Translate.vc / portugués → turco / Sapphire
Sapphire traducir turco
121 traducción paralela
Marge, vamos tentar em mais um sitio, o Sapphire Lounge.
Bir yer daha deneyeceğiz, Sapphire Lounge.
Acho que vi a Sapphire.
Sapphire'i gördüm.
Sapphire!
Sapphire!
A Sapphire e Miss Penny Lane também lá estão.
Sapphire ve Bayan Penny Lane de orada.
Até a Sapphire foi para outro lado.
Sapphire bile gitti.
Sapphire.
Selam, Sapphire.
Seis "Sapphire Bombay" gin martinis, por favor.
6 "Sapphire Bombay" cin ve martini, lütfen.
A Revista Sapphire é mais do que uma revista.
Sapphire dergisi dergiden öte birşey.
Elliot publicava a revista Sapphire.
Elliott Sapphire dergisinin yayıncısıydı.
Mansão Sapphire.
Sapphire Malikanesi.
Mansão Sapphire?
- Sapphire Malikanesi mi?
Ela foi a Miúda Sapphire de Maio. Não deste ano.
Sapphire'in Mayıs güzeliydi.
Mudou o nome da revista para Sapphire, pôs de lado as coisas electrónicas e o resto é história.
Evet. İsmini Sapphire olarak değiştirdi, ve tüm elektronik konularını bıraktı. - Gerisi tarih oldu.
A nossa Miúda Sapphire do Mês e talvez a nossa Miúda Sapphire do Ano.
Sapphire'in Ayın Kızı... ve muhtemelen Sapphire Yılın Kızı.
Mais uma vez, temos 12 raparigas deslumbrantes para escolher, mas só uma pode ser a Miúda Sapphire do Ano.
Bir kez daha, seçebileceğimiz 12 çok güzel kızımız var, ama sadece biri Sapphire Yılın Kızı olabilir.
Senhoras e senhores, a Miúda Sapphire do Ano é...
Bayanlar baylar, Sapphire Yılın Kızı...
Sou o fantasma do passado das Miúdas Sapphire.
Ben geçmiş Sapphire Kızlarının hayaletiyim.
Ele propôs-me tornar a Miúda Sapphire do Ano, se eu mentisse e disse-se que estivemos juntos naquela manhã.
Bana Sapphire Yılın Kızı ödülünü teklif etti... eğer onunla tüm gece olduğum yalanını söylersem.
Bombay com três limas.
Bombay Sapphire, üç limon.
Macallan 18, Belvedere e Bombay Sapphire.
Macallan 18, Belvedere ve Bombay Sapphire.
É aqui que te vais sentar. O teu nome é Sapphire.
İşte buraya oturacaksın ve adın Sapphire.
Estou a falar com a Sapphire?
Sapphire sensin demek?
Lava pratos aqui, no Golden Sapphire.
Burada, Golden Sapphire'de bulaşıkçıymış.
Então... se a sessão de espancamento é só sobre turistas, por que é que vocês foram atrás de um lavador de pratos, no Golden Sapphire?
Eğer bu belçantası tepelemek, turistlerle ilgili bir olaysa... Neden Golden Sapphire'deki bulaşıkçının peşinden gittiniz?
O 1º ataque daquela noite ocorreu, pouco depois da meia noite, no estacionamento dos empregados do Hotel Golden Sapphire.
O geceki ilk saldırı, geceyarısından hemen sonra meydana geldi. Golden Sapphire otelinin otoparkında bir çalışana saldırıldı.
'Bombay Sapphire'e água tónica sem gelo.
Bombay Safiri ve tonik, buzsuz olacak.
O Grand Sapphire, em Singapura, cinco diamantes!
Grand Sapphire, Singapur, beş elmas!
Águia, daqui Safira.
Eagle, Sapphire.
À escuta, Safira. Qual é a tua localização?
Anlaşıldı, Sapphire.
Bombay Sapphire e slim-line tônico com gelo, por favor.
Bombay Safiri ve kıyılmış buzlu tonik lütfen.
Sapphire Fire, prazer em conhecê-lo.
Bu da karım Sapphire ( Yakut ). Sapphire Ateş, memnun oldum.
É uma bailarina. A conheci no El Sapphire.
O bir dansçı.Bana bir sürü yeni numara gösterdi.
Não quero um martini Sapphire com azeitonas.
Zeytinli Sapphire martini istemiyorum.
Martini Sapphire com azeitonas?
Zeytinli Sapphire martini.
- Um martini Sapphire com azeitonas.
- Zeytinli Sapphire martini.
E um martini Sapphire com azeitonas.
Bir tane de zeytinli Sapphire martini.
Sapphire, limpa o nariz.
Sapphire, burnunu sil. Tanrım!
Baseado no Romance "Push" de Sapphire
PRECIOUS Sapphire'ın "Push" Romanına Dayanmaktadır.
- Safira.
- Sapphire.
- Sou a Mestre Sapphire.
Ben Bayan Sapphire.
Bem, Ivan, sou Sapphire.
Peki Ivan, ben Sapphire.
Sapphire disse que isto custa mil dólares a garrafa.
Sapphire bunun şişesinin bin dolar olduğunu söyledi.
- Foi a tua namorada, Sapphire.
Senin kız arkadaşın, Sapphire.
Então, Sapphire confessou.
Sapphire herşeyi ortaya döktü.
O ciclo de assaltos que envolvia os nossos amigos jogadores, alguns ex-presidiários, e as miúdas do clube da Sapphire que usava para manter os alvos "ocupados" no Balm, enquanto a equipa invadia e roubava as casas.
Soyguna karışan satıcı dostlarımız, eski dolandırıcılar ve... soygun yapılırken Balm'da... adamları oyalayan kızlar.
Sapphire, armas prontas.
Safir, silahları aktif konuma getirebilirsiniz.
Teste Ferris, Sapphire.
Ferris Test, burası Safir.
Toca a acordar, Sapphire.
Uyumasana, Safir.
Temos a Sra. Tony "Revólveres" Meli, a Sra. Vinnie "Louco" Shapphire, e a Sra. Stu Greenberg, "Verdinhas",... juntas.
Bayan Tony "Altıpatlar" Meli, Bayan Vinnie "Kaçık" Sapphire ve Bayan Stu "Yeşil Mangır" Greenberg bir aradalar.
Foi o matador do Gedda, Vinnie Sapphire.
Vinnie Sapphire, Gedda'nın tetikçisiydi.
Esta é a minha esposa, Sapphire.
Wang Ateş.