Tami traducir turco

Tami Giacoppetti, a mesma coisa.

Tami Giacoppetti, aynı şey.

Tami Giacoppetti?

Tami Giacoppetti mi?

E este Tami Giacoppetti?

Hadi, anlat. Tami Giacoppetti'ye ne olmuş?

Este nome diz-lhe alguma coisa?

Tami Giacoppetti?

- Sente-se, Tami.

- Otur Tami.

Sente-se, Tami.

Otur Tami.

Por que terminou consigo, Tami?

Seni niye terk etti Tami?

Continue, Tami.

Devam et Tami.

- Obrigado, Tami.

- Teşekkürler Tami.

Este é o Tami Giacoppetti.

Bu, Tami Giacoppetti.

Está bem, Tami.

Tamam Tami.

É por isso que continuo insistindo com ela.

Bu yüzden sürekli ona dönüyorum Tami.

Tami Telefona-me!

Tami Beni ara!

- O programa da Tami Grow saiu do sábado à noite. Oh!

"Tammy Grimes Show" Cumartesi gecesinden çekildi.

A Tami não!

Tammy olamaz!

Os convidados estão a perguntar por si.

- Merhaba, TAMI. Misafirler seni soruyor.

Trabalho com a TAMMY, coordeno os saltos... e acho que você é que está a ser insensata.

TAMI ile çalışıyorum. Sıçramaları da ben idare ediyorum. Hiçbir fikri olmayan sizsiniz.

Sr. Ryer, há coisas sobre a TAMMY que você não conhece.

- Evet, doğru. Bay Ryer, TAMI hakkında bilmediğiniz çok şey var.

Escute, há sete créditos no nome da TAMMY e eu não... me lembro que o seu estivesse lá.

Bakın, TAMI'nin patentinde yedi tane isim yer alıyor. İçlerinde Dr. Rand ismini hatırlamıyorum.

Se você se opõe ao uso que se dá à TAMMY, porque é que a construiu?

Vursanıza beni o zaman. Eğer TAMI'nin kullanımına karşıysanız onu niye yaptınız?

Pagaram-me,... e deixaram-me sozinha, um desejo tornado realidade, até terminar... de construir a TAMMY.

Parayı verdiler ve beni rahatsız etmediler. TAMI'yi bitirdiğim zaman düşlerim gerçek olmuştu.

Perdemos a entrada por 5 minutos, chegámos atrasados!

TAMI giriş noktasından 5 dakika saptı! - Geç kalmışız!

A TAMMY nunca se enganou nem um milissegundo.

TAMI daha önce bir milisaniye bile sapmamıştı.

TAMMY, porque te enganaste nos cálculos?

TAMI, hesaplarında neden sapma oldu?

Fecham a TAMMY durante meses e vou à falência.

TAMI'yi aylarca kapatırlar.

Podem compensar o erro de margem da TAMMY... e assegurar que ela vai ter ao momento exacto?

TAMI'nin hata toleransını düzeltebilir misin? Böylelikle Travis gitmesi gereken yere gidebilir.

Não podemos abandoná-lo.

TAMI'yi sahipsiz bırakamam.

Se tivermos o disco rígido da TAMMY, só nos falta um portal.

Peki, TAMI'nin hard diski elimizde. Tek ihtiyacımız başka bir portal.

Bem, não é um portal acelerador de partículas... mas com o software adequado, tranformá-lo-emos nisso.

Düşündüğün gibi bir portal değil, bu bir parçacık hızlandırıcı. Doğru yazılımla bir portala dönüşebilir. TAMI'nin diski aradığımız yazılım.

- A Tami está bem?

- Yani Tami iyi miymiş? - Evet.

Está bem. Está bem. Certo, certo, certo.

Tamam, tami tami.

Tami, porque não te juntas ao clube literário?

Tami, nasıl oldu da bizim kitap kulübümüze hiç gelmedin?

- Vá lá, Tami.

Yapma, Tami.

- Tami.

- Tami, Tami.

Tami. - Oi.

- Merhaba.

- Olá a todas! - Olá, Tami.

Merhaba, nasılsınız?

Tami, tens de respirar fundo e acalmares-te antes de saíres daqui e dizeres alguma coisa de que te arrependas.

Misafirlerin yanına gitmeden önce, derin bir nefes alıp sakinleşmen gerekiyor ve geri alamayacağın bir şeyler söylememeye bak.

Tenho de ir ao recital de dança da minha filha ou a Tami neutraliza-me.

Kızımın dans resitaline gitmek zorundayım, gitmezsem Tami, beni hadım eder.

Eu falo com a Tami sobre o horário.

Ben Tami ile konuşurum, saatini ayarlarız.

Que bom vê-la de novo, Tammy.

Seni tekrar gördüğüme sevindim, Tami.

Tammy.

Tami.

Tammy, você é a pessoa indicada para a função.

Tami, sen bu iş için en mükemmel seçimsin.

- Bem... Tammy? Vista-se a rigor.

Tami... zarif bir şeyler giy.

- Tammy Taylor

- Tami Taylor?

Só mais um bocadinho, querida.

Pekala Tami, biraz daha tatlım.

Tenho visto a Tammy, tenho visto a Julie.

Tami'yi görüyorum, Julie'yi görüyorum.

A Tammy está a tentar ser tão corajosa e tão forte sem o marido dela aqui. E vejo quão triste ela está.

Tami cesur olmaya çalışıyor ve kocası yanında değilken elinden geleni yapıyor ve ne kadar mutsuz olduğunu görüyorsun.

Foi bom vê-lo.

Seni görmek güzeldi. - Seni de, Tami.

Tami Giacoppetti?

Bu isim size bir şey ifade ediyor mu?

- TAMMY...

TAMI...

Soa como a da TAMMY.

Sesiniz aynı TAMI'ye benziyor.