English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Terence

Terence traducir turco

267 traducción paralela
O Terence divertia-se tanto, que eu não queria ser desmancha-prazeres.
Terence o kadar eğleniyordu ki, bozmak istemedim.
Oates, representado pelo nosso adorável Terence Lemming, que é um oficial inglês de Londres atirado para a Marinha dos E.U.A., e Bowers, representado por Seymour Fortescue, o atleta olímpico de salto à vara.
Oates'u Amerikan donanmasındaki İngiliz subay Terence Lemming oynuyor Bowers'ı oynayan Seymour Fortescue Olimpik sporcu.
Aqui, vemos um ganso de pantomimas numa luta de vida ou de morte com Terence Rattigan.
Burada bir pantomim kazı Terence Rattigan'la bir ölüm-kalım savaşında görüyoruz.
Pobre Terence.
Zavallı Terence.
Mais à frente, no debate, o ministro subalterno de estar assustado com qualquer tipo de maquinaria agrícola desafiou o subsecretário de Estado de esconder Terence Rattigan a produzir os números deste ano fornecidos pelo Departamento de Roubar Pacotes de Ligaduras a Timothy Whites e Voltar a Vendê-las com um Lucro Considerável.
Tartışmada, Her Türlü Çiftlik Makinesinden Korkma Bakanı Terence Rattigan'dan saklanmadan sorumlu müsteşardan Timothy Whites'tan sargı paketleri çalıp Yüksek Kârla Satma Bakanlığı'nın yayınladığı cari yılın ticaret rakamlarını sunmasını istedi.
Terence, serve champanhe à senhora.
Terence, bayana şampanya.
Terence, pincel.
Terence, fırça.
O Terence Mann ganhou um prémio Pulitzer.
Terence Mann Pulitzer Ödülü sahibidir.
Os chamados romances de Terence Mann, levam á promiscuidade, ao ateísmo, á mestiçagem de raças e ao desrespeito a oficiais superiores... do exército dos Estados Unidos.
Terence Mann'ın sözde romanları... şehveti, tanrısızlığı... ırkların karışmasını ve Birleşik Devletler Ordusu'na saygı duymamayı... onaylamaktadır.
Terence Mann?
Terence Mann'in mi?
O Terence Mann era uma calorosa e gentil voz da razão, nos tempos de grande loucura.
Terence Mann, büyük bir çılgınlık döneminde... mantığın sıcak ve yumuşak sesiydi.
- O Terence Mann.
- Terence Mann.
Ele também é o meu escritor favorito, mas que tem o Terence Mann a ver com basebol?
Bak, o benim de en sevdiğim yazar... ama Terence Mann'ın beyzbolla ne ilgisi var?
Onde está o Terence Mann, agora que precisamos dele?
Terrence Mann nerede şu an ona ihtiyacımız var?
Tenho de estar lá com o Terence Mann para descobrir o quê.
Ne olduğunu bulmak için Terence Mann'la birlikte orada olmalıyım.
Sonhei ontem á noite que estavas em Fenway com o Terence Mann.
Dün gece rüyamda Terence Mann'la seni Fenway'de gördüm.
Estou com o Terence Mann.
Terence Mann'la birlikteyim.
Este é o Terence Mann.
Bu da Terence Mann.
Foi quando li Agitando Barcos, de Terence Mann.
Terence Mann'in Tekne Sallantısı kitabını okudum.
- Este é o Terence Mann.
- Evet. Bu Terence Mann.
Por acaso, é o Terence Mann.
Aslında, o Terence Mann.
Primeiro, o chefe do Departamento das Refinarias Mútuas Reunidas, mais conhecido por DERRAME, o Sr. Terence Baggett.
Önce, Petrol Sanayi Liderleri Derneği Başkanı - derneğin öteki adı SIZINTI - Bay Terence Baggett.
- Terence, entra.
- Terence, içeri gel!
Fui eu quem realmente matou os irmãos Terence.
Terence kardeşleri öldüren aslında bendim.
Esse é o teu papel, Terence.
Senin işin bunlar.
É um homem de sorte, Terence.
Sen çok şanslı bir adamsın.
Anda a meter-se com o Terence Wei.
Terence Wei'e karşı geliyorsun.
- Terence Wei?
- Terence Wei?
Em que é que me envolveste com o Terence Wei?
Terence Wei ile başımı belaya neden bulaştırdın?
Terence Bridge.
Terence Bridge.
Chamo-me Terence Bridge.
Terence Bridge.
Inspector Morrison, Terence Bridge.
Dedektif Morrison, ben Terence Bridge.
- Terence.
- Chris.
E Terence, não é?
Demek Terence.
Terence, que tal ajudares o teu velho pai a encontrar as chaves do carro?
Terence, yaşlı babana araba anahtarlarını bulmasında yardım etmeye ne dersin?
Terence.
Pardon.
Terence, volta para dentro de casa.
Terence, içeri gir.
Temos aqui um especialista de Londres, Terence Scopey, juntamente com o detective Charles Best da Polícia de Los Angeles.
Burada Londra'dan gelmiş bir uzman var, adı Terence Scopey yanında da Los Angeles polisinden Memur Best.
Não faz mal, Terence, estávamos a falar de interesses comuns.
Tamam Terence. Ortak ilgilerimizi konuşuyorduk.
- Eu chamo-me Terrence.
- Bana Corky deyin. - Adım Terence.
"Harper conta tudo a Trance para que ela possa salvar a vida miserável dele" Jogámos?
Adı "Harper neler olduğunu Trance'e anlatacak ve Terence onun sefil hayatını kurtaracak." Oynamak ister misin?
De qualquer modo o certo é que as pessoas adoravam uma deusa púrpura toda nua, e podia dizer-se que estavam em Transe...
Belki de gezegen hala vardır ama medeniyetin var olduğunu sanmıyorum. Her neyse, asıl önemli olan orada yaşayanların çıplak ve mor Tanrıçalara tapması. Hepsinin küçük birer Terence olduğu söylenebilir.
E quando o nosso director, Terence Woodbridge, morreu... senti uma profunda tristeza.
Ve müdürümüz Terence Woodbridge'in geçtigi zaman, derin bir üzüntü duydum.
Oh Trance, bom, Leve um caça para Hazen-Brown, tente organizar a evacuação como melhor puder antes da Andromeda chegar.
Terence, buradasın demek. Savaşçılardan birini alıp Hazen-Brown'a git. Andromeda varmadan önce tahliyeyi organize et.
Eu vi o filme com o Terence Stamp, Meadow
Terence Stamp'in oynadığı filmi seyrettim, Meadow.
O Terrence Stamp no filme Priscilla fazia de Rainha do Deserto
Terence Stamp, "Priscilla, Çöl Kraliçesi" filminde de oynuyor.
- Este é o Terence.
- Bu, Terence.
Tive um tio chamado Terence.
Terence adında bir amcam vardı.
- Quase atirou com o Terrence ao chão.
- Terence'i neredeyse deviriyordun.
- Terence.
- Terence.
Terry é para maricas.
- Terence.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]