English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Tabi

Tabi traducir turco

26,687 traducción paralela
- Claro.
- Tabi.
Certo.
Tabi.
Se fizer esta oração de cabeça para baixo os resultados também serão revertidos.
Eğer duayı yanlış okursan dileğin yerine gelmez tabi.
Lamento muito.
Çok üzgünüm kanka. Tabi ki.
Claro que não estás.
Tabi ki içerde değilsin.
Sim, desculpa.
Tabi kanka.
E as miúdas...
Hatunlar da var tabi.
E mulher, claro.
Bir de karım tabi.
Claro.
Tabi.
- Podes crer, meu.
Tabi öyle kanka.
Claro que mentiu.
Tabi ki söylüyordu.
Claro, porque não?
Tabi, neden olmasın?
A não ser que Sam diga sim.
Tabi Sam evet demezse.
- Claro que não, mongo.
- Hayır tabi ki, gerizekalı.
Desculpa. Claro.
Tabi ya, öyle.
Pois, claramente.
Tabi ki.
Sim, devíamos.
Gidelim mi... tabi ki.
- Pela transição.
Dönüşüm için. Evet, tabi ki.
- Claro, meu.
Tabi kanka.
Claro, eu sabia.
Elbette. Tabi ki biliyordum.
- Sim. Fazia-lhe falta uma pintura.
Boyanmaya ihtiyacı var tabi.
- Não sabia se tinhas Wi-Fi.
- Wi-fi varsa başka tabi. - Hayır, yok.
- Se tiveres tempo.
Vaktin varsa tabi.
Não de uma forma romântica nem nada do género.
Romantik bir şekilde falan değil tabi ki.
Se você estiver à procura de uma espátula.
Tabi bir tane spatula arıyorsanız.
A menos que se estique demasiado.
- Haddini aşmazsa tabi.
Só a malta mais ferrenha.
SAdece zor kısmında tabi.
Menos para a Jennifer, que está a fazer estas fitas.
Jennifer dışında tabi, kim yıkılmaz ki.
Temos a nossa própria técnica, se te interessar.
Bizim de kendi tekniklerimiz var tabi eğer ilgilenirsen.
Sim, se for suficientemente bom.
Evet. Eğer bu tutarsa tabi. Tutmak zorunda.
Oh, pois, não sabes nada sobre mim.
Dur, tabi ya sen beni tanımıyordun değil mi?
Claro, adoro conversar.
Tabi, Wyatt. Sohbet etmek isterim.
Mas não pode. Porque ele é uma ameaça.
Yapamazsın tabi.
Porque é que não foges?
Tabi, Kaç sen.
Essa é a frase conveniente que dizes a qualquer um que o terrorista te obrigou a colaborar desde o princípio.
ya tabi. Ta en başından bu yana teröristin kukla gibi kullandığını söylediğin herkes için uygun bir tanım.
Foi.
Evet, tabi.
Honestamente, se não te tivesse conhecido... ia acabar igualzinho a ele, só que com relógios.
Açıkça, senle tanışmamış olsaydım, muhtemelen sonum onun gibi olurdu, saatler hariç tabi.
Talvez os tenha herdado, sem imaginar o que eram.
Demek istediğim hepsini miras bırakabilirsi, tabi ne olduklarını anlasaydı..
A menos que tenha o clássico "o X marca o local".
Ee, kesinlikle değil, tabi elinizde... klasik "X" işaretli haritalar yoksa...
Vou esperar até teres-me tirado as correntes, maninho.
Tabi bunun içinde beni çözmen gerekiyor, kardeşim.
Não há nada mais engraçado do que recém-nascidos e dinamite.
Tabi canım yenidoğanlardan ve c4den daha eğlenceli birşey yoktur.
Não, era.
Tabi, öyleydi.
Para consumo, admito que gosto de qualquer bom recanto que venda droga.
Tabi kendi tüketimim içinde kullandığım oluyor. İyi donanımlı bir elde iyi işlenmiş afyon'a olan sevgimi de itiraf etmeliyim.
Acredito que a pontualidade seja uma virtude, assim como seguir ordens.
Dakikliğin bir erdem olduğuna inanıyorum. Tabi emirlere uymanında.
Não íamos perder, a não ser que alguém fizesse asneira.
Kaybetmemize imkan yoktu. Birisi batırmadığı sürece tabi.
Claro.
Tabi ki.
Claro, mãe.
Tabi ki, anne.
- A menos que estejas a mentir.
- Tabi bana hà ¢ là ¢ yalan söylemiyorsan.
Porque não?
Tabi..
Há outras merdas.
Başka şeyler de var tabi.
Bem, vou.
Tabi ki göstereceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]