English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Sitío

Sitío traducir turco

34 traducción paralela
Ou ele recebe o dinheiro, ou ele fica com o sitío.
Parasını alamazsa, burayı alır.
Agora está a parecer que ele vai ficar com o sitío.
Şu anda da durum burayı alacağını gösteriyor.
Concerteza vim parar ao sitío errado.
Kesin yanlış yere girdim.
Acontece que eu conheço o sitío ideal.
Tam aradığınız gibi bir yer biliyorum.
Tinha que ser a porta, é o único sitío que não cheira a urina!
Kapı olmalı tabii, çünkü sidik kokmayan tek yer!
O John e eu criamos esta firma porque queriamos trabalhar num sitío informal. Fazer dinheiro.
John'la ben bu şirkete, her gün eğlenceli bir yere gelmek için başladık.
- algum sitío bonito?
- Güzel bir yer miydi?
Porque a única razão de tu não me defenderes é que tu estás tão apavorado que alguém, em qualquer sitío, neste hospital não goste de ti. E isso é uma coisa ruim é?
Çünkü Dr. Cox'un yanında beni savunmamanın nedeni birinin seni sevmeyecek olmasından ölesiye korkman.
Reconheceria aquele parvo de rabo branquinho em qualquer sitío.
Oh, bu o. Bu kremli götlü gerizekalıyı heryerde tanırım.
Sai DESSE SITÍO!
Oradan çık.
Até encontrar um sitío?
Bir yer bulana kadar?
Vamos a outro sitío.
Hadi bir yerlere gidelim.
Há muitos caminhos para o mesmo sitío.
Hedef aynı, yollar farklı.
De volta ao dia, que costumavamos ter este sitío a cheio.
Biz o zamanlar bu mekanı sallıyorduk.
- Se não reparou, Miami não é um mau sitío para se viver.
Bilmiyorum fark ettiniz mi ama Miami yaşamak için kötü bir yer değildir.
É o sitío onde sempre quiseste ir.
Hep gitmek istediğin yer.
É um bom sitío para se visitar mas não é como a nossa casa.
Ziyaret için güzel bir yer. Ama ev gibi değil.
Bem, o Mickey disse que os rapazes vinham ao sitío.
Mickey çocukların bugün siteye geleceğini söyledi.
O sitío do pai é exelente.
Babamın sitesi harika olmuş.
Para... para o sitío.
İşte siteye.
O que é que eu te disse que aconteceria quando eu construisse o sitío as pessoas ficariam com inveja? Não te lembras?
Bu siteyi inşa ederken insanların kıskançlığıyla ilgili ne demiştim sana?
Procurei em tudo quanto era sitío.
Her şeyi aradım.
Bem, tu explicaste-lhe que o ar deste sitío suga toda a alegria das nossas almas.
Onlara buradaki yorucu işlerin içimizdeki bütün mutluluğu çekip aldığını mı ifade ettin?
Aqui está um bom sitío.
Burayı yala.
Mas se não encontrarmos um sitío em 10 minutos voltamos para o carro.
On dakika içinde birilerine ulaşamazsak hemen arabaya döneceğiz ama.
"Mas está tudo bem, meninas, porque eu caí bem no sitío certo e descobri, o tesouro."
Sadece düğün olmadı. Hayır Stan, o...
Este sitío está cheio de ti's!
Etrafta senden geçilmiyor!
Não vou a sitío nenhum, Michael. Merda.
Bir yere gitmiyorum Michael.
E, sabes, se ela não faz o mesmo por ti, vais buscar a outro sitío, assim mesmo.
Anlayacağın, o da senin için aynı şeyi yapmazsa gider başka yerden istediğini şak diye elde edersin.
É um visita de estudo, vai correr tudo bem, não é como se eu fosse para um sitío perigoso.
Okul gezisi baba, bir şey olmaz. Tehlikeli bir yere gidiyorum sanki.
Nunca estive num sitío mais chato.
Daha önce hiç bu kadar sıkıcı bir yerde kalmadım.
Ela muda-o de sitío tipo, todas as semanas, portanto espalhem-se e procurem.
Her hafta sakladığı şeylerin yerlerini değiştirir, o yüzden dağılıp arayalım.
Diz-me quando tiveres as bolas no sitío, puto.
Taşakların çıktığında ara beni olur mu?
O raio não cai duas vezes no mesmo sitío.
- Yıldırımın iki kez düşmesini beklemezsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]