Translate.vc / portugués → turco / Teena
Teena traducir turco
55 traducción paralela
- Adeus, Tina... Gina...
Hoşça kal Tina, Sheena yada Teena.
- Teena Marie?
- Teena Marie?
- Teena?
- Tina?
A Teena vai ficar aqui até a conseguirmos colocar numa família adoptiva.
Tina'yı, bir bakıcı aile bulunana kadar burada tutacağız.
Teena, estas são as pessoas de quem te falámos.
Tina,... bunlar hakkında konuştuğumuz insanlar.
Tens um coelhinho muito lindo, Teena.
Bu ne güzel tavşan böyle Tina.
Nada, para além das tuas perguntas facciosas à Teena, comprova a teoria da mutilação por alienígenas.
Ortada, senin Tina'ya sorduğun sorular haricinde, UFO'larla ilgili hiçbir şey yok.
O nome desta rapariga é Teena Simmons.
Bu kızın adı Tina Simmons.
Não, parece que as duas Evas restantes estão a livrar-se dos pais para manterem a Teena e a Cindy na família.
Sanki geri kalan Havvalar, Tina ve Cindy'i ailelerine katmak için, ebeveynleri öldürüyorlar.
Teena Simmons, apresento-te a Cindy Reardon.
Tina Simmons, Cindy Reardon'la tanış.
- O que vai acontecer à Teena?
- Tina'ya ne olacak?
Vai ser difícil quando a Teena for adoptada.
Tina'yı ayırmak zor olacak. Evet.
Não ficas mais aqui, Teena.
Bundan böyle burada yaşamıyorsun, Teena!
Teena, sei lá o que te vão fazer.
Teena, onların ne halt edeceğini ben nerden bileyim?
Teena Brandon.
- Teena Brandon.
Teena Brandon, processo no 72391.
Teena Brandon.
Teena Brandon, processo no 72391, roubo de automóveis.
Teena Brandon. Docket 7-2-3-9-1. Araba hırsızlığı.
Esta Teena parece bem passada da cabeça.
Şu Teena denen kız bayağı batmışa benziyor.
O nome verdadeiro do Brandon é Teena.
Brandon, Teena Brandon'ın gerçek ismi.
"Teena Brandon, 19, presa por excesso de velocidade."
"Teena Brandon, 19 yaşında, hız sınırını geçtiği için tutuklandı."
Estávamos a falar deste jornal em que apareces, Teena.
Seni yazan şu gazeteyi merak ediyorduk, Teena.
Quer dizer, Teena?
Yani, aah, Teena?
Lana, tudo o que a Teena disse é mentira.
Lana, Teena'nın bize söylediği herşey yalandı.
Sabes bem que provocaste isto, Teena.
Bunu kendine sen yaptın, Teena.
John... Teena...
John... eena...
Então fiz uma colheita de ADN e encontrei uma combinação no sistema, para Teena Milford.
Bu yüzden onu DNA için temizledim. Ve DNA sisteminden Teena Milford'la bir uyuşma buldum.
Enquanto isso, procuramos todos os telemóveis ligados à Teena Milford, a investigar o bairro dela, a questionar toda a sua família.
Bu arada Teena Milford ile bağlantılı her telefonu takip ediyoruz. Komşularını ve tüm aile üyelerini sorguluyoruz.
Teena Milford, Polícia de Nova York!
Teena Milford, NYPD.
A Teena está aí dentro, não há saída.
Teena çıkar yolu olmaksızın orada.
E, Teena, isto é, sem dúvida, a coisa mais preciosa que tenho.
Teena bu hiç şüphesiz en kıymetli eşyam.
A Teena tem um cliente regular chamado Jack Macy, acho eu. Não conheço nenhum Jack Anderson. Ele é de cá?
Tina'nın Jack Macy diye devamlı bir müşterisi var galiba ama Jack Anderson diye birini tanımıyorum.
Teena?
Teena?
- Quer dizer, Teena, ou o que for.
Teena demek istedim... ya da her neyse işte.
Tina McGuire.
Teena McGuire.
Os meus amigos chamam-me "T".
Arkadaşlar bana Teena der.
- Menino lindo.
- Selam, Teena! - Selam!
Lembras-te da Tina McGuire?
Teena McGuire'ı hatırlıyor musunuz? - Ponpon kız mı?
Tina.
Teena.
Tiiina...
Teena... Teena...
Objeção!
- Teena, Teena... - Devam edin!
Aceite, a Sra Maguire, espera a sua próxima pergunta.
Teena! Lütfen bir sonraki soruyu bekleyin, Bayan McGuire.
Prometeu-lhe que a protegia.
Teena'yı koruyacağına söz vermiştin.
Apressa-te ou faço-te o mesmo que fiz à Tina.
Çabuk harca. Çünkü Teena'ya yaptığımın aynısını sana yapacağım.
Para a Tina e a pequena.
Teena için ve çocuk için.
Viste a Tina McGuire?
Teena McGuire'i gördün mü?
Tina, não regresará ao tribunal.
Teena mahkeme salonuna geri dönmeyecek.
Tomaremos a nossa decisão, Tina Maguire, és... és uma puta mentirosa, ninguem acredita em ti.
Karar verdik biz. Teena McGuire yalancı fahişenin teki, ona kimse inanmaz.
- Teena?
Tina?
Teena...
Teena.
Não se mexa, Teena!
Kıpırdama, Teena!
Tenho que ver a Tina.
Şimdi Teena'yı görmem gerek.