Translate.vc / portugués → turco / Señora
Señora traducir turco
182 traducción paralela
A providência ocupa-se de coisas mais importantes que dinheiro, Señora Bunting.
Tedbir, paradan daha önemli şeyler içindir, Bayan Bunting.
Señora, faça sua esta humilde casa.
Hanımefendi. Bu mütevazı evi kendi eviniz bilin.
- Señora, está bem?
- Bayan, iyi misiniz?
Chegou recentemente de Espanha, senhora?
İspanya'dan mı geldiniz, Señora?
Senhora Ortiz.
Señora Ortiz.
- Dá-me licença?
Beni bağışlar mısınız, Señora Ortiz?
Senhora Deveraux.
'Señora'Deveraux.
Boa noite, senhora.
İyi geceler,'Señora'.
Mas todos a chamam de "senõra." Porquê?
Peki neden herkes ona'Señora'diyor?
Por favor mande-os procurarem-me quando chegarem.
Lütfen geldiklerinde onları yanıma gönder,'Señora'.
Deixe-nos a sós, señora!
Bizi yalnız bırakır mısın'Señora'?
Señora!
'Señora'!
Señora, isto tem que ser feito.
'Señora'Bunu yapmalıyım.
Nas pessoas que estão em casa da senhora.
Señora'nın evindeki insanları.
Señora, vim suplicar-lhe.
Hanımefendi, size yalvarmaya geldim.
Por favor, señora, deixe-o voltar comigo para Dallas.
Lütfen hanımefendi, benimle Dallas'a dönmesine izin verin.
Ele que saber se o seu marido alguma vez sentiu ciúmes.
Kocanızın kıskanç olup olmadığını merak ediyor, Señora.
Eu não o faria, señora.
Sizin yerinizde olsam bağırmam.
Como eu, ele daria a vida pela señora.
Aynı benim gibi, o da bu iş için hayatını verebilir.
A Señora Grant.
Bayan Grant.
Como vão salvar a señora?
Hanımefendiyi nasıl kurtaracaksınız?
Quero ajudar a señora.
Ben bayana yardım etmek istiyorum.
- Aviso a señora da vossa chegada?
- Geldiğinizi hanımefendiye haber vermeli miyim?
Amanhã, se Deus quiser, a señora estará em segurança.
Yarından itibaren, Tanrı'nın izniyle, hanımefendi güvende olacak.
Mas na nossa lua-de-mel no exterior... eu sabia que só me sentiria casada quando me chamassem de "señora".
Ama yurtdışında balayımızı geçirirken... bana "Sinyora" diye hitap etmeselerdi kendimi evli hissetmezdim.
- General y Señora Moscoir.
- General Sinyor Moscoir.
- Boa tarde, señora.
- İyi akşamlar, sinyora.
Entre elas está o espírito-guia deste projecto, a minha boa amiga, Señora Consuelo Del Barra.
Bunlardan biri de bu projenin ruhuna önderlik eden sevgili dostum Sinyora Consuelo Del Barra.
Desculpe, señora Reagon. Nada pessoal, só negócios.
Üzgünüm Senyora Reagon, bu kişisel birşey değil.
- Por favor leve isto para dentro, Tomás. - Sim, señora.
- Tomas bunu içeri alır mısın?
- E veja, señora.
Bakın, Senyora.
Veja, veja, señora.
Bakın, Senyora.
Señora?
- Buyurun Senyora.
Sim, señora.
Sí, Senyora.
A Señora de Córdoba?
Senyora Cordoba?
Señora Locke?
Senora Locke?
- Señora Locke?
- Senora Locke?
- Señora Locke.
- Senora Locke.
Señora, sente-se, por favor.
Bayan, lütfen oturun.
Não, mina senora.
Hayır, bayan.
- Sim, senora.
- Olur efendim.
Bem, senora, poderá significar que está com sorte.
O zaman hanımefendi, bu iş tamam demek.
Sim, señora.
- Evet, Senyora.
Desculpe, teno uma senora à espera.
İzninle, bir hanım beni bekliyor.
- Bom dia, mina senora.
- Günaydın hanımefendi.
Mais alguma coisa, mina senora?
Afedersiniz, başka bir arzunuz var mı?
Ter estado cá alguém entre a Miss Spencer ter saído e a senora ter chegado.
Yardımcınızın evden çıkışıyla sizin eve dönüşünüz arasında... biri gelmiş olabilir.
É uma senora muito simpática.
Çok iyi birisiniz.
Uma senora sente-se mal.
Bayanlardan biri iyi hissetmiyor.
- Obrigado, mina senora.
- Teşekkürler efendim.
Muito obrigado, mina senora.
Çok teşekkür ederim efendim.