Tamsin traducir turco

São $ 4.000. Ligou o Tamsin Corbally.

Tasmin Corbally aradı.

Sou Tamsin.

- ben Tamsin

- A Tamsin está?

- Tamsin içeridemi?

A Tamsin tem um namorado novo.

Tamsin'in yeni bir erkek arkadaşı var.

Ele está morto.

Tamsin'in erkek arkadaşı öldü.

Com que então, tu e a Tamsin?

- Demek Tamsin'le birlikteydin.

Olá, a Tamsin está?

- Selam, Tamsın orada mı?

Então, Tamsin, porque me estão a dar os parabéns?

Pekala Temsın, neden tebrik ediliyorum?

Olá sou eu, o namorado da Tamsin.

Selam, benim. Tamsın'in erkek arkadaşı.

- Estava a pensar, na Tamsin, naquele seminário...

Dinle, bir şeyi merak ettim. Tamsın şu seminerde...

Tamsin, é aquela Susan que conheceste hoje.

Tamsın, bugün tanıştığın.

Olá Susan, é a Tamsin.

Susan, merhaba. Ben Tamsın, selam.

Bom, o que se passa, é que, já lá vai muito tempo desde a Tamsin.

- Tamsin gideli aylar oldu.

A vítima é uma menina. Caucasiana, aproximadamente três ou quatro anos de idade... e foi encontrada numa caixa... num parque de estacionamento no cruzamento da Cordelia e da Tamsin Streets.

Kurban, bir kız çocuğu, beyaz, yaklaşık... 3-4 yaşlarında, ve Cordelia ile Tamsin caddelerinin köşesindeki bir park yerinde... bir kutunun içinde bulundu.

Tamsin e lola Hillicker.

Tamsin ve lola Hillicker.

Rigsby, esta é a Tamsin Wade.

Rigsby, bu Tamsin Wade.

Sou a Tamsin.

Ben Tamsin.

Tamsin, do que se trata isto?

Tamsin, bu da ne oluyor?

Olá, Tamsin.

Hey, Tamsin.

- O que quer, Menina Tamsin?

Ne istiyorsunuz Bayan Tamsin?

É por isso que tenho de encontrar a Tamsin.

Bu yüzden Tamsin'i bulmalıyız.

A última pessoa a ver a Bo viva foi a Tamsin.

Bo'yu hayatta gören son kişi Tamsin'di.

Ajudei a Tamsin a livrar-se dela.

Tamsin'e ondan kurtulması için yardım ettim.

- A Tamsin?

Tamsın?

A Tamsin está aí?

Tamsın orada mı?

Olá Tamsin.

Selam Tamsın.

Adams.

- Tamsin Adams.