English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Santiago

Santiago traducir turco

861 traducción paralela
É a traineira Santiago.
Balıkçılar kayığı, Santiago.
Santiago tem dois cilindros.
Santiago'ya iki tane silindir inmiş.
- Iremos para Santiago.
Şimdi ne yapıyoruz?
- Santiago?
Birlikte Santiago'ya gideceğiz.
Relaxe, Larry.
- Santiago mu?
Trabalho em Santiago, você trabalha em Diablo.
O çocuğu Diablo'ya neden gönderdin?
Olhe, não vim a Santiago para achar uma noiva.
Bak, Santiago'ya bir eş bulmaya gelmedim ben.
- Preciso de o levar a Santiago.
Hemen bir araba ayarla Whitey'i Santiago'ya götüreceğiz.
Santiago!
- Santiago.
Santiago... Posso pescar com você de novo. |
Santiago, tekrar seninle gelebilirim.
Devido a sérios contratempos das nossas tropas em Guantanamo e Santiago, a minha permanência em Cuba é insustentável.
Guantanamo ve Santiago'daki birliklerimizin başarısızlıklarından dolayı, Küba'daki durumum savunulmaz bir haldedir.
Eram pares do reino, grandes de Espanha, Cavaleiros de Santiago...
Onlar Lordlar Kamarası Soyluları, İspanya Asilzadeleri Santiago Şövalyeri.
Teresa Maria Santiago.
Teresa Maria Santiago.
Don Pedro Ramirez Maria Santiago Gutierrez.
Don Pedro Ramirez Maria Santiago Gutierrez.
A partir do século XI e durante toda a Idade Média... a cidade de Santiago de Compostela, em Espanha, foi teatro de uma importante peregrinação que ainda hoje se verifica.
11. yüzyılda ve ortaçağ boyunca İspanyol şehri Santiago de Compostela,.. ... veya St. James Compostela günümüzde de ziyaret edilen önemli bir hac bölgesi olmuştur.
Em finais do século XVI, quando as guerras religiosas interromperam as peregrinações, o Bispo de Santiago mandou esconder os restos do Apóstolo para os proteger.
Onaltıncı yüzyılın sonlarında,.. ... Din Savaşları yüzünden ziyaret engellenince Santiago piskoposu, havariden geriye kalanları saklamıştı.
A Via Láctea também é conhecida como'O Caminho de Santiago'.
... Samanyolu,.. ...'Aziz James yolu'olarak da bilinir.
A Santiago de Compostela? Sim.
Santiago de Compostela'ya mı?
Pois eu garanto-te que a primeira coisa que farei ao chegar a Santiago...
Neyse, Santiago'ya vardığımda ilk olarak...
Anda vamos, se não, nunca mais chegaremos a esse maldito Santiago.
Yoksa şu Santiago'ya hiç varamayacağız.
Olha, Santiago!
Bak, Santiago!
Devido a sérios contratempos das nossas tropas em Guantanamo e Santiago, a minha permanência em Cuba é insustentável.
Guantanamo ve Santiago'daki birliklerimizin başarısızlıklarından dolayı Küba'daki durumum savunulmaz bir haldedir.
Devo lembrar-lhe, senhor, que estava em Santiago Bay quando este presidente estava San Juan Hill.
Unutmayın, ben deniz cephesindeyken başkan karada savaşıyordu.
Santiago!
Santiago!
" Mais tarde levou-nos de volta a Santiago.
Sonra bizi Santiago'ya geri götürdü.
Mais tarde levou-nos de volta a Santiago ".
Ray Tower geldi. Sonra bizi Santiago'ya geri götürdü.
"Depois de enviar o telegrama, Patrick propôs-se arranjar boleia para Santiago... "... que estava voltando com Herbert Porterfield ".
"Babama telgrafı gönderdikten sonra, Patrick bize Herbert Porterfield'la birlikte dönecek olan Yüzbaşı Ray Tower'la Santiago'ya gitmemizi ayarlamayı önerdi".
