Shelby traducir turco

Lutei com ele, e deitei a minha mão à arma, e a Shelby virou-se e eu vi...

Adamla mücadele ettim ve silah benim elime geçti.

Shelby estava furiosa.

- Shelby küplere binmişti.

CÓPIA CERTIFICADA DO REGISTO DE CASAMENTO Diane Marie Goehring.

Diane Marie Goehring, birkaç saat mesafedeki Shelby'de yaşıyor.

O Shelby quer isto para Sexta-Feira, está bem?

Shelby, bunun Cuma'ya kadar hazır olmasını istiyor.

Harp, o Shelby quer a tua presença nesta reunião.

Shelby kendisiyle tele-konferansa katılmanı istiyor.

- Não, ainda não, mas...

- Hayır. Henüz onu görmedim ama Bay Shelby'i gördüm.

É do Sr. Shelby.

Bay Shelby gönderdi.

- Que tal pelo cu dele acima?

Shelby'nin götüne soksan nasıl olur?

- Sr. Shelby.

- Bay Shelby.

Têm de ficar perfeitas, são para o Sr. Shelby.

Kopyaların mükemmel olması gerekiyor Bay Shelby'nin şahsi işidir.

Que mais é que o Shelby te deu que tenha sido meu?

Shelby başka nelerimi verdi sana?

O Sr. Shelbey...

Bay Shelby...

Caso contrário, terei de ir lá a baixo falar com o Sr. Shelby. Terei de iniciar uma análise ao perfil de toda a gente da empresa e isso, meu amigo, é uma grande merda.

Aksi takdirde, şirket çapında el yazısı tahlili yaptırması için Bay Shelby'ye gideceğim.

Foi isso que você disse à Sra. Shelby?

Bayan Shelby'e de böyle mi söylüyorsunuz?

Sr. Shelby?

Bay Shelby?

Onde está o Shelbey?

Shelby nerede?

- Aonde está o Chevy?

- Shelby nerede?

Campo Shelby, Mississippi.

Shelby Kampı, Mississippi.

É um Shelby 350.

Shelby 350.

"Conduzir um Mustang Shelby." Nada mau.

"Mustang Shelby sür." Fena değil.

Shelby, que me dizes de acabarmos por esta noite?

Shelby, ne dersin, bu gecelik bu kadar yeter mi?

Shelby?

Shelby?

Shelby? O que se passa?

Shelby, ne oldu?

- Shelby...

- Shelby. - Selam.

- Shelby, anda!

- Shelby, hadi!

Bem, eu tenho um compromisso verbal com a Shelby Rexler para estar na sua festa hoje à noite.

Shelby Rexler'a sözlü vaatte bulunup bu akşam partisinde olacağımı söyledim.

Shelby Rexler não cortou o cabelo para ficar mais parecida com a Keira Knightley.

Shelby Rexler saçını Keira Knightley'e benzemek için kestirmedi.

Na verdade, acho que a Shelby tem um par côr de laranja.

Aslında galiba Shelby'nin bir çift var.

Sê simpática com ela e eu deixo-te ir à festa da Shelby.

Ona iyi davranırsan Shelby'nin partisinin sonuna gidebilirsin.

Sr. Porter, chamo-me Mark Shelby.

Bay Porter, benim adım Mark Shelby.

- Objecção. Sr. Shelby, isto não é um tribunal de justiça, e você não é juiz.

Bay Shelby, burası mahkeme salonu değil, ve siz de yargıç değilsiniz.

Sr. Shelby... Eu digo-lhe.

Bay Shelby bu tutuklamanın farkının ne olduğunu size söyleyeyim.

Olá, Julie, sou a Shelby, a mãe... A minha mãe.

- Merhaba, Julie, Ben Shelby, Matt'in...

Qualquer coisa que me ajude a aproximar da Shelby e das miúdas, eu alinho.

Herhangi bir şey Shelley ve kızlarıma yaklaşmama yardımcı olursa, ben oradayım.

Não, sabes o que a Shelby me ensinou?

Hayır, Shelley bana ne öğretti biliyor musun?

- Convidaste a Shelby para sábado?

- Shelby'i cumartesi günü için davet ettin mi?

O que? Ele está rondando o santuário de pássaros.

Shelby Kuş cennetinin etrafında dönüp duruyor.

"I love you too, Shelby."

Ben de seni seviyorum, Shelby.

É uma mata, Shelby.

O bir tabela, Shelby.

- Shelby, vamos.

Shelby, hadi.

Shelby!

Shelby!

Aguenta, Shelby.

Bekle, Shelby.

Shelby.

Shelby.

Shelby, os teus são piores que os da Tabitha.

Shelby, seninki Tabitha'nın kinden daha kötü.

Talvez conheça a namorada dele Shelby Leds.

Belki onun kız arkadaşı Shelby Leds'i tanıyorsundur.

Shelby?

Shelby mi?

O que é que a Shelby tem a ver com isto?

Shelby'nin bununla ne alakası var?

Shelby, Lisa e eu éramos inseparáveis.

Shelby, Lisa ve ben çok samimiydik.

A Shelby e a Lisa?

Shelby ve Lisa?

Que a arma disparou.

Shelby arkaya doğru döndü ve bir anda silah ateş aldı.

Mora em Shelby, a umas horas daqui.

Eyalet polisi eşini getirsin.