Translate.vc / portugués → turco / Stephano
Stephano traducir turco
73 traducción paralela
O Tio Stephano! É irmão do meu pai.
Stephano amca, babamın kardeşi.
Se encontrar o Tino, leve-o a casa do Tio Stephano.
Eğer onu bulursan, Stephano'ya götür,
Para casa do Tio Stephano.
Stephano amcaya.
- Do Tio Stephano?
Stephano amca mı? Gerçekten mi?
O Stephano tem uma caravana.
Stephano'nun bir çingene karavanı var.
Vou procurar o Tio Stephano!
Ben Stephano amcayı bulmaya gidiyorum.
É um prazer conhecê-lo, Stephano.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Socorro, Tio Stephano!
Stephano amca, yardım et!
- Vendeu-o, não foi?
Peki sen ne yaptın, Stephano?
Sou um homem de honra, o grande Stephano, rei dos ciganos.
Ben onurlu bir adamım. Çingenelerin Kralı, harika Stephanoyum ben.
Stephano.
Stephano.
O tio Stephano tem presentes para todos.
Stephano Amca'nın hepinize güzel bir hediyesi var.
Sou Stephano.
Adım Stephano.
Palavras sensatas, Sr. Stephano.
Çok bilgece sözler Bay Stephano.
Stephano, possui um magnífico dom para contar histórias.
Stephano, hikaye anlatma konusunda yeteneklisin.
Stephano é um impostor.
Stephano bir sahtekar.
O Sr. Stephano não tem qualquer semelhança com o Conde Olaf.
Bay Stephano, Kont Olaf'a hiç benzemiyor.
As autoridades estão à procura do Sr. Stephano, desde as sobrancelhas falsas até ao tornozelo disfarçado.
Bay Stephano'nun ensesinde hatta kaşsız alnında ve dövmesiz bileğinde.
No Stefano's?
- Stephano's mu?
Então, vamos ao Stefano's?
Stephano's, tamam mı?
Se fores tu Stephano, toca-me e fala comigo.
Stephano! Stephano'ysan dokun bana ve bir şey söyle.
Mas não te afogaste, Stephano?
Sen boğulmamış mıydın, Stephano?
E tu, Stephano, estás vivo?
Yaşıyorsun değil mi Stephano?
Stephano, dois napolitanos salvos!
Şu işe bak Stephano, iki Napolili kurtuldu!
Tens mais disto, Stephano?
Stephano. Daha var mı bundan?
Rei Stephano, digno Stephano, vê o belo guarda-roupa que te está reservado!
Kral Stephano! Yüce Stephano! Seni bekleyen şu elbiselere baksana!
Rei Stephano!
Ey Kral Stephano! Çıkar o elbiseyi, Trinculo!
Não será aquele Stephano, meu bêbedo despenseiro?
Bu benim ayyaş kahya Stephano değil mi?
E tu aí, Stephano?
Hey, ne haber Stephano?
Não me toques, pois não sou Stephano, mas uma cãibra.
Dur, dokunma bana! Stephano değilim ben, felcim!
Sou o Stephano, o novo assistente do Dr. Montgomery Montgomery.
Ben Stephano, Dr. Montgomery'nin yeni asistanı.
A viagem por aquela estrada malcheirosa foi aborrecida e desagradável e o Stephano está muito cansado.
O leş gibi kokan yoldan geçerken sıkıldım ve huzursuz oldum. Stephano çok yorgun.
Parece que me lembro de um homem chamado Stephano estar tão confuso por ser chamado de Conde Olaf que deixou cair acidentalmente a faca num dos pezinhos dela e decepou-lhe um dos dedos.
Kendisine Kont Olaf denmesinden ötürü kafası çok karışan Stephano adındaki bir adamın, Sunny'nin küçük ayaklarından birine kazara bıçak düşürdüğünü ve bir parmağının koptuğunu hatırlıyorum.
- Olá! Ele vai aperceber-se do disfarce do Stephano, não vai?
Stephano'nun Kont Olaf olduğunu hemen anlar, değil mi?
Chamo-me Stephano.
Adım Stephano.
E chama-se Stephano?
Adın da Stephano, öyle mi?
"Stephano..."
"Stephano... SSSSS".
ASSISTENTE
STEPHANO YARDIMCI
- Stephano!
- Stephano!
Ele é o meu novo assistente, Stephano.
Kendisi benim yeni asistanım Stephano.
O Stephano explicou-me que tem um plano de exercícios muito rigoroso, em que tem de subir e descer escadas a brandir uma faca pelo menos três vezes por dia.
Stephano hepsini anlattı. Kendisinin, günde en az üç kez elinde bıçakla merdivende koşturmasını gerektiren çok sıkı bir spor programı varmış.
Até deve haver que chegue para o Stephano.
Stephano'ya bile yeter hatta.
E todos sabemos que o Stephano não trabalha sozinho.
Hem biliyoruz ki Stephano tek başına çalışmıyor.
Temos de estar atentos ao Stephano.
Gözümüz Stephano'nun üzerinde olmalı.
Stephano, tem de vir connosco.
Stephano, ne olursun, gel.
Stephano, onde estudou herpetologia?
Stephano, sen nerede herpetoloji okumuştun?
Prometam-me uma coisa... Se eu sair durante a exibição, não agirão como se houvesse algo de errado, mas manter-se-ão atentos ao farsante do Stephano.
Bana söz verin, film sırasında salonu terk edersem hiçbir şey çaktırmayacaksınız ve gözlerinizi de sahtekâr Stephano'dan ayırmayacaksınız.
A sua generosidade fica registada, Stephano.
Cömertliğini fark etmedim sanma Stephano.
Nada mais além de Stephano.
Stephano'dan başka bir şey olamaz.
Este é o Stephano.
Bu da Stephano.
Stephano?
Stephano!