Translate.vc / portugués → turco / Sadler
Sadler traducir turco
180 traducción paralela
A Sra. Sadler tinha um ar muito suspeito.
Ben şu Bayan Sadler'ı şüpheli görmüştüm.
O Major Sadler.
Binbaşı Sadler.
Não tenho razão, Sra. Sadler?
Yanılıyor muyum, Bayan Sadler?
Só no fim é que sabemos que o Major Sadler é filho da Lady Muriel.
Binbaşı Sadler'ın Lady Muriel'in kayıp oğlu olduğunu anca sonda öğrendik.
Eu vi logo que tinha sido a Sra. Sadler.
Başından beri Bayan Sadler olduğunu biliyordum.
- Marx ou Sadler?
- Marx mı Sadler mı?
Sadler.
Sadler.
Sim, o dinheiro de Shadowlaw está a ser utilizado para contratar cientistas, como o professor Sadler.
Evet, söylediklerine göre Shadowlaw tanınmış bir biolojist olan Professor Sadler adında birine para sağlıyormuş.
E não é tudo, parece que o Sadler está a tentar contratar lutadores de todo o lado... para seguranças do seu laboratório.
Ve hepsi bu değil, görünüşe göre Sadler dünyanın her yerinden Uzakdoğu dövüşçülerini Labarotuarlarından birinde topluyor.
Shadowlaw a ajudar o professor Sadler...?
Shadowlaw Profesör Sadler'a destek mi çıkıyor...?
Sadler vêm ao Japão! ?
Sadler Japonya'ya mı geliyor?
Achas que o Sadler está ali?
Sence Sadler orada olacak mı?
Isso é o que procura o Sadler.
Sadler'ın peşinde olduğu bu, öyle değil mi?
Para o laboratório do Sadler.
Benim tahminim Sadler'ın labarotuarına.
De todas formas, porque vieste até ao laboratório do Sadler? ... Claramente estas em perigo.
Sen Sadler'ın yerine neden geliyorsun tehlikeyle sorunun yok, değil mi?
Está desaparecido e acho que o Sadler o escondeu.
Ortadan kayboldu ve sanırım bunu Sadler yaptı.
Não, não... o Sadler tem os a todos...
Hayır Yapma... Sadler hepsini aldı!
Então, o zombi que nós encontrámos antes... Era antes um lutador, a que o Sadler tirou os dados.
O zaman dışarıda gördüğümüz etrafta dolanan adamlar bilgileri alınmış sokak dövüşçüleri.
O Sadler tirar-vos os dados, até vos deixar secos!
Bilgileriniz alacaklar ve sizi kurutacaklar!
O que está o Sadler está a fazer?
Sadler neler yapıyor?
O que fez o Sadler...? - Perdão, perdão, perdão...
Sadler neler yaptı...?
Sadler, outra história de aventuras.
Bir macera hikayesi daha.
A seguir, a Mi-Cha vai para a escola e eu vou para o Sadler's.
Daha sonra Mi-cha okula gider, ve ben de Sadler'in yerine giderim.
- Sadler's?
- Sadler mi?
Lois Sadler.
Lois Sadler.
Aqui é Lois Sadler, a propósito.
Ben Lois Sadler bu arada.
E por fim, mas não menos importante, o Sargento Sadler.
Ve son olarak, Çavuş Sadler.
Esperançosamente, tu vais ter mais facilidade em desabafar com o Dr. Sadler do que tiveste com connosco.
Umarım, bizimle konuşamadıklarını Dr. Sadler'e anlatabilirsin.
Seria um milagre se o Dr. Sadler conseguisse desfazer o dano causado pelo Reverendo William.
Asıl mucize Dr. Sadler'ın Peder William'ın verdiği zararı düzeltmesi olur.
Tu és o Alec Sadler.
- Sen Alec Sadler'sın.
Eu sou Alec Sadler.
Ben Alec Sadler.
Greg, ainda estás com o Sr. Sadler?
- Greg, hala Bay Sadler ile misin?
O Sadler mudou o local da reunião no último minuto.
Sadler toplantı mekanını son dakika değiştirdi.
Sou Alec Sadler, esta é Ann Roland, a minha mãe.
- Ben Alec Sadler. Bu da annem Ann Roland.
É a polícia que estava na Fazenda Sadler contigo?
Sadler'ın çiftliğinde yanında olan ajan bu mu?
Convidámos um representante da Sadler-Benelux, os produtores de Ablixa, para virem cá, hoje de manhã e discutir esta história trágica, mas eles recusaram.
Aslında bu sabah, bu trajik olayı tartışmak için Ablixa'yı üreten şirket olan Sadler-Benelux'in temsilcisini çağırmıştık fakat kendisi programa çıkmayı kabul etmedi.
O que é engraçado, é que com Sadler-Benelux na casa-de-banho, subimos uns 30 %.
İşlerin boka sardığı Sadler-Benelux'e rağmen % 30 yükselişteyiz.
Vê o que aconteceu à Sadler-Benelux logo a seguir à morte do Martin Taylor.
Martin Taylor öldükten sonra Sadler-Benelux'da ne olduğuna bir bak.
- Sadler-Benelux está em baixo.
- Benelux hisseleri de düştü.
Sadler, sabes qual é a razão das senhas da rede não estarem a funcionar?
Neden ağ şifrelerinin hiç birinin çalışmadığına dair herhangi bir fikrin var mı? Sadler... Evet, özür dilerim...
Sadler, o que vai acontecer é o seguinte.
Sadler, şimdi şöyle yapıyoruz.
Não é tornares-te o Alec Sadler, Director Executivo da Santech, é mais do que isso.
Senin kadderin santech CEO'su Alec Sadler olmak değil.
Sadler, sabes porque as password de rede não estarem a funcionar?
Sadler! Ağ şifrelerinin neden çalışmadığı hakkında fikrin var mı?
Sadler, o que vai acontecer é o seguinte.
Sadler, şimdi yapacaklarını söyleyeyim.
O teu destino... Não é tornares-te o Alec Sadler, Director Executivo da Santech, é mais do que isso.
Senin kaderin sadece SadTech CEO'su olmaktan ibaret değil Alec Sadler.
- Mesmo para o Alec Sadler.
- Alec Sadler bile.
Mr.
Bay Sadler.
Sadler, para onde estás a disparar?
Neye ateş ediyorsun?
Outra coisa.
- Sadler
Elena, o Alex Sadler está aqui.
Güvende hissettiriyor mu? Elena, Alec Sadler burada.
- Alec Sadler.
- Alec Sadler.