Translate.vc / portugués → turco / Stevens
Stevens traducir turco
1,476 traducción paralela
Dra. Stevens, dê alta ao meu paciente no 342.
Dr. Stevens, 342'deki hastamı taburcu edin.
Tem de ir a algum sítio, Dra. Stevens, ou vai entrar?
Yetişmeniz gereken bir yer var mı, Dr. Stevens yoksa bize katılacak mısınız?
A Izzie Stevens...?
Acaba Izzie Stevens...
- Tudo bem, Stevens.
Önemli değil, Stevens.
Stevens. Faz uma bateria de testes, incluindo marcadores de tumores.
Ah, Stevens bunun üzerinde çalışıp, tümör olasılığını araştır.
Pronto. Vamos pôr este peru a andar, Stevens.
Şu hindinin işini bitirelim, Stevens.
Tens de cortar o aipo em pedaços mais pequenos, Stevens.
Kerevizi daha ince doğra, Stevens.
Do peru, Stevens.
Hindi Stevens.
Pronto, Stevens.
Pekala, Stevens.
Stevens, procura o Dr. Sloan.
Stevens, Dr Sloan'u bul.
Obrigado, Stevens, podes ir.
Teşekkürler, Stevens, sen gidebilirsin.
- Olivia.
- Merhaba, Dr. Stevens.
Olá, Dra. Stevens.
- Merhaba. Sonra görüşürüz.
Chama a Stevens e a Yang.
Stevens ve Yang'e mesaj çek.
A Dra. Stevens e a Dra. Yang poderão ter-lhe salvado a vida.
- Dr. Stevens ve Dr. Yang hayatınızı kurtarmış olabilir.
Sra. Davidson, esta é a Dra. Stevens.
Bayan Davidson, bu Dr. Stevens.
Tal como a enfermeira Stevens disse, sou o Dr. Sean McNamara e sou cirurgião plástico.
Hemşire Stevens'ın dediği gibi Ben Dr.Sean McNamara, Plastik Cerrahım.
Paul Stevens, Investigador de Fogo-Posto dos Bombeiros de LA.
Paul Stevens. LAFD Kundakçılık Araştırma.
O Stevens disse que o incendiário situou a ignição perto de algum combustível, como uma almofada de assento.
Stevens, kundakçının ateşleyiciyi bir miktar yanıcının yanına koymuş olabileceğini söylüyor Koltuk döşemesi gibi.
O Stevens.
Stevens.
O Stevens candidatou-se aos Bombeiros de LA há oito anos, e não passou.
Stevens 8 yıl önce Los Angeles İtfiaye Bölümü için başvurmuştu ama elemeyi geçemedi.
Temos duas equipas na casa do Steven.
Stevens'ın evine iki ekip gönderik.
Stevens!
Stevens!
Stevens, acabou tudo, ouviste?
Stevens, bu iş bitti, beni duyuyor musun!
Sra. Stevens, estou tão arrependida do que aconteceu no aeroporto.
- Mrs. Stevens, havaalanında olanlar için gerçekten çok üzgünüm.
Zach Stevens.
Zach Stevens.
Zach Stevens, estamos a espera.
Zach Stevens, seni bekliyoruz.
Tu não és Zach Stevens!
Sen Zach Stevens değilsin!
Sultry Stevens!
Sultry Stevens!
Walker, Steven, guardem a nossa retaguarda
Walker, Stevens, siz arkamızı kollayın.
Watson, Stevens!
Walker, Stevens!
Watson, Stevens, recebem?
Walker, Stevens, duyuyor musunuz?
Perdemos o Walker e o Stevens!
Walker ve Stevens'ı kaybettik!
Jason Stevens, de Chicago. 18 pontos por jogo.
Jason Stevens Chicago'dan ayrılmış.
E Jason Stevens marca os dois pontos.
Jason Stevens, iki sayı yapıyor.
E Stevens, com a mão quente na segunda parte, a ser defendido por Baudoin.
Ve Stevens, Baudoin tarafından korunuyor...
Thomas para Stevens.
Thomas'dan Steven'a.
Ali está o Vaughn Stevens!
Ve işte Bay Stevens.
Stevens!
Bay Stevens!
Sr. Stevens!
Bay Stevens!
Sr. Stevens, o presidente vai apoiar o vice?
Biraz sonra gelecek. Bay Stevens, Başkan 2.Başkan'ı destekleyecek mi?
Sr. Stevens, pode falar-nos da segurança?
Bay Stevens bize güvenlikten söz eder misiniz?
Stevens, eu estava à procura dele.
Stevens yakın zamanda seni görmek istiyor.
- Sr. Stevens.
- Bay Stevens.
Vaughn Stevens.
Vaughn Stevens.
Stevens.
Stevens mı?
Fui falar com o Stevens... e vi a editora Judith Fincher a sair de lá.
Bugün Stevens'la röportaj yapmak istiyordum ve yayıncı Judith Fincher'ı yanında gördüm. Ofisine gitmişti.
Detimore está perto de Stevens.
Detimore, Stevens'a çok yakın.
- Descubre onde Stevens está.
- Stevens'ın nerede olduğunu bana bul.
Preciso mostrar isso ao Stevens amanhã.
Bunu yarın Stevens'a götüreceğim.
Stevens.
Stevens.