Translate.vc / portugués → turco / Stands
Stands traducir turco
46 traducción paralela
Ao vivo e em directo da Arena da Cidade, eis o "Escolha o Vencedor!", patrocinado pelos stands do Júpiter 8.
İyi akşamlar. Şehir Arenasında canlı yayındayız, size Jüpiter 8 bayicilerinin desteğiyle "Kazananı Bulun!" u sunuyoruz.
Nunca me importei de verificar bares ou stands de automóveis.
Barlara veyahut otoparklara bakamak hiçte sorun olmadı.
Ala Ola stands e stands.
Ala ve Ola duruyor.
Boneca Ola stands.
Ola'nın bebeği duruyor.
Segue pela 9a., onde estão os stands todos ;
Pekala araba satılan dokuzuncu bölgeye doğu git.
A postura, o modo como se mexe, como fala.
The way he stands, the way he moves, talks.
Têm stands de automóveis e casam com'misses'.
Araba bayileriniz var, güzellik kraliçeleriyle evleniyorsunuz.
Ele dava mais lucros à feira que os stands.
Karnavalda bütün stand'lardan... çok para getiriyordu
Ele tem três stands de automóveis.
Üç farklı araba bayiliği var.
De volta à Rádio Mojo, é o Slamming Sammy Stands.
28 Ekim 1988 Odessa-Permian, Midland Lee'ye Karşı Mojo Radyo'dasınız,
O pai de Jon Pratt tem "stands" de automóveis na Virginia, portanto, talvez o alvo fosse ele.
Jon Pratt'in babasının Virginia'da araba bayisi var. - Belki hedef odur.
E depois do trabalho, quero ir investigar alguns stands.
İşten sonra araba galerilerini gezeceğim.
Bem, tem stands de diferentes países do mundo.
Dünya ülkelerinin stantları var.
Ele testa a barreira, mas ela permanece firme.
He tests the barrier, but it stands firm.
Nos últimos três anos, abrimos dois stands da Jaguar e um da Land Rover.
Son üç yılda iki Jaguar, bir Land Rover mağazası açtık.
São'c-stands'?
Bunlar * C-Stands ışık seti mi?
Adoro'c-stands'!
C-Stands'lere bayılırım!
ao donos dos stands automóveis para entrares nos anúncios deles.
Ben olmasam reklamlarında rol versinler diye hâlâ araba satıcılarıyla sürtüyordun.
- Tinha stands de automóveis.
Sahibi olduğu iki oto bayiliği var.
And only the son still stands alive, in front of me.
Sadece oğulları kaldı. O da ellerimde.
The man in black who stands before you now, is the one who killed your father.
Önünde duran siyahlar içindeki adam babanı öldüren kişidir.
Todos na Harding lmports e todos os stands nesta cidade estão a torcer por voçês.
Harding İthalat'taki herkes ve şehirdeki tüm bayilikler size bağlı.
Passaste muito tempo em miúdo à volta de stands?
Büyürken satıcılarla çok fazla mı vakit geçirdin, nedir?
Fizeram stands porcarias.
Aslında hepsi boktan birer kutu.
Clique na galeria para ver as miúdas dos stands.
Stant Bebekleri için "galeriye" bas.
I pledge allegiance to the flag of the United States of America, And to the republic for which it stands one nation under God. Com um Woof-Woof aqui e um Woof-Woof acolá,
* I pledge allegiance to the flag of the united states of america * * and to the republic for which it stands * * one nation under god * * with a woof-Woof here and a woof-Woof there * * here a woof, there a woof everywhere a woof, woof *
Nós assaltámos vários stands de automóveis mais a norte, sabes?
Kuzeyde birkaç araba satıcısını vurmuştuk, bilirsin ya?
Mas os stands... começaram a prevenir-se e aquilo era demasiado arriscado.
Ama satıcılar... akıllandılar.
Incluo os "stands" de "waffles" belgas?
Belçika waffle stantlarını dahil edeyim mi?
É o melhor preço de todos os stands.
Benim fiyatlarım diğer standlardan daha uygundur.
? And I'd love to go Where time stands still?
# Ve zamanın durduğu yere gitmek istiyorum #
? And I'd love to go Where time stands still?
# zamanın durduğu yere gitmek istiyorum #
Já estive nuns 30 destes stands.
Bunun gibi 30 tane falan stant gezdim.
Estão a dar-me coisas dos stands só para fazer-me ir embora.
Sırf başlarından gideyim diye millet beni eşantiyon yağmuruna tuttu.
Tenho stands de automóveis lá na minha terra.
Memlekette otomobil satış bayiliklerim var.
Ele é proprietário de vários stands de carros.
Epey araba bayisi varmış.
Em Great Neck, toda a gente conhece os meus stands de carros.
Great Neck'e gittiniz mi hiç? Herkes benim bayilerimi bilir.
- Entra num dos seis stands... - Não são seis.
Altı bayiimden herhangi birine git...
Não penses mal, respeito isso, mas comparar o ISIS com seis stands da Cadillac é como comparar maçãs com... seis stands...
Ama ISIS'i altı Cadillac'la kıyaslamak elmaları altı Cadillac'la kıyaslamak gibi bir şey. - Ron!
Tem uns quinze stands de automóveis agora.
Şovrumlarında 50 tane arabası var.
"Tempo Sumiu-se Aguardando".
Time Stands A-still mi?
Condomínios, centros comerciais, stands de automóveis...
Apartman dairesi, alışveriş merkezleri Volvo bayileri.
Aposto que tem uma série de stands de automóveis.
Bir sürü otomobil galeriniz falan vardır kesin.
Com o Reagan, a maior porte dos stands foram substituídos pelos de gomas e depois por lojas de armas.
Reagan döneminde çoğu şeker tezgâhına dönüştü, sonra silah dükkânı oldular.
ZOO [ S01E08 - "The Cheese Stands Alone" ]
İyi seyirler dilerim.