus subayı sorguya çekildi.