Translate.vc / portugués → turco / Spin
Spin traducir turco
166 traducción paralela
Como eu não me despistei é um milagre da audácia e da habilidade.
Benim de spin atmamanın nedeni bir yetenek ve cesaret mucizesi.
Ele perdeu quase uma volta, quando começou este dilúvio.
Yağmurun bastırdığı anda spin atarak neredeyse bir tur kaybetti.
Não é fácil fazer girar as bolas.
Topa spin attırmak kolay değildir.
Uma névoa vaga de delírio surge em mim Soaring and flying images spin.
Süzülerek uçuşan şekiller fırıl fırıl döner belli belirsiz bir çılgınlık sarar insanı.
- Jogar "Spin and Pickle".
- "Şişe Çevirmece" oynarız.
Há um contacto entre os carros!
43 numara, Richard Petty, pistte spin atıyor.
Quando há acidentes, a regra é seguir em frente.
Roddy pistin dışına doğru spin atıyordu. Kurala göre, hızını kesmeden devam edeceksin.
O Ganz fez um pião.
Ganz spin attı.
O momento angular do spin da partícula beta num meio deve estar equilibrado por uma partícula que tenha um momento angular...
Bir parçadaki beta parçacığının dönüş açısı momenti dönüş açısına sahip bir parçacıkla dengeli olması...
Tenta atingir a bola na parte baixa com uma pancada seca. Assim, a bola volta para trás.
Topun dibine nazikçe vurursan topa ters spin çektirebilirsin.
* Não engane let o giro getyou
# Don't let the spin get you down
oiçam. o meu tipo soube do acidente da Tina quando o carro ainda estava a patinar.
Demek çok iyi. Bak, daha Tina'nın arabası spin atarken benim adamım kazayı öğrenmişti. Öyle mi?
Roda e escapa sempre ao adversário.
Baskete giderken hep spin yapıyor!
Rode o volante na direcção do movimento!
Spin at, Barbie!
E bateu isto um pouco por baixo para fazer efeito ao contrário
Ve biraz yavaş vur ki geri spin atsın.
Chamamos-lhe top spin.
Biz buna son dönüş deriz.
- O menino Jesus criou o top spin.
- Bebek isa, son dönüşü yapmıştır. - İsa mı?
Sou engraçado como o Spin City, engraçado como a Rita Rudner, o quê?
Spin City gibi mi, Rita Rudner gibi mi, hangisi?
Devias ter-te visto quando perdeste o controlo.
Kendini spin atarken görmeliydin.
Bly está descontrolado e sai a fazer peões!
Bly spin atıyor, kontrolü kaybetti.
Alguém está a fazer peões!
Biri spin atıyor!
Bly está a rodopiar.
Bly spin attı.
Ele está agora a rodopiar.
Spin atıyor.
Seguindo Brandenburg, passa a linha da meta, às voltas, para um 3º lugar.
Brandenburg'u spin atarak takip ediyor ve üçüncü oluyor.
Se mexer o traseiro naquela cabine, uma centímetro sequer muda o equilíbrio começa a inclinar-se e descontrola-se
Size bir sır vereyim, içgüdüsel olarak kabinin içinde 1cm bile kuyruğunuzu kıpırdatırsanız, aracın dengesini bozar rotasını değiştirirsiniz.Ve araç spin atmaya başlar.
Escutei que você se inscreveu para o concurso hoje a noite.
Bu geceki "spin-off" için ismini yazdırdığını duydum
Quando é que começaste a ler a revista "Spin"?
"Spin" dergisini ne zamandan beri okuyorsun?
É óbvio que se anda a pedrar contigo e anda a ler a "Spin".
Senden gittikçe etkileniyor ve "Spin" okumaya başladı.
Eu não leio a "Spin".
"Spin" okumuyorum. Hiç "Spin" okumadım.
Foi na segunda parte.
Sit spin? 2. periyot, dokuz numara.
A Spin e a Rolling Stone para o público masculino.
- "Spin" ve "Rolling Stone". Özellikle erkekleri etkilemek için.
- Aqui vai.
- İşte dönüyor. ( spin = dönmek )
Um spin do Jackson. - Recupera-a!
Jackson dönüyor.
Eu tentei. Pensei que não estavas. Já está a começar a aula de Spin.
- Denedim, gitmiş olduğunu düşündüm.
Porra...
Spin dersi başlıyor. - Kahretsin.
- Estou a tentar não me entusiasmar muito, mas já imaginei que a capa do nosso disco... deverá ser contra uma cortina vermelha com uma caveira por cima de nós.
Çok umutlanmamaya çalışıyorum, ama Spin'in kapağındaki fotoğrafımızın fonu kan kırmızı olacak. Tepemizde de bir kafatası sarkacak.
Não consigo ouvir você, mas posso acompanhar na hora!
Olabilir. Ben de duyamıyorum ama spin atmayı öğrendim.
O Crash levou-o para dar uma voltinha.
Crash, birkaç spin atmak için onu götürdü.
As teorias da tecnologia das ondas giratórias e efeitos anti-gravidade no electromagnetismo eram minhas e tu sabes!
Spin dalga teknolojisi ve anti yerçekiminin elektromanyetizma... üzerindeki etkilerine ait teoriler... benimdi ve sen bunu biliyorsun.
O McQueen faz um pião no interior do circuito!
McQueen spin attı!
Preciso de estar de sobreaviso, para controlar a situação.
? I need advance warning if I tanked, so I can start spin control.
Estão a entrar no "No Spin Zone!"
Tartışma olmayacak!
A tua ideia de jogo de cintura é pôr um chapéu de palhaço e acenar com dois bilhetes para os Spin Doctors.
Senin iyi oyun anlayisin... Dr. Seuce'un sapkasina vurmak... ve Spin Doctors konserine iki bilet kapmaktir.
Por isso, por muito que gostasse de gastar os 4.40 dólares numa... moagem de café e numa baguete com sésamo... vêm-me sempre à memória as palavras do escritor Samuel Johnson.
Mocha Spin içip tahıllı ekmeğinizden yemek için 4.40 dolar ödemeyi ne kadar istesem de sık sık Samuel Johnson'ın sözlerini hatırlamam gerekiyor.
Não consigo ouvir-te, mas posso ensinar-te algo!
Olabilir. Ben de duyamıyorum ama spin atmayı öğrendim.
SPIN "ALVIN" NO TOPO DAS PARADAS!
SPIN "ALVIN" LİSTE BAŞI!
Tem ali três albuns dos Spin Doctors.
Burada 3 tane Spin Doctors albümü var.
Se disseres à Policia que eu disse isso, juro por Deus que te amarro à traseira do meu carro e ando contigo às voltas no parque do supermercado.
Eğer polislere böyle söylediğimi söylersen, Allah belamı versin, seni arabamın arkasına bağlar, ve park yerinde spin atarım.
" Qual é o companheiro singular do iso-spin Do meson pi-zero?
Pi-sıfır mezondan elde edilen tekil iso-spin nedir?
Tenho 90 % de certeza de que aquele tipo com quem estavam a falar era o vocalista dos "Spin Doctors".
Konuştuğunuz şu adamın, Spin Doctors'ın * eski vokali olduğundan yüzde doksan eminim.
Porque ninguém... Aqui está! Pela direita!
İşte biri spin atıyor!