Translate.vc / portugués → turco / Sandwiches
Sandwiches traducir turco
41 traducción paralela
Por que não compramos umas'sandwiches'e fazemos um piquenique no Lago?
Birkaç sandviç alıp gölde piknik yapmaya ne dersin?
Tenho que preparar os sandwiches.
Sandviç yapmam gerekiyor.
"Acabaram-se os cachorros quentes e as sandwiches baratas."
# Artık Sloppy Joe'da sosisli yemek yok
Cecil, peça à Mary sandwiches.
Cecil, Mary'den sandviç iste.
Diz ao Bonie para enviar umas sandwiches... do escritório pelas 12 : 30. Obrigado.
Bonnie 12.30 civarı ofise iki tane biftekli sandviç göndersin.
Sirvam-se. Fiz umas sandwiches de carne à bolonhesa.
İşte, size sucuklu sandviç yaptım.
Sandwiches de carne? Já ninguém come isso.
Kimse artık sucuk yemiyor ki.
Não sei se me dá muito jeito estar a oferecer sandwiches aos vizinhos, no prédio.
Apartmanımda sucuklu sandviç dağıtabileceğimi sanmıyorum. - Tamam.
Eu faço umas sandwiches.
Hey, ben sandviç de hazırlarım.
Vão ser um monte de sandwiches.
Tony, çok sandviç gerekecek.
E também não te faço sandwiches!
Ve sandviçte alamayacaksın!
Vais fazer sandwiches?
- Sandviç mi yapacaksın? - Merhaba?
Para além disso, que achou ele das sandwiches?
Bunu dışında, sandviçleri beğendi mi?
Fiz umas sandwiches tão boas, Elaine.
Çok lezzetli sandviçler yaptım Elaine.
Eu e o Foley nem sequer acabámos as sandwiches.
Ben ve Foley sandeviçlerimizi bitiremedik.
As sandwiches deixam-me doido!
Bu sandiviç beni canlandırıyor.
Sandwiches! Petiscos!
Sandviçler, konserveler.
Se soubesse, a minha mãe faz umas sandwiches muito boas.
Anneme uğramamakla hata ettik, harika sandiviçler yapar.
Anda lá, Betty, porque é que não arranjamos a estes rapazes umas sandwiches?
Haydi, Betty, Çocuklara sandvic hazırlayalım.
Bruno, arranja umas cervejas e umas sandwiches.
Bruno, Bira ve sandviç al.
Queria tanto ser como as raparigas populares... que se sentavam juntas, a conversar... e a comer as suas sandwiches de Panrico.
Ben de, Wonder Bread sandviçleri yiyen, hep beraber oturup, sohbet eden popüler kızlarlardan biri olmayı şiddetle istiyordum
Maria Callas não prepara, um picnic no Bois de Boulogne com formigas e sandwiches... a não ser que me queira amaciar. O que é?
Maria Callas, Bois de Boulogne içinde bir piknik ayarlamaz tabi ki beni yumuşatmak istemiyorsa.
Duas sandwiches com molho inglês e duas Guiness.
İki salamlı sandviç, yağsız olsun. İki tane de Guinness. — Tamam.
Duas sandwiches, com molho inglês.
İşte sandviçleriniz. - Sağol Seamus.
Ele faz sandwiches com molho inglês.
Soslu sandviçler yapıyor...
Sabem, comendo aquelas sandwiches de manteiga de banana frita e tudo.
Bilirsiniz, şu kızarmış muzlu sandviçleri yiyerek.
E que iria haver dinheiro para pagar o eléctrico de volta para casa... e para um pequeno lanche após as provas : sandwiches, sumo...
Ve orda tramvay pansiyonu ve yarışmadan sonrasına sandviç ve meyve suyu için para olurdu.
Fiz sandwiches Lincoln.
Sosisli sandviç yaptım.
Sandwiches de queijo grelhado?
Izgara peynirli sandviçe ne dersin?
Elas fizeram 5,000 sandwiches!
- Tam 5000 sandviç yaptılar.
Mas não há restaurantes chamados "Fatty Fat Sandwiches".
Ama Şişman Şişkonun Sandviç Çiftliği adlı restoranlar yok. Buraya dön.
Whisky Sandwiches de gelado
Viski Sandviç dondurma
- Queria falar contigo. - Precisas de mais cereais? Ou sandwiches de gelado?
- Tahıl gevreğine falan mı ihtiyacın var ya da sandviç dondurmaya?
Preparei sandwiches para nós.
Ayrıca merak etme, yolluk için sandviç de yaptım.
Sandwiches de baleia para sempre, huh?
Akşama biftek var, ha?
Não é nada comparado com o bocadão de bacon que andas a pôr nas tuas sandwiches.
Bu senin, sandeviçlerini yaparken koyduğun domuz pastırması parçalarının yanında hiçbir şey değil.
E estes compartimentos para as sandwiches são uma grande ideia.
Ayrıca şu iki sandviç bölmesi de muhteşem bir fikir.
Estas sandwiches franceses da senhora Bird são deliciosas. São muito exóticos.
Şu Fransız sandviçlerini gerçekten beğeniyorum Bayan Bird.
- Trouxe sandwiches.
- Sandviç getirdim.
Preparem uns sándwiches.
- Sandviç yapmaya başlayın.
Trouxe sandwiches.
Biraz sandviç getirdim.