English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Suíte

Suíte traducir turco

371 traducción paralela
Tenho uma suíte... no melhor hotel e estou rodeada de luxo.
ve sevgilim, burası muhteşem bir yer ve burada birlikte mutlu olacağız. ben bir süit aldım en iyi otelde.
Sr. Kringelein, como está a suíte real?
Bay Kringelein, kral dairesinde keyfiniz nasıl?
- Para a suíte número 58.
- 58 numaralı süite.
Suíte 58, e não ultrapasse os 30 quilômetros á hora.
58 numaralı süite, saatte 30 kilometreden fazla yapma.
Suíte número 58, senhor.
58 numaralı süit efendim.
É a melhor suíte.
En iyi odamızdır.
Tinha sua própria suíte, seu próprio banheiro e tudo.
Kendi süitleri, banyosu, her şeyi vardı.
Essa é a janela da suíte 14 às onze.
Bakın 14 numaralı odanın penceresi saat 11 : 00'de.
"Um homem e umamulher, suíte 14, Hotel Ritz." Qual foi o crime?
"Kadınla erkek, 14 numara, Ritz Oteli." Suç nedir, peki?
- Entendo. "Hotel Ritz, suíte 14, homem e mulher casada." Qual foi o crime?
Anlıyorum. "Ritz'de, 14 numara, kadınla erkek, kadın evli."
TENTA SE SUICIDAR NA SUÍTE DE FLANNAGAN É LEVADA NUMA GÔNDOLA PARA O HOSPITAL
Francesca Del Corso, Flannagan'ın otel odasında intihara teşebbüs etti.
Ela tem a suíte mais cara do hotel.
Oteldeki en pahalı süitte kalıyor.
Leva a bagagem da Sra à minha suíte.
Bayanın çantalarını benim suitime çıkar.
Sobe e dá a volta. É a suíte da frente.
- Yukarı çıkıp arkaya dolaş, odası önüne çıkar.
Suíte Cleopatra.
Cleopatra süiti. Signor Fabrizi.
Lhe reservamos uma suíte no...
Sizin için bir süit oda ayarladık...
Quer que durma na suíte do Tanz.
Tanz'ın süitinde uyumamı istiyor.
Qual foi... o champagne ou a suíte?
Ama hatayı nerede yaptım bilmiyorum. Şampanya mı, süit mi?
Genestess é uma suíte privada... assegurada para Sir Uri e os seus convidados.
Genestess, özel bir yerdir. Efendi Uri ve partisi için kiralandı.
Consegui a chave da suíte real.
Bizim için, kral dairesinin anahtarını aldım.
Deixe-me dizer uma coisa, moleque. Meu quarto não é a suíte do Sr. Casanova.
Bak evlat, odam Casanova'nın kral dairesine pek benzemez.
Terá lugar no Classic Hotel, na suíte 17.
Bu toplantı Klasik Otel, suit 17'de yapılacak.
Há um quarto vago, é uma suíte, mas cobrarei apenas como quarto individual.
Boş bir süitimiz var ama sizden tek yataklı oda ücreti alacağım.
- É a suíte número 1035.
- 1035 numaralı süit.
Fala o Sr. Axel Foley, suíte 1035.
Ben 1035'deki süitten Bay Axel Foley.
Axel Foley, vou sair da suíte 1035.
Merhaba, ben 1035'den Axel Foley, otelden ayrılıyorum.
Ela quer que reserve uma suíte no... Onde?
Şeyde suit tutmak istiyormuş Neresiydi?
Também quero uma suíte.
Ben de suit istiyorum.
O nosso empregado irá acompanhá-lo à sua suíte.
Hizmetçi odanıza kadar size eşlik edecek.
Preciso da suíte.
Odaya ihtiyacım var!
Sua suíte está á disposição e, se precisar, não hesite em nos chamar.
Süitiniz tabi ki hazır ve bir şeye ihtiyacınız olursa... - lütfen çekinmeden isteyin.
A sua suíte habitual está pronta.
Her zamanki suitini hazırladık.
Eu tenho uma suíte presidencial com 2 andares.
İki katlı bir kral dairesinde kalıyorum.
Querido, agora que já aqui estamos, porque não vamos ver a suíte de lua de mel?
- Hayatım, madem buradayız neden gidip balayı süitini bir görmüyoruz?
Olha, não chega bem a ser uma suíte nupcial.
Tam olarak balayı suiti sayılmaz.
Nikola Tesla, inventor da bobina de Tesla, o motor de indução e centenas de outros aparelhos elétricos morreu a noite passada na sua suíte no Hotel New Yorker.
Tesla bobini, endüksiyon motoru ve daha yüzlerce elektrik aletinin mucidi Nikola Tesla, dün gece New Yorker Oteli'ndeki süitinde hayata veda etti.
Suíte de luxo é do genero de toda a gente. Não podemos ir lá na quarta... porque o Teddy K. vai a uma recepção de...
Çarşamba gidemeyiz, çünkü Teddy K. Bill Clinton ve Kofi Annan'ı ağırlıyor.
Como isto é a suíte de lua-de-mel, têm direito a um pouco de privacidade.
Burası balayı süiti olduğuna göre biraz yalnız kalmayı hak ediyorsunuz.
Bem, eu também vou precisar de uma suíte.
Benim de bir süite ihtiyacım var.
Pelo menos agora você tem uma suíte.
En azından odanız bir süitle değiştirildi.
Já que perdemos a sua reserva... só pode ficar nesta suíte uma noite.
Rezervasyonunuzu kaybettiğimizden dolayı bu süiti size sadece bir geceliğine verebiliriz.
Ali é a suíte master.
Bizim yatak odamız.
E eu descobri agora que nós temos esta suíte no hotel Intercontinental.
İntercontinetal otelde bir süitimiz var.
Francamente, está ficando tão caro. Com o que se deixa para Jennings e as criadas da casa... dava para ficar numa suíte do Ritz!
Gerçekten çok pahalı olmaya başladı Jennings'i tatmin edip hizmetçilere biraz bahşiş verene kadar insan Ritz'te bir ev bile alırdı.
É sua suíte nupcial.
Hastanenin önünde. Balayı süitleri.
- Sim. O disco da chantagem está num cofre na suíte do Naj, no quarto andar.
Şantaj diski Naj'ın 4. kattaki süitindeki kasada.
Essa suíte privada!
Özel suit mi bu.
Olha, este homem está na suíte principal.
Bu adam en iyi süitte kalıyor. Bir sultan falan olabilir, tam bilmiyorum.
É a suíte de noite de núpcias.
Burası balayı süiti.
É por isso que vamos levá-los para a suíte de luxo da Globecom
Onlar o tip adamlar değiller.
Suíte de luxo não é muito o genero deles.
Dan, herkes o tip adamdır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]