English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Sainte

Sainte traducir turco

114 traducción paralela
O Quill contratou a Mary Pilant a norte de Sault Sainte Marie.
Quill, Mary Pilant'ı Sault Sainte Marie'nin kuzeyinde işe almış.
Então mandavam-te para Sainte-Anne e depois lá davam contigo em doido.
İşte o zaman tımarhaneyi boylarsın ve sana orada deli gömleği giydirirler! Deli gömleği mi!
ALEXANDRE RENAUD Presidente da Câmara de Sainte-Mère-Église
ALEXANDRE RENAUD Sainte-Mère-Eglise Belediye Başkanı
Sainte-Mère-Église fica junto à única estrada que os alemães podem usar... Para chegarem ao nosso flanco Norte.
Sainte-Mère-Eglise, Almanların kuzey kanadımıza girmek için kullanabilecekleri tek yol.
Se errarmos para o outro lado, cairemos como pombos de barro... Mesmo no centro de Sainte-Mère-Église.
Eğer geç atlarsak, kendimizi balçıktan güvercinler gibi Sainte-Mère-Eglise'in ortasında buluruz.
SAINTE-MÈRE-ÉGLISE 02h03
SAINTE-MERE-EGLISE SAAT 02 : 03
Não, mas devem ir mais adiante, em direcção a Sainte-Mère-Église.
Yok. Ama Sainte-Mère-Eglise tarafında olmaları gerek.
Sainte-Mère-Église é por ali.
Sainte-Mère-Eglise o yönde.
- De Sainte-Mère-Église.
- Sainte-Mère-Eglise.
Viemos aqui para tomar Sainte-Mère-Église.
Buraya Sainte-Mère-Eglise'i almaya geldik.
Os americanos controlam Sainte-Mère-Église... E cortaram a estrada.
Amerikalılar Ste-Mère-Eglise'i aldı ve anayolu kesti.
" Sainte-Mère-Église capturada por unidades da 82a.
" Sainte-Mère-Eglise, 82.
Vejo Sainte-Croix no mapa.
Haritada St. Croix'yı görüyorum.
A noite passada, houve claröes sobre Sainte-Croix.
Dün akşam St. Croix'nın üstünde kovan fişekleri vardı.
Íamos, agora, a caminho de Sainte-Croix.
Şimdi de St. Croix'ya doğru yol alıyorduk.
La Haye Sainte.
La Haye Sainte.
As tuas irmãs voltaram para Sainte-Marie.
Kız kardeşlerin, St. Marie'ye döndü.
chamava-se Senhor do Sainte Colombe.
Adı, M. de Sainte Colombe idi.
Na primavera de 1660, certa tarde, o Sr. do Sainte Colombe estava junto ao leito de um amigo, o defunto Vauquelin, que tinha manifestado seu desejo de morrer...
1660 ilkbaharında bir öğleden sonra...
Essa mesma tarde da primavera, morreu a Sra. do Sainte Colombe.
Aynı öğleden sonra, ilkbaharda, Madame de Sainte Colombe öldü.
O mesmo Sainte Colombe ensinou... as chaves e as notas.
Bay de Sainte Colombe kızlarına notaları ve anahtarları kendisi gösteriyordu.
Ele temia que suas filhas não fossem bem instruídas por um homem sozinho.
M. de Sainte Colombe kızlarının yalnız bir erkek tarafından iyi eğitilemeyeceğinden korkuyordu.
Certa manhã, antes do alvorada, Sainte Colombe se levantou.
Bir sabah, şafaktan hemen sonra M. de Sainte Colombe uyandı.
Os concertos para três viola do Sainte Colombe foram renomados.
Sainte Colombe'ların üçlü viyola konserleri gitgide ünleniyordu.
Os Sainte Colombe davam só um concerto por temporada.
Sainte Colombe'lar her mevsimde sadece bir konser veriyorlardı.
Quando cheguei para minha primeira lição Madeleine abriu-me o portão.
