Translate.vc / portugués → turco / Sec
Sec traducir turco
3,745 traducción paralela
A Gates tem um amigo no SEC a tentar descobrir mais.
Gates'in SPK'da bir arkadaşı vardı. Onlardan bilgi alabililir miyiz? Bir deneyelim.
O meu contacto na SEC encontrou isto.
SPK'daki arkadaşım bunu bulmuş.
Escolha um pássaro, eu alinho.
Bi kus sec, olurum.
Tens o teu nome na porta. Porque não escolhes tu?
Kapida adin falan da var, Neden sen sec miyorsun ha?
Aceito qualquer uma que escolheres.
İstediğini seç.
Uma de nós vai ficar viciada em alguma coisa. Agora, escolhe.
Birimiz bir şeye bağımlı olacak, sen seç.
Bem, então, escolhe alguém e vamos descobrir.
O zaman seç birini de öğrenelim.
Vá lá, escolhe um.
Hadi, seç bir tane.
Temos tanto orgulho em ti, Daniel, não importa o que escolhas fazer.
Seninle çok gurur duyuyoruz Daniel, ne yapmayı seçersen seç.
Alguma ideia brilhante, Sam?
- Parlak bir fikrin var mı Sam? - Seç birini.
Então ele põe o volume no máximo... a tocar Olivia Newton-John.
Müziği son seç açtı ve Olivia Newton-John çalıyordu.
Escolhe a tua família.
Aileni seç.
- Vamos acabar com isto.
Bitirelim bu olayı. Bir meblağ seç, ödeyeyim.
- Agora é um ou outro.
Birinden birini seç.
Porque no séc. 21 estou a olhar uma máquina com alavanca?
21'inci yüzyılda olduğumuz halde neden bu belgelere kollu bir makinede bakıyorum?
A escolha é tua.
- Sen seç.
{ \ fad ( 500,1000 ) } Escolhe bem os teus inimigos, pois podem ser a tua última esperança.
Düşmanını akıllıca seç, son umudun olabilirler.
- Escolha, agora!
- Seç hadi!
Escolhe o caminho certo.
Doğru yolu seç.
Escolhe.
Seç birini.
Pega só numa minhoca e põe-na neste anzol.
Bir solucan seç ve bu kancanın ucuna tak.
Escolha-me, eu aparo-lhe as sebes.
Beni seç, Çitlerini makaslarım
- Então escolhe agora.
- Öyleyse şimdi seç bakalım.
Escolhe só um fim de semana e ponho-te em Portland.
Bir hafta sonu seç diyorum. Seni Portland'a uçurayım.
Decidam se querem passar ou falhar.
Geçmek istiyorsan aklını başına topla ya da çuvallamayı seç.
Não sou eu.
beni seç!
- Disseste :'Não, escolhe-o.'
- Sen dedin ki, "Hayır, onu seç."
- Escolhe. - Tudo bem.
- Sen seç!
Escolhe um, eu abro qualquer um.
- Birini seç. Ben hallederim.
Escolhe um carro.
Seç bir araba.
Na perna há mais carne e não muito osso... - Já o braço...
Bacağı seç çünkü bacakta koldaki kadar çok kemik yok ve daha çok et var.
Escolhes um vencedor para mim, mas olha com atenção para eles.
Tamam, benim için bir kazanan seç... Ama ilk önce onlara dikkatlice bak.
Aquilo que valer mais, podes tirar.
Hangisi daha önemli düşün ve birini seç.
NOS FINAIS DO SÉC. XXI, A TERRA ESTAVA DOENTE, POLUÍDA E ALTAMENTE SOBREPOVOADA.
21. yüzyılın sonlarında Dünya hastalıklarla kirlilikle doluydu ve aşırı kalabalıktı.
Escolhe um. O que quiseres.
Seç bir tane, ne istersen.
Podes escolher...
Seç birini.
Escolhe uma carta.
Tamam, bir kart seç.
Escolhe a cor e nós... Nós encomendamos.
Rengini seç ve biz de siparişi verelim.
Boa, faz isso.
Güzel, seç sen.
Escolhe um número, numa escala de um a dez.
1'den 10'a kadar bir sayı seç.
Escolhe acertadamente e vais para a Terra das Fadas.
Doğru kadehi seç ve Masal Diyarı'na git.
Pronto, escolhe alguma coisa, uma coisa qualquer.
Pekâlâ. Yani bir şey seç. Herhangi birini.
Além disso, tu o disseste, qualquer caminho que escolha pode levar-me ao mesmo destino.
Ayrıca her zaman söylediğin gibi hangi yolu seçersen seç sonuç değişmeyebilir.
Escolhe outra coisa.
- Hayır yapmıyorlar. Başka bir şey seç.
924 ) } Podemos poupar a suspensão da camioneta!
Hemen seç de boşaltalım kamyonu.
Escolhe uma.
Bir tane seç.
... de forma a favorecer-te o rosto e escolhe uma cor diferente, caso não gostes da tua.
Bir bakıma bu yüzünü normalden güzel gösterir. Kendinden hoşlanmıyorsan harika bir renk seç.
Bem, então, deve escolher sabiamente.
Peki o zaman, akıllıca seç.
Escolha.
Birini seç.
Escolha você.
Sen seç.
Escolhe.
Seç.