Translate.vc / portugués → turco / Sharing
Sharing traducir turco
26 traducción paralela
Tu sabes, ele anda por aí assim... sharing with everybody else's cigarettes.
Bilirsin, etrafta dolaşıp herkesin sigarasını paylaşır.
Sabe que um membro da minha congregação tem um apartamento em time-sharing, em Myrtle Beach?
Cemaatimdeki üyeler zamanlarını Myrtle plajında beraber harcarlar.
E os presentes que te dão no time-sharing.
Tıpkı Locked Ness canavarı ve şekeri olan çocuklara para çıktığı gibi.
Estou a poupar para um time-sharing em Hamptons. Lindo.
Hamptons'da tatil için para biriktiriyorum.
Está registado em nome da United Network of Organ Sharing.
Organ Yardımlaşma Ağı'na kayıtlı.
Estava apenas a partilhar uma dica sobre a bolsa, certo?
I'm sure you were just sharing stock tips with her, right?
Certo, o nome do informador é Mamou Sharing.
Muhbirin adı Mamun Şerif.
Eu tenho um "Time Sharing" na cidade.
Kasabada bir devre mülküm var.
Querido, mal posso esperar para ver o "Time Sharing" do Kevin.
Hayatım, Kevin'in devre mülkünü görmek için sabırsızlanıyorum.
Quem é que usa um time-sharing?
Kim devre mülkünü kullanır ki?
Ela é um bebé. Não é um time-sharing no Cabo.
Bir bebekten söz ediyoruz, Cabo'da bir devre mülkten değil.
E eu entrei na NASA, que tem o Centro de Pesquisa Ames aqui. Pude usar um terminal de time-sharing.
Ben NASA'ya girdim buradaki Ames Araştırma Merkezine ve bir zaman paylaşımı terminali kullanabildim.
Não cheguei a ver o computador, mas vi um terminal de time-sharing.
Yani aslında bilgisayarın kendisini görmüyordum. Gördüğüm şey, bir zaman paylaşımı terminaliydi.
No sentido de haver computadores de time-sharing disponíveis e uma empresa de time-sharing em Mountain View, na qual podíamos passar tempo.
Şu anlamda : Kullanılabilen zaman paylaşımlı bilgisayarlar vardı. Mountain View'da bedava zaman ayarlayabildiğimiz bir zaman paylaşımlı bilgisayar şirketi vardı.
Ouviste falar em time-sharing?
- Zaman paylaşımını duymuş muydun?
E fica sabendo que converter mainframes para time-sharing não é só ligar um interruptor.
Haberin olsun, ana bilgisayarları zaman paylaşımı için uygun hale getirmek sadece devreleri açmak kadar kolay değil.
Só tens de terminar as ligações e instalar a opção de time-sharing da IBM.
Yalnızca bağlantıları bitirip IBM'in zaman paylaşım özelliğini yüklemeni istiyorum. Peki.
Tenho de carregar as opções de anfitrião e time-sharing e alterar o TSO...
Sonra barındırmayı ve TSO'yu değiştirecek zaman paylaşım özelliğini yüklemem lazım.
Isto é time-sharing.
Zaman paylaşımı deniyor buna.
Fiz a transição do Westgroup para time-sharing e fi-los perceber que tinham uma fonte de rendimento dormente.
Westgroup'u zaman paylaşımına geçirdim ve pasif gelir akışını gerçekleştirmelerine yardım ettim.
Ele insistiu para a Mutiny ter um bom negócio e não me disse... O Gordon ajudou-o a instalar o time-sharing.
Gordon ona zaman paylaşımını kurmasında yardım etti.
Usando o mainframe existente para time-sharing, não traz custos para si.
Varolan ana bilgisayarınızı zaman paylaşımına açmanın size bir masrafı yok.
- Time-sharing não é novidade.
- Zaman paylaşımı o kadar da yeni değil.
- O time-sharing é só a entrada.
- Zaman paylaşımı sadece bir giriş.
É uma dessas casas em time-sharing?
Bu ne devre mülk falan mı?
HAWAII FIVE-0 [ S05E23 - "Mo'o'Olelo Pu" ( Sharing Traditions ) ]
Çeviri : fundaisy İyi seyirler...