Translate.vc / portugués → turco / Shepard
Shepard traducir turco
557 traducción paralela
Estive a lutar com o Shepard há bocado.
Bir kavgaya karıştım... eee... Shepard'la bu gece.
O gangue do Tim Shepard e o nosso vão lutar com os Socs, amanhã à noite.
Tim Shepard'ın çetesiyle bizim ekip yarın gece boş bir arsada Sosyetiklerle kapışacak.
O Tim Shepard apareceu por cá.
Tim Shepard ziyarete geldi.
Esqueci-me, Shepard.
Evet Shepard, unutmuşum.
Deixem-me apresentar-lhes Alan Shepard.
Beyler, sizi Alan Shepard'la tanıştırayım.
Deixem-me apresentar-lhes Alan Shepard.
Efendim? Sizi Alan Shepard'la tanıştırayım.
Alan B. Shepard, Júnior!
Alan B. Shepard, Junior!
Estamos em directo da casa de Louise Shepard, esposa do astronauta Al Shepard, prestes a ser lançado para o espaço.
Şu anda, uzaya gitmek üzere olan astronot Al Shepard'ın karısı... Louise Shepard'ın evinden canlı yayındayız.
Queria mantê-la informada, Sra. Shepard.
Sizi gelişmelerden haberdar etmek istedik Bayan Shepard.
E Alan Shepard aguarda pacientemente.
Ve Alan Shepard orada oturmuş sabırla bekliyor.
Penso que poderemos falar com a esposa de um dos astronautas... se não com a própria Louise Shepard.
Louise Shepard'ın kendisi olmasa bile... sanırım astronot eşlerinden biriyle konuşabiliriz.
Assine aqui, Sr. Shepard.
Bay Shepard, bir imza.
Quem é você?
- Sen hangisisin? - Shepard.
- Amanda Shepard.
- Amanda Shepard.
Shepard não é por má educação que não olho para o senhor. - Mas esses testes são demasiado fáceis para lhes dar atenção total.
- Yüzünüze bakmayarak size kabalık etmek istemem ama bu testler benim dikkatimi çekmek için çok yetersiz kalıyorlar.
- Não me subestime, Shepard!
- Beni korumaya çalışma, Shepard!
- Dr. Shepard?
- Dr. Shepard?
Este é o policial Gene Shepard do Departamento de Polícia de Los Angeles.
Ben, Los Angeles Polis departmanından, memur Gene Shepard.
- Lucy Shepard.
- Sydney. Merhaba.Lucy Shepherd.
Este é o veículo de lançamento que levará Alan Shepard... e a sua tripulação na primeira parte da missão Apollo 13.
Bu, Alan Shepard ve mürettebatını Apollo 13 uçuşunun ilk safhasına taşıyacak olan roket.
A infecção nos ouvidos do Al Shepard piorou... e fomos todos promovidos para a equipa principal da Apollo 13.
Al Shepard'ın kulak enfeksiyonu kötüleşti ve hepimiz Apollo 13'ün asil mürettebatı olarak atandık.
Não queria estar perto do Al Shepard esta noite.
Bu gece Al Shepard'ın yerinde olmak istemezdim.
- Só das tuas piadas, Shepard.
Sadece şakalarından.
Shepard, acompanhe-o bem de perto.
Teğmen Shepard kıçının dibinden ayrılmayacak.
- Shepard pode falar ao control.
Shepard, kontrol merkeziyle konuşabiliyor.
Shepard.
Shepard.
Cadete Shepard apresenta-se, Capitão.
Akademi öğrencisi Shepard, emredin Komutanım.
Riley Aldrin Shepard...
Riley Aldrin Shepard.
- Onde está o Cadete Shepard?
- Akademi öğrencisi Shepard nerede?
Receio que o Cadete Shepard não volte à Terra em breve.
Ne yazık ki Akademili Shepard bu yakınlarda dünyaya dönmeyecek.
Leste O dente do crime de Sam Shepard?
Hoss ve Crow. Hiç Sam Shepard'ı okudun mu?
Mas primeiro, vamos aproveitar para aplaudir a Vonda Shepard!
Ama ilk önce Vonda Shepard'ı alkışlayalım.
Jason Shepard Oakman.
Jason Shepard Oakman.
- Obrigado, Sra. Shepard.
Teşekkür ederim Bayan Shepard.
Sr. Shepard!
Merhaba Bay Shepard.
Diga que Shepard matou Finelli, Clark e as outras. Que é o Nightingale.
Sadece Finelli'yi Clark'ı ve diğerlerini Shepard'ın öldürdüğünü Nightingale katili olduğunu söyle.
Ele quer-me matar!
Jack Shepard beni öldürmeye çalıştı!
Estava a dizer a oração do Shepard, do Alan Shepard.
Çoban duasını okuyordum. Alan Shepard'ın kini.
O Parkashoff foi assassinado pelo Martin Shepard.
Parkashoff, Martin Shepard tarafından öldürüldü.
O Shepard internou-se numa instituição psiquiátrica no sul da Roménia.
Shepard, Romanya'nın güneyindeki bir akıl hastanesine yattı.
Queremos que te aproximes dele, para que te diga onde é que o Parkashoff foi enterrado.
Shepard'a iyice yaklaşmanı Parkashoff'u nereye gömdüğünü öğrenmeni istiyoruz.
Sei que está aqui para descobrir onde é que o Martin Shepard enterrou o Parkashoff.
Martin Shepard'ın, Parkashoff'u nereye gömdüğünü öğrenmeye geldiğini de biliyorum.
O Shepard não me disse nada!
Shepard konuşmadı.
O Shepard não lhe disse nada.
Shepard, ona bir şey söylemedi.
Se conseguir que o Shepard se lembre da localização do Parkashoff, talvez possa viver num campo prisional checheno.
Shepard'a Parkashoff'un cesedinin yerini söyletirsen belki ömrünün geri kalanını Çeçenistan'daki bir kampta geçirebilirsin.
- O Shepard está contigo?
- Shepard yanında mı?
O Shepard escreveu o nome do local onde está o corpo do Parkashoff.
Shepard, Parkashoff'u gömdüğü yeri yazdı.
Onde está ele agora?
Shepard şimdi nerede?
- Dr.
- Dr. Shepard...
Jack Shepard.
Jack Shepard.
O Shepard acha que sou uma doente.
Shephard beni hasta sanıyor.