Translate.vc / portugués → turco / Shadow
Shadow traducir turco
337 traducción paralela
"Purple Shadow" é segundo.
Purple Shadow ikinci sırada.
Passando os 400 metros, estão "Lucky Arrow" e "Purple Shadow"... com "Stopwatch" no lado de fora em terceiro.
Son çeyreğe girilirken Lucky Arrow ile Purple Shadow çekişiyor... Stopwatch dışarıdan üçüncülüğü zorluyor.
À cabeça da corrida, está "Purple Shadow" liderando por um comprimento.
En önde Purple Shadow bir boy farkla lider.
"Purple Shadow" lado a lado, e "Stopwatch" avançando rápido por fora.
Arkasında Purple Shadow ve dışarıdan Stopwatch geliyor.
"Lucky Arrow", "Purple Shadow", "Stopwatch" estão lado a lado.
Sıralama Lucky Arrow, Purple Shadow ve Stopwatch şeklinde. Boyun farkı var.
É "Lucky Arrow", "Purple Shadow" e "Stopwatch".
Lucky Arrow, Purple Shadow ve Stopwatch...
"Purple Shadow" segundo por uma cabeça, "Lucky Arrow" terceiro por um comprimento...
Purple Shadow burun farkıyla ikinci, Lucky Arrow bir boy geride.
É o diabo de um amigo sujo!
Bunu neden yaptın, Shadow?
Baxter Red, Sombra, Deguello, Whistle Jenkins e muitos mais...
Baxter, Red, Shadow, Deguello, Jenkins, Whistle, ve bir çok kişi...
O Hyatt está morto. O Chato também.
Hyatt öldü, Shadow da.
Shadow convidou.
Gölge Clarke'ı davet etti.
Shadow Henderson Quartet... com a sra. Clarke Betancount.
Shadow Henderson Quintet. Bayan Clarke Betancourt'la birlikte.
Parece-me que o importante para Shadow é o Shadow.
Bana da Shadow, Shadow'dan başkasını düşünmüyor gibi gelmişti.
Shadow, meu camarada!
Shadow... Adamım ne yapıyorsun?
- Oi Shadow, como está?
Selam Shadow, nasıl gidiyor? Harika.
Shadow está transando com a Clarke.
Shadow Clarke'ı düzüyor.
Oh Shadow.
Shadow!
- Sair da sua frente? Precisamos falar de dinheiro.
Çekil başımdan Shadow.
Sai da minha frente Shadow.
Çekil başımdan Shadow.
Nós conversamos sobre isso.
Görüyorsun, Shadow ve Clarke iyi durumdalar. Evet? İyi.
Envie-me o Reggie e o Drop Shadow, para virem buscar os dólares de prata e os papéis.
Reggie ve Drop Shadow'u buraya gönderin ki, gümüş Dolar ile kağıtları alsınlar.
Olá, Shadow.
Selam Gölge.
- Shadow.
- Gölge.
Não é justo, Shadow.
- Bu haksızlık Gölge.
No Shadow Kick, o movimento da família Wong.
"Gölge Tekmesi" hareketini ben icat ettim.
No Shadow Kick!
"Gölge Tekmesi." olmaz.
- "The Shadow", "Inner Sanctun". - Sim.
- The Shadow, Inner Sanctum.
Meditations on a Crimson Shadow de Preloc.
Preloc'un "Kızıl Gölge Üzerinde Bir Meditasyon" adlı eseri.
Disse que só queria ser incomodado pelo sr. Shadow e ele está em linha.
Ama Bay Gölge değilse, beni rahatsız etmeyin demiştiniz, hattaki Bay Gölge.
É novamente o Shadow.
Yine Gölge.
Vincent Black Shadow.
Vincent Black Shadow.
Fiquei tão fulo com Deus quando parti a perna em Shadow Ridge.
Shadow Ridge'de bacağımı kırınca Tanrıya çok kızmıştım.
Lee Mullens e Colby Bachner vivem no 1844 de Shadow Wood Lane. Sim. Fica a 10 km donde as vítimas foram largadas.
Lee Mullens ve Colby Bachner 1844 Shadow Wood Sokağı'nda yaşıyorlar, kurbanların atıldığı yerin 9 km ötesinde.
- Não! O "The Shadow" é o Lamont Cranston, um jovem saudável.
Süper kahraman Gölge aslında kasabanın zenginlerinden Lamont Cranston'dı.
Você sabe, eu ouvi que ele destruiu uma Peacekeeper Gammak Base... matou um batalhão inteiro Nebari e ainda desperdiçou um Shadow Depository.
Bilirsin, onun bir Barış Muhafızı Gammak Üssünü yok ettiğini duydum... Tam takım bir Nebari müfrezesini öldürdüğünü, hatta bir Gölge Depoyu hurdaya çıkarttığını da...
Sabías que o Shadow, o repositor foi despedido do trabalho?
Geçen sefer daha farklı olmamış mıydı?
A minha mãe tinha uma fazenda em Shadow, de onde venho.
Geldiğim yerde annemin Shadow'un arkasında bir hayvan çiftliği vardı.
A minha mãe tinha um rancho. Em Shadow, de onde eu sou.
Geldiğim yerde annemin Shadow'un arkasında bir hayvan çiftliği vardı.
Spy Kids, Shadow, Shadow 2...
Spy Kids, Shadow, Shadow 2...
No meu tempo, havia uma moto chamada Vincent Black Shadow.
Benim zamanımda "Vincent Black Shadow" diye bir motosiklet vardı.
Rua Shadow Hills 3500, Beverly Hills.
3500 Shadow Hills Caddesi, Beverly Hills.
Ouvia-se Shadow Dancing, uma das minhas canções preferidas no liceu.
Doğal olarak radyo çalışmıştı. " Shadow Dancing'çalıyordu. Ki bu benim okul yıllarımdan beri en sevdiğim şarkıydı.
"The Shadow Dancer", de Weldon Parish.
Weldon Parish'in "The Shadow Dancer" i.
Meu nome é Black Shadow, e eu serei sua anfitriã.
Bu akşam sunucunuz benim. Adım Black Shadow.
Desejo uma audiência com a Consciência Nestene em termos pacíficos, de acordo com a Convenção 15 da Proclamação Shadow.
Barışçıl bir şekilde Nestene Bilinci ile görüşme yapmak istiyorum. Gölge Bildirisinin 15. maddesine dayanarak.
Chama-se a si próprio de Ladrão das Sombras.
Kendisine Shadow Thief diyor.
- Shadow?
Shadow?
Shadow me disse que você está indo muito bem...
Hayır hayır hayır hayır.
Vai tocar com o Shadow?
Shadow'la mı oturuyorsun?
Horses'Shadow por um triz..
... ve 3 numaralı Shadow yarışı tamamladı...
SHADOW 1.
Burası Gölge 1.