Translate.vc / portugués → turco / Sábe
Sábe traducir turco
144,773 traducción paralela
- Está bem. O Adrian sabe o que aconteceu.
Adrian ne olduğunu gördü.
- Há uma senhora aqui que sabe o que aconteceu. - Obrigado.
Teşekkür ederim.
Sou dono de uma loja de sapatos. Sim, mas nunca se sabe.
- Evet, iyi biliyorsun.
Sabe que se as abelhas morrerem, a humanidade só sobreviverá por quatro anos?
Biliyor musun, arılar ölürse,.... insanlık ancak 4 yıl daha devam edebililir.
Sabe quando sustém a respiração e tem aquela... sensação insuportável mesmo antes de ceder e respirar?
Nefesini tutarken, 422 00 : 26 : 54,439 - - 00 : 26 : 55,769... pes edip derin bir nefes ver. 423 00 : 26 : 57,675 - - 00 : 27 : 00,343... almadan önce dayanılmaz ... bir his vardır ya hani?
Sabe, quando parei de correr lá fora, comecei a alucinar.
Dışarıda koşmayı bıraktığımda, 429 00 : 27 : 24,536 - - 00 : 27 : 28,306... halisünasyon gördüm.
Como sabe fazer...
Nasıl yapıldığını nereden...
Não sabe?
Bilmiyor musunuz?
Ela sabe francês.
Kızımız Fransızca biliyormuş.
Eles já me estão a pressionar. Sabe bem.
Zaten anamdan emdiğim sütü burnumdan getiriyorlar, sen de biliyorsun.
Sabe onde ela está atualmente?
Şu an nerede olduğunu biliyor musunuz?
Sabe que mais? Esteve muito bem.
Var ya, orada harikaydın.
E sabe uma coisa? Está certo, pois ele fez muitas merdas e nunca pagou por elas. Está bem?
Ama şu var ziyanı yok, çünkü daha önce bir sürü halt işledi ve yakalanmadı.
Eu sei que sabe isso.
Sen de farkındasın, biliyorum.
Sabe bem comprar coisas.
Hani insan bir şeyler satın alınca mutlu oluyor.
Sabe, tem graça...
Ne tuhaf.
Raios. Sabe uma coisa?
Aslında...
Sabe o que é uma ONR?
- RET ne demek biliyor musun?
Estou feliz que ele sabe a palavra anatómica.
En azından anatomik kelimeyi bildiği için memnunum.
- Mas ela sabe.
- Ama Jessica biliyor.
- Entrei em pânico, sabe, FBI.
- Panikledim çünkü FBI'dansınız.
Nem sequer foi um pedido, sabe?
Teklif bile değildi.
As vezes ele diz que podiam ser maiores, sabe.
Bazen daha büyük olmasını istediğini söylüyor.
Insónia, sabe?
- Uykusuzluk var da.
Sabe, noivos desaparecidos é uma das causas mais comuns de insónia.
Kayıp nişanlı genelde uykusuzluğa yol açar.
Não sabe bem.
Hiç iyi değil.
Como é que o tipo do gorro sabe tanto sobre mim?
Peki bereli adam benim hakkımdaki her şeyi nereden biliyor?
Como é que sabe o que aconteceu à Amber naquela noite?
O gece Amber'a olanları nereden biliyor peki?
Como é que o Owen sabe?
Sen nereden biliyorsun?
Sabe Deus o que ele fazia àquele rapaz.
O çocukla ne yapıyorsa artık!
Nem mesmo uma mãe sabe tudo.
Bir anne bile her şeyi bilemez.
Não sabe aquilo por que esta família tem passado.
Bu ailenin neler yaşadığını bilmiyorsun.
- Sabe que quero.
- İstediğimi biliyorsun.
Quer dizer, sabe...
Yani, işte, yani...
sabe de alguém, além de si, que ache que não está pronto para casar?
Evlenmeye hazır olmadığını düşünen, senden başka kimse var mı?
Ele sabe o quanto significa para mim.
Ne kadar önem verdiğimi anlıyor.
Nem sequer sabe?
Haberin bile yok, ha?
Este tipo sabe o que quero dizer.
Bu herif dediğimi anladı. Adamım.
Sabe, é mesmo protetor em relação à sua filha.
Biliyor musun? Kızını gerçekten koruyorsun.
Sabe que foi vítima de um crime grave?
Ciddi bir suçun kurbanı olduğunuzu biliyor musunuz?
Sabe que a solicitação é crime na Carolina do Sul?
Fuhşun Güney Carolina'da suç olduğunun farkında mısınız?
Sabe o nome da suspeita? Gabrielle.
Şüphelinin adını biliyor musun?
Sabe...
Sanırım biliyorsunuz,
Sabe que pode ligar a outro?
Başka birini arayabilirsin. Bunu biliyorsun, değil mi?
Eu entendo, mas ele sabe um feitiço para paralisar um Deus.
Bak, anladım, tamam mı? Ama bir tanrı dondurmak için bir büyü biliyor. Yani, bunu bulamazsın Yerel güvenli evinde.
Rir ou chorar. Sabe o que quero dizer?
- Gül veya ağla.
Não sei se seria homem para ter a minha mulher na mesma cama, sabendo o que ele sabe.
Karım yanımda yatarken, onun bildiklerini ben de bilseydim kendimin yeteri kadar erkek olup olamayacağımı bilemezdim.
Ganhas dinheiro porque sabe bem.
Para kazanıyorsun çünkü seni iyi hissettiriyor.
Achas que o Chuck sabe o que faz?
Chuck'ın doğru iş üstünde olduğuna inanıyor musun?
Sabe bem o que o Rhoades é.
Rhoades'ın nasıl biri olduğunu biliyorsun Bryan.
Sabe o que o Dr. Sarno diz dessas dores...
Doktor Sarno'nun bu tür acılar hakkında ne söylediğini biliyorsunuz.