Translate.vc / portugués → turco / Tate
Tate traducir turco
1,114 traducción paralela
Nick, se fôr o Paul Tate, eu vou-te matar.
Nick, bu, Paul Tate ise, seni öldüreceğim.
A Tate Wallington.
Şu Tate Whitley Wallington.
Tate!
Tate.
- Tate é um idiota.
- Tate korkağın teki.
- Tate é um perdedor!
- Tate eziğin teki!
Fred Tate?
Fred Tate?
Fred Tate!
Fred Tate!
Quanto me alegro em vê-la, Sra. Tate
Sizi görmek ne hoş, Bayan Tate.
Fred Tate.
Fred Tate.
Dede Tate.
Dede Tate.
Sra. Tate.
Bayan Tate.
Sra. Tate, por favor!
Bayan Tate. Bayan Tate, lütfen.
Sou Dede Tate, a mãe do Fred.
Merhaba. Ben Dede Tate. Fred'in annesiyim.
Sra.Tate, sinto muito mas já seleccionei os meus alunos.
Bayan Tate, üzgünüm ama öğrencilerimi çoktan seçtim.
Sra.Tate, ao longo desses anos conheci vários prodígios em matemática, música mas nenhum com a intuição do Fred com a sua... como diria, sensibilidade.
Bayan Tate, yıllardır bir çok matematik ve müzik dehalarıyla karşılaştım, ama hiç birisinde Fred'in sezgileri onun onun duyarlılığı yoktu.
Sra.Tate, o Fred não é nenhum leproso.
Bayan Tate, Fred cüzamlı değil.
O que estou a tentar dizei-lhe Sra.Tate é que o seu filho está com necessidade de estímulos e desafios, e de certa ordem na sua vida.
Sana söyleme çalıştığım şey oğlunun desteğe ve teşvike, ayrıca hayatında bir düzene ihtiyacı olduğudur.
Um poema de Fred Tate.
Şiir, Fred Tate'in.
"Caravelas" de Fred Tate.
"Yelkenli Gemiler" yazan Fred Tate.
Dede Tate por favor?
Dede Tate orada mı?
Sargento Tate.
Teğmen Tate.
Ele está vivo. Sargento Tate, ele está vivo.
Yaşıyor, Teğmen Tata, yaşıyor.
Do posto de comando para o Tate.
Tate'e CP.
Daqui é o Tate.
Tate burda.
Tate, ainda me está a ouvir?
Tate, hala benimle misin?
Bien, Condessa, amanhã vou levá-la à Tate Gallery para ver a colecção dos Turners.
Pekala, Kontes yarın sizi Tate Galerisi'ne götüreceğim. Orada Turnerlar'ın koleksiyonunu görebilirsiniz.
Bien, Condessa, amanhã vou levá-la à Tate Gallery para ver a coleção dos Turners.
Eh bien ( "Eh iyi" ), Kontes, yarın sizi Tate Gallery'deki Turners'ın koleksiyonunu görmek için alacağım.
O Tate mandou deixar os papéis com ele.
Makbuzları Tate'ye bıraktım.
Tirem-no daqui! Vamos, Tate.
- Götürün!
Jordan Tate.
Jordan Tate.
O meu nome é Jordan Tate.
Adım Jordan Tate.
EIroy Tate.
elroy Tate.
... "EIroy Quincy, de Medicine Hat... ... e Henry Tate, de Cheyenne."
"Medicine Hat'ten elroy Quincy... ve Cheyenne'den Henry Tate."
AGÊNCIA DE PUBLICIDADE McMAHON E TATE Garanto que criaremos um anúncio que salvará o seu negócio.
Bay Simpson, Size garanti veririm ki bizimle çalışırsanız işinizi ayakta tutabilirsiniz.
Juiz Tate, Construções Kendall.
Yargıç Tate. Kendall Construction.
McMAHON E TATE PUBLICIDADE ABAIXO O SEXISMO IGUALDADE, JÁ
Cinsiyet ayrımına son!
Larry Tate.
- Larry Tate.
Qual é o nome?
Larry Tate.
Agora diz que é Larry Tate, mas antes chamava-se Chip Douglas.
Ama öce adının Çip Douglas olduğunu söylemişti.
Ele lembra-se do seu chefe, Larry Tate... de um pequeno programa chamado :
Patronu Larry Tate'miş. "Büyülü" gösterisinden ".
- Aqui tem, Sra. Tate.
- Buyurun, Bayan Tate.
- Traz outra cerveja, por favor.
Tate, bir bira daha kaparsın değil mi?
Não vai acampar, Ms. Tate?
niye kampa gitmiyorsunuz t bayan Tate?
- Bom dia, Ms. Tate. - Bom dia, Norma.
Oh, günaydın, bayan Tate.
Ms. Tate, desculpe. Não queria assustá-la.
bayan Tate, ben ben çok üzgünüm.
Tate!
Tete!
- O Irmão Tate.
Ben Rahip Quinn.
Charles Tate.
Charles Tate.
Tate.
- üzgünüm, bayan Tate.
Sei que não é da minha conta.
- bayan tate, biliyorum burası benim yerim değil.
Feliz Dia das Bruxas!
bayan Tate, mutlu Halloween ( cadılar bayramı ).