English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Seré

Seré traducir turco

57 traducción paralela
Seré que o Mike Tyson vai superar este knockout?
Mike Tyson bu nakavttan sonra bir daha ayağa kalkabilecek mi?
e merecem estar ali y yo no seré la diferencia.
Orada olmayı hakediyorduk ve ben de farklı düşünmüyordum.
Situada na calle Blas Parera, 48, em Morón, Buenos Aires, a Mansão Seré foi centro clandestino de detenção durante a ditadura militar de Dezembro de 1976 até Março de 1978.
Bu ev Buenos Aires, Moron'da, Blas Parera caddesinde 48 numarada bulunmaktadır. 1976 yılının aralık ayından 1978 yılının mart ayına kadar diktatörlük tarafından kayıp tutukluların merkezi olarak kullanılmıştır.
Então, amanhã de manhã, vão encontrar o velho desgraçado, estendido no seu bar.
Bu yüzden, yarın sabah o yaşlı hırtı bara sere serpe yayılmış bir şekilde bulacaklar.
Soa como cabeça.
Sere benziyor.
Trabalho sere dias por semana!
Haftanın yedi günü çalışıyorum!
Meu corpo misturava-se ao alarido... aquele fluir do lado de fora, exposto.
Bedenim o gürültünün içindeydi... Dışarıdan geçen bu... gürültü içinde ; sere serpe.
Melhor ainda, vive... e sere.
Daha da iyisi yaşa... ve hizmet et.
Deus sere-se de pessoas como tu.
Tanrı senin gibi insanları kullanır.
Mas se a minha vida, ou morte, sere Camelot, aceitai-a.
Ama yaşamım ya da ölümüm, - - Camelot'a hizmet edecekse alın.
Agora, o teste de sobrevivência e resgate.
Önümüzdeki hafta SERE eğitimi var.
Benvindos ao SERE.
S.E.R.E'a hoş geldiniz!
Ela passou no treino SERE, ela conseguiu.
S.E.R.E. eğitimini de başardı. - Biraz önce onaylandı. Gerçekten başarmış.
É boa de mais para sere só militar.
Sen de bir asker olmak için çok iyisin.
É o mundo inteiro, que se sente sexy na própria pele.
Sanki bütün dünya sere serpe, seksapelinin farkında.
A maioria das revistas só te quer com o corpo cheio de óleo as pernas todas abertas. Talvez em conjunto com outra rapariga.
Gördüğün üzere, bir çok dergi senin yağ sürmeni istiyor, ve sere sepe açılmanı istiyor, belkide bir kız ile yere yatmanı.
Não paro de ver a holandesa, assim toda esparramada...
O Hollandalı kadın hâlâ gözlerimin önünde, biliyor musunuz, öylece sere serpe uzanmış.
Teremos de aterrar nele, encontrar uma maneira de entrar!
Onu sere sermek zorundayız. Bir yol bulmalıyız.
- Excepto estudarem o manual do SERE.
- HKDK rehberine calısmak haric.
- Brown, quando terminou o treino SERE?
- Brown? HKDK kursuna son gidişin?
Acha que as tácticas mudaram, no SERE?
HKDK taktikleri değişmiş miydi?
- Acham que o SERE é só um treino?
- HKDK kursu tatbikat mı?
Se estes soldados cederem no SERE, que teriam como prenda de Natal?
Bu askerler HKDK'de çözülürse, onları ne bekliyor?
Este é o campo de treino do SERE do exército dos EUA.
Bu bir, ABD ordusu HKDK eğitim tatbikatıdır.
Equipa Alfa, bem-vindos ao SERE.
Alfa Timi! HKDK'ye hoş geldiniz.
- Se quiser ser o chefe do SERE terá de aprender os novos métodos.
- HKDK'yi yöneteceksen yeni yöntemleri öğrenmelisin.
O treino SERE durará o tempo que eu quiser.
HKDK kursu ben bitirinceye kadar bitmez.
Você vai bater-lhe ou eu uso este documento para chumbá-lo do treino SERE, e será expulso da unidade.
Ona tokat atmazsan bu belgeyle HKDK kursunda cakarsın ve birlikten atılırsın.
O SERE ainda não terminou.
HKDK bitmedi.
Pensava que SERE significava : "sobreviver, evadir, resistir, escapar."
HKDK, "hayatta kal, kurtul, diren, kaç" demek sanıyordum.
Sobreviveram ao treino SERE.
HKDK kursunu geçtiniz.
Equipa Alpha, bem-vindos ao SERE.
Alfa takımı, SERE'e hoş geldiniz.
O mesmo tipo que te fez passar pelo inferno na escola SERE?
Bu adam, bizi SERE okulundaki cehenneme sokan adam değil mi?
Serena, Serena, espera.
Serena. Serena! Sere... serena, bekle.
E se quem você salva do aborto cresce para sere sodomita ou usurário?
Ya kürtajdan kurtardıkların, esrarkeş ve homoseksüel olmak için büyürse?
Este filho da...
Biliyor musunuz, bu şere...
Desculpa-me por sere um daqueles médicos esquisitos que se preocupa com facto de matar um ser humano.
Bir insan evladını öldürmüş olma ihtimâlinden dolayı kaygılanan tuhaf doktorlardan birisi olduğum için kusuruma bakma.
Fui deixado esparramado e a chapinhar no lodo.
Bataklığın ortasında tepinir ve sere serpe yatar vaziyette bırakıldım.
Psicóloga, conferencista e autora do intemporal clássico : Franny B. Kranny, Tens Um Pássaro No Cabelo!
Ruh bilimci ve "Franny B. Kranny, sere's a Bird in Your Hair" adli klasigin yazari.
O meu Pai está esparramado no chão, fodasse, gritando como o Jay Hawkins,
Babam kahrolası Screamin'Jay Hawkins gibi sere serpe yere yuvarlandı
Não é justo sere tão maldosa.
Huysuzluk sana yakışmıyor.
Para ela nos ver deitados com os animaizinhos a subir pelos nossos corpos nús.
Ya, tabii sonra o da bizleri sere serpe yatarken şirin, minicik hayvanların çıplak vücutlarımızda gezindiği hayalini kursun.
O meu treino SERE foi excelente.
Harika bir SERE eğitimim var.
A tua pila está no sofá, meu.
Senin alet sere serpe kanepede dostum.
Para sere o caçador de lagartos mais rápido.
En hızlı kertenkele avcısı olayım diye.
Não, mas já vi muitos deitados.
Hayır ama sere serpe yatanları gördüm.
Achas que uma história sobre sere violado pelo teu tio iria desanuviar o ambiente?
Amcan tarafından korkunç bir şekilde tecavüze uğraman mı bizi gevşetecekti?
"Ataxia cerebral... grave".
İleri derece sere serebelar...
Encontrei-o num estado miserável no meio da estrada a...
Bir keresinde onu yolun ortasında sere serpe uyurken- -
Mundo, estava a pensar naquele exercício SERE, em Guantánamo.
Mundo, Guantanamo'daki H.S.D.K. tatbikini düşünüyordum.
SERE?
H.S.D.K.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]