Translate.vc / portugués → turco / Sita
Sita traducir turco
113 traducción paralela
Sita, Vai dizer à irmã Clodagh que quero falar com ela.
Sita, Rahibe Clodagh'a git ve onunla konuşmak istediğimi söyle.
Um dia... a Princesa Sita viu um veado ferido, no bosque... e pediu a Rama que o fosse socorrer.
Bir gün prenses Sita korulukta yaralı bir ceylan görmüş ve Rama ona yardıma gitmesi için rica etmiş.
Nessa noite, a Princesa ouviu um grito desesperado.
O gece prenses Sita korkunç bir ağlama sesi duymuş.
Depois de Rama ressuscitar... correu para o palácio do monstro para socorrer a Sita. Mas de repente... Ravanna apareceu!
Rama hayata geri döndükten sonra Sita'yı kurtarmak için hızla canavarın sarayına doğru yöneldi ama Ravana göründü.
E tudo isso a faz parecer esqui - sita aos olhos de terceiros.
İnsanlar onu garip buluyor.
O relatório da polícia sita uma testemunha ocular que afirma que te viu a ti e há Jess entrarem num quarto e a fecharem a porta.
Polis raporuna göre birisi, sen ve Jess'i bir odaya girip, kapıyı kapatırken gördüğünü iddia ediyormuş.
Contacto visual com Thera Sita.
Thera Sita'yi gördüm.
Já tenho a análise dos habitantes do "Thera Sita" que vêm para bordo.
Gemiye gelen Thera Sita yolcularının detaylı listesi geldi.
Sita era a esposa de Ram's
Sita ise Rama'in eşiydi.
Certo, e Sita eu sei também, o pai de Sita foi Janaka.
Doğru, ve ayrıca, Sita'nın babası Janak idi.
Sita tem muitos nomes, Sita só sendo um deles.
Sita'nın birçok ismi vardı. Sita sadece onlardan biriydi.
Vaidehi, eu vi um jogo chamado Vaidehi, à direita, que eu aprendi foi outro nome de Sita.
Vaidehi adında bir oyun gördüm, evet, ve ondan da Sita'nın başka bir ismini öğrendim.
E Sita, disse : "Se você vai, eu vou."
ve Sita'da "Sen gidersen ben de giderim" dedi.
Nenhum Sita.
Hayır, Sita.
Ravana era o rei do mal Lanka e ele só roubou Sita.
Ravana, Lanka'nın kötü kralıydı ve Sita'yı kaçırdı.
Pelo que eu entendo, Ravana era... Na verdade a única coisa ruim que ele parece ter feito É a captura Sita.
Anladığım kadarıyla Ravana'nın yaptığı en kötü şey Sita'yı kaçırmasıydı.
Querido irmão Ravana, você viu a esposa de Rama, Sita?
Sevili kardeşim Ravana, Rama'nın karısı Sita'yı gördün mü?
Faça sua esposa Sita, Ravana.
Ravana Sita'yı karın yap.
Enquanto Sita é subterrâneo, vou agarrá-la!
Böylece Rama koruması olmadan bende Sita'yı çalayım!
Sita será meu!
Sita benim olacak!
Eu não sei, Sita.
Bilmiyorum, Sita.
Eu te amo, Sita.
Ben de seni seviyorum, Sita.
Mas você sabe o que faz Sita, então?
Böylece Sita neden öyle davrandı biliyorsunuz artık.
Sita!
Sita!
Oh Sita, o que aconteceu com você?
Oh Sita, sana ne oldu?
Agora, vá, encontra Sita!
Şimdi git ve Sita'yı bul!
Eu te amo Sita.
Seni seviyorum Sita.
Vamos atravessar o mar para Lanka e resgatar Sita.
Denizi geçerek Lanka'ya gideceğiz ve Sita'yı kurtaracağız.
Por que ele foi frio para Sita?
Neden öyle soğuktu?
Eu não tenho mais uso para você, Sita.
Seninle daha fazla birlikte olamam, Sita.
Não. Como Sita provou repetidas vezes.
Sita bu konuda kendini defalarca ispat etti.
E ele ainda não está convencido, parecia que, depois que ela passou pela prova de fogo
Ve Rama hala ikna olmadı, sanki, Sita ateşle sınandıktan sonra
Ele estava convencido, não foi como ele duvidou de sua
Rama ikna oldu, Sita'dan artık kuşkulanmıyordu
Será que você me perdoe, Sita?
Beni affedebilecek misin, Sita?
Realmente isso é quando ele expulsa-la, me desculpe.
İşte o an Sita'yı kovduğu an, üzgünüm.
Uh, digamos, Sita, gostaria de fazer uma viagem?
Uh, söyle Sita, biraz dolaşmak ister misin?
Você deve conduzir Sita para a floresta e abandoná-la lá.
Sita'yı ormana götürmeli ve orada terketmelisin.
Eu não acho que ele deixá-la ir, porque - Eu senti que ele tinha alwsys este elemento de dúvida
Sita'nın gitmesini istedi, çünkü - sanırım herzaman içinde bir kuşku olacaktı.
Brasil, mas eu senti como se ele sempre teve essa dúvida, que ela não pode ser pura.
Krallığında, Ama sanırım herzaman Sita'nın iffetli olmadığına dair içinde bir kuşku duydu.
Não, quando ela é banida e ela foi para a floresta novamente.
Hayır. Sita sürgüne gönderilince ve o tekrar ormana gitti.
É assim que funciona Valmiki escreveu o Ramayana, porque Sita contou a história para ele.
Ve böylece Valmiki Ramaayana'yı yazabildi, Çünkü Sita ona tüm hikayeyi anlatmıştı
Enfim, assim Luv e Kush, ou Luva e Kusha, nasceram Sita na floresta e foram ensinados por Valmiki, que lhes ensinou todas essas canções de louvor Ram.
Herneyse, böylece Luv ve Kush, veya Luva ve Kusha ormanda Sita'dan doğdu. Bunu Valmiki'den öğreniyoruz. ki o bunları Rama'ya övgü olarak gösterdi.
Sita está fazendo isso pooja todos os dias...
Sita bu kutsal ayini hergün yapıyor...
Eu acho que Sita também tem seus problemas próprios.
Sanırım Sitanın kendi mevzuları vardı.
OK? Esse é seu erro.
Pekala, bu Sita'nın hatasıydı.
Sita lá e esses são seus filhos.
Sita oradaydı ve onlar Sita'nın çocuklarıydı.
Mas então, ele quer levar Luv e Kush para trás, mas ele ainda está reticente em levá-la de volta.
Ve sonra Rama, Luv ve Kush'u almak istedi, Fakat Sita'yı yanına almakta hala kuşkuları vardı.
Bem, sim, claro, Sita...
şey, evet, elbette... Sita...
Todos os Sita tem que fazer é provar a sua pureza. Novamente.
Sitanın yapması gereken şey birkez daha saf ve temiz olduğunu kanıtlamaktı.
Enquanto um Laxman estiver vivo, nenhum demónio jamais violará Sita!
Bu şovalye ruhlu yaşıyorken
Tudo bem, Sita.
Pekala, Sita.