Translate.vc / portugués → turco / Sái
Sái traducir turco
33,431 traducción paralela
A Falak sai com o Vishwa, formaram casais.
Sonra Falak, Vishwa ile çıkıyor.
Agora sai daí para não seres sugado.
Şimdi oradan hemen ayrılın ki onunla birlikte sizi de emmesin.
Sai daqui.
Kaybol gözümün önünden.
Sai.
Çık dışarı.
Sai um polvo grelhado. Solha crua e massa com tinta de lula.
Bir çiğ dil balığı, bir de kalamarlı makarna veriyoruz.
Ninguém entra nem sai.
Affedersin?
- Sai do meu campo!
June, arkamdan çekil!
Mexe-te ou sai da frente!
Gaza basmazsan çarpacağım!
Sai do caminho.
Çekil önümden.
Muito bem, sai daqui. Eu trato disto.
- Tamamdır, sen git, ben hallederim.
Sai um clube soda.
- Sodanız hemen geliyor.
Vamos! Sai daqui!
Çabuk, kaçın!
Sai disso agora.
Çık git.
Muita informação, vamos ver como me sai.
Çok fazla bilgi var ama bakalım ne öğrenmişim.
- Sai da frente!
- Şuradan...
- Sai daqui.
- Defol.
Sai daqui.
Çıkın buradan.
- Sai. - Espera.
- Defol.
- Sai!
- Dur. - Defol!
- Sai da frente, Castle!
- Yolu aç, Castle!
Ele termina comigo e sai do país.
Beni terketti ve ülkeden ayrıldı.
Porque com um cadáver, o meu artigo sobre relíquias roubadas sai das últimas páginas e vai parar a primeira página num instante.
Çünkü bir ceset olduğunda, Çalıntı antikalar ile ilgili bir hikaye arka sayfa haberi iken Bir anda ön sayfa manşeti oluyor.
Ele nunca sai sem aquele chapéu estúpido.
Bu salak, şapka olmadan hiçbir yere gitmez.
Quem é que sai sem telemóvel e chaves?
Kim yanına telefonu ve anahtarlarını almadan bir yere gider?
- Sai daí!
- Geri durun!
Quando entro nele de manhã, e ligo o aquecedor, sai ar frio.
Sabah motoru çalıştırıp ısıtıcıyı açtığım zaman soğuk hava geliyor.
Então, o Júnior sai da prisão à procura de vingança.
Tamam, o halde Junior intikam almak için hapisten çıkar.
Sai da Idade das Trevas, meu.
Mağarandan çık artık koçum.
Sai de cima de mim.
Kalk üstümden.
Sai para tentar ajudar, e, depois, volta lá para dentro quando a Polícia apareceu.
Yardım etmek için dışarı çıkar polis gelince tekrar odaya saklanır.
Certifiquem-se que ninguém sai do edifício.
Kimse binadan çıkmasın.
O que o Tetch nos contou ontem à noite não me sai da cabeça.
Tetch'in geçen gece söylediği şeylerin sürekli üzerinden geçtim.
Sai, depressa.
Çıkalım, çabuk ol.
Richard. Sai.
- Richard, çık dışarı.
- Não, sai do carro.
Çık şu lanet arabadan.
Sai!
Çık dışarı!
Pelna, sai daí.
Pelna, çık oradan.
Não concorda que quando um astronauta sai do planeta, ele é um herói para todas as nações da Terra?
Bir astronot gezegeni terk edince dünyadaki tüm milletlerin kahramanı olmaz mı ki?
Sai daqui.
Çık buradan.
- Você não sai muito, pois não?
- Çok randevuya çıkmıyorsun değil mi?
- Sai.
Git.
Sai. Sai.
Dışarı çık.
Sheila, sou o James. - Sai!
Sheila, ben James'im.
- Sai!
- Çık dışarı!
- Sai. - Que o tumor era maligno.
- Tümörün kötü huylu olduğunu söylemiştin.
Sai daí, Amelia.
Dışarı çık Amelia.
Sai daí e casa comigo.
Çık ve benimle evlen.
Lembra ao pai que sai do Inferno porque estava farto e cansado de ser um peão no jogo dele.
Babama oyununda yer almaktan sıkıldığım için cehennemden ayrıldığımı söyle.
Ninguém entra e ninguém sai.
Kimse girip çıkmayacak.
Sai daqui!
Defol git!
- Sai. - O que aconteceu?
Ne oldu?