Translate.vc / portugués → turco / Striker
Striker traducir turco
149 traducción paralela
"Sr. Charlie Bob Striker, de Pecos, no Texas."
"Bay Charlie Bob Striker, Pecos, Texas."
"Caro Sr. Striker," "fui informada de que o senhor tem cavalos a mais."
"Sayın bay Striker, duyduğuma göre sizde gereğinden fazla at varmış."
Por fim, disse para comigo que já tinha feito muito disparate na vida, mas que há muito não fazia nenhum e estava na hora de fazê-lo.
Sonunda şöyle dedim, "Striker, hayatta çok aptalca şeyler yaptın." "Ama son zamanlarda yapmadın ve geciktin." Geç kaldığım için üzgünüm.
Striker, Líder Vermelho Quatro.
Striker, burası Kızıl Lider 4.
Striker, que tal uma pausa?
Hey, Striker, mola verelim mi?
O Sr. Striker é o único.
Bir tek Bay Striker var.
Sr. Striker, não sei nada de pilotagem.
Bay Striker, uçmayı bilmem ben.
Ted Striker.
Ted Striker.
Ted Striker era um óptimo líder de esquadrão, até certo ponto.
Ted Striker berbat bir uçuş lideriydi.
O Sr. Striker é a nossa única esperança.
Bay Striker tek şansımız.
Voei com o Striker durante a guerra.
Savaşta Striker'la uçtum.
Há muito tempo atrás, o Striker era um óptimo líder de esquadrão.
Striker uzun zaman önce çok iyi bir filo lideriydi.
Ponham o Striker no altifalante.
Striker'ı hoparlöre verin.
Striker?
Striker?
Striker, fala o Comandante Rex Kramer.
Striker, eski Kaptan Kramer konuşuyor.
- Aguarde, Striker.
- Beklemede kal Striker.
Striker, já alguma vez voou um avião de reactores múltiplos?
Striker, daha önce hiç tek motorlu uçak kullandın mı?
Striker, escute-me, e escute-me bem.
Striker, dinle, çok iyi dinle.
Striker, primeiro gostaria de dizer algo.
Striker, bir şey söylemek istiyorum.
Está bem, Striker.
Pekala Striker.
Não o enganarei, Sr. Striker.
Yalan söylemeyeceğim Bay Striker.
Striker, o avião não aterra sozinho.
Striker, o uçak tek başına inemez.
Não seja parvo, Striker.
Aptal olma Striker.
Striker, vamos para a torre.
Striker, kuleye gidiyoruz.
Temos hipótese de os salvar se o Striker aterrar o avião a tempo.
Striker uçağı zamanında indirirse onları kurtarma şansımız var.
Striker, vem demasiado depressa.
Striker, fazla hızlı geliyorsun.
Striker, levante o nariz.
Striker, burnunu kaldır.
- Striker, está bem?
- Striker, sen iyi misin?
Ted Striker faz parte do teu passado.
Ted Striker artık mazimizin bir parçası.
Ted Striker tinha razão quando testou aquela banheira... e que ganhou ele por dizer a verdade?
Ted Striker o hurdanın deneme pilotluğunu yaparken haklıydı oysa gerçeği söylemenin karşılığında ne aldı?
E, Sr. Striker, é ou não verdade, que esse acidente foi o resultado directo da sua incompetência?
Ve Bay Striker, kaza düpedüz yetersizliğinin bir sonucu oldu, doğru değil mi?
Ted Striker atrapalhou-se durante a aproximação.
Ted Striker alana yaklaşırken göçtü.
Nessa noite fatídica, Ted Striker salvou aquele avião.
Ve o felaket gecesinde uçağı Ted Striker kurtardı.
Qual é? o mano foi do melhorio. Não flipou, mas a malta entrou em nóia.
Bay Striker olağanüstüydü yolcular endişeliydi
Por isso, o Striker fez-se ao animal, e poisou aquela cena na pista que nem um filha da'da-se!
Bay Striker kontrolü devraldı ve uçağı güvenli şekilde indirdi. Vay canına!
Sei que não estaria hoje viva se não fosse o Sr. Striker.
Bay Striker olmasa, bugün hayatta olmayacağımı biliyorum.
Voei com Striker durante a guerra.
Savaşta Striker'la uçmuştum.
Striker era o líder do esquadrão.
Striker filo lideriydi.
O Noé era o bombardeiro, mas o Striker é que não se aguentou.
Buddy, bombardımancıydı fakat Striker beceremedi.
A pedido deste tribunal, o Sr. Striker foi sujeito a um exame psiquiátrico.
Mahkemenin talebi üzerine Bay Striker psikiyatrik muayeneden geçti.
Pode explicar-nos como é o Sr. Striker?
Bay Striker hakkındaki izlenimlerinizi anlatır mısınız?
Na sua opinião, Doutor, Ted Striker era competente para voar o Vaivém?
Sizin görüşünüze göre Ted Striker mekiği uçurabilecek durumda mıydı?
Sr. Striker.
Bay Striker.
Striker, tens de ouvir-me.
Striker, beni dinlemelisin.
Chamo-me Striker.
Adım Striker.
- Striker?
- Striker?
Striker!
Striker!
- Ted Striker?
- Ted Striker mı?
Foi o Striker que, há anos, aterrou o 767 em Chicago sem tripulação.
Striker yıllar önce Chicago'ya mürettebatsız bir 767 indirdi.
Striker, fala Steve McCroskey, Controlador Principal.
Striker, ben Steve McCroskey, şef kontrolör.
Tenho uma proposta a fazer-lhe, Sr. Striker.
- Size bir teklifim var.