Ele disse que a sua organização conseguiu credenciais para que três americanos saíssem de Santiago.
Bana, örgütünün üç Amerikalının Santiago'dan ayrılmasını sağladığını söyledi.
Charles Horman De Santiago
Charles Horman, Santiago'dan.
O resultado da sua luta é que Santiago regressa com honra.
Bu mücadelenin sonunda Santiago onurla geri döner.
Santiago regressa sem nada!
Santiago eli boş döner!
A ironia de Santiago ser vencido pelos tubarões, não o torna menos herói.
Santiago'nun köpek balıkları tarafından mağlup edilmesi ironisi... onu daha az kahraman yapmaz.
Rosa Santiago.
Rosa Santiago?
Sra. Santiago.
Bayan Santiago?
Sabe, Sra. Santiago, sobre o além nunca se sabe. Tem de acreditar, Sra. Santiago.
Biliyor musunuz, Bayan Santiago, öbür dünya hakkında çok şey bilinmiyor, dolayısıyla inançlı olmalısınız.
Sra. Santiago, está cheia de sorte.
Hoşgeldiniz, Bayan Santiago.
Sra. Santiago, no reino do nosso Pai, somos todos bonitos.
Bayan Santiago, Tanrı gözünde hepimiz yakışıklıyız.
Sim, nesta sexta-feira, dois fuzileiros... o cabo Harold Dawson e o soldado Lauden Downey... entraram no quarto do soldado William Santiago e atacaram-no.
! Evet, efendim. Bu geçen Cuma, iki Denizci Kıdemsiz Onbaşı Harold Dawson ve Er Louden Downey Birinci Sınıf Er William Santiago'nun koğuşuna girip, ona saldırmışlar.
Ele morreu no hospital da base uma hora depois.
Santiago üs hastahanesinde yaklaşık bir saat sonra ölmüş.
O investigador da marinha que ouviu o depoimento dos dois... diz que eles queriam impedir que o Santiago denunciasse o Dawson.
Dawson ve Downey'nin ifadelerini alan N.I.S. ajanı Santiago'nun, güvenlik duvarı atışı vakasında Dawson'ın ismini vermesini engellemeye çalıştıklarını öne sürüyor.
O Dawson e o Downey são fuzileiros exemplares... e o Santiago era um fracassado.
- Dawson ve Downey her ikisi de acemi nöbetçi Denizciler, Santiago ise başarısız olarak biliniyordu.
- O soldado William Santiago... ameaça denunciá-lo ao Serviço de investigação da Marinha.
- Bse. William Santiago Dawson'ı, Donanma Araştırma Servisi'ne ihbar etmekle tehdit ediyormuş.
O Dawson e outro do seu pelotão, o soldado Lauden Downey... vão ao quarto do Santiago, amarram-no... enfiam-lhe um pano na goela e, uma hora depois, ele morre.
Dawson ve mangasının bir diğer üyesi olan Bse. Louden Downey, Santiago'nun odasına girmişler onu bağlamışlar, boğazına bir bez parçası sıkıştırmışlar ve bir saat sonra Santiago ölmüş.
Aqui estão as cartas que o Santiago escreveu de GITMO.
- Bunlar Santiago'nun Gitmo'dayken sekiz ayda yazdığı mektuplar.
Isso faz pensar que o Dawson tinha motivos para o matar...
Teğmen, bu mektuptan anlaşıldığına göre müvekkilinizin Santiago'yu öldürme nedeni vardı.
E quem é o Santiago?
Peki, Santiago...
" Prezado senhor, sou o soldado de 1ª classe William T. Santiago.
Sayın Efendim adım Bse. William T. Santiago.
Um advogado em Santiago com o nome de Meredith e o Xerife Kenyon.
Kenyon mı, seni o mu yolladı?
Nós temos.
Benim bölgem Santiago, seninki de Diablo.
Poderá ser ele, uma das razões que me trouxe a Santiago?
Bence olabilir.
- Vamos a Santiago.
Nedir bu koşuşturmaca? - Santiago'ya gidiyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]