İlk dersim için geldiğimde, büyük kapıyı Madeleine de Sainte Colombe açtı.
Ela me ofereceu tudo o que tinha.
Madeleine de Sainte Colombe bana tüm bildikleriyle birlikte herşeyi verdi.
Quando fiz 20 anos, no verão de 1676,... anunciei à Madeleine que entrava na corte como "músico do Rei".
1676 yazında, yirmi yaşıma bastığımda... Mademoiselle de Sainte Colombe'a, artık kraliyet müzisyeni olduğumu bildirdim.
Então, ele não podia deixar de pensar em sua esposa... e na pena que sentia por não ter assistido a sua morte. Quando a morte a levou.
M. de Sainte Colombe karısının düşünü görme isteğinden kendini alamıyordu... ve ölümünde yanında olamamasından dolayı büyük üzüntü duyuyordu.
Madeleine se foi debilitando e caiu em cama. Estava grávida.
Madeleine de Sainte Colombe yatağın içinde çok çaresizdi çünkü onu hamile bırakmıştım.
Passou o tempo e perdi de vista aos Sainte Colombe.
Zamanla, Sainte Colombe'ların yüzlerini unuttum.
que tinha composto para o Madeleine.
Madeleine de Sainte Colombe için önceki yıllarda yazdığım "Hayalperest" i tekrar ele aldım.
Sainte Colombe chegava até o leito de sua filha mas não encontrava nada para lhe dizer.
M. de Sainte Colombe kızının yatağının yanına geldi. Düşündü, ama ona söyleyecek hiçbirşey bulamadı.
Tomei a liberdade de escrever ao convento de Sainte Marie em Paris.
İznini istemeden Paris'teki Sainte Marie Manastırı'na yazdım.
E se eles não conseguirem libertar Sainte Claire, o ataque a Alemanha falhará.
Ve eğer, Sainte Claire'i kurtaramazlarsa, Almanya'ya olan saldırı başarısız olur.
" invada Sainte Claire...
" Sainte Claire'e saldıracak...
Não há problema, ao menos não da Resistência em Sainte Claire.
Haber falan yok, en azından, Sainte Claire direnişinden.
Você pode estar subestimando os bons cidadãos de Sainte Claire.
Sainte Claire'in iyi insanlarını hafife alıyor olabilirsiniz.
Foi quando o trem partiu de Saint Claire.
Trenimin, Sainte Claire'den kalktığı zaman.
Saint Claire não é muito grande.
Sainte Claire, fazla büyük bir yer değil.
Bem Vindo a Sainte Claire.
Sainte Claire'e hoş geldiniz.
Bem-Vindo a Sainte Claire.
Saint'e Claire'e hoş geldiniz.
Acredite, aqui é calmo, comparado a Sainte Claire.
İnan bana, Saint'e Claire'den daha barışçıl bir ortam.
Sainte-Marie-du-Mont.
Sainte-Marie-du-Mont. Bir numaralı yol.
Entre o nosso ponto de reunião e o objectivo do batalhão existe uma guarnição alemã, aqui na zona de Sainte-Marie-du-Mont.
Toplanma alanımız ve hedef arasında, bir Alman garnizonu var. Bu alanda, Sainte-Marie-du-Mont'da.
Meu Tenente, vi uma placa lá atrás que dizia "Sainte Mère Èglise".
- Efendim, orada bir işaret gördüm. "Sainte-Mère-Église" yazıyordu.
Ao cair da noite, o 2º Batalhão tinha tomado St.
İkinci tabur Sainte-Marie-du-Mont'u aldı.
Começaram a receber uma só palavra, emitida de hora a hora vinda da base de submarinos em Sainte-Assise.
Ve her saat başı gönderiyorlar... Sainte-Assise'deki denizaltı karargahından.
Não, é Sainte-Marie.
Hayır, Sainte-Marie.
Sainte-Marie.
Sainte-Marie.
- Por São Máximo!
Sainte-Maxime.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]