Translate.vc / portugués → turco / Termine
Termine traducir turco
933 traducción paralela
Mas talvez na próxima primavera, a guerra termine você e eu...
Belki gelecek bahara, savaş bitmiş olur sen ve ben...
E viveremos nele até que termine a guerra.
Savaş bitene kadar biz orada yaşarız.
Termine esta.
"Ye şunu!"
Deveríamos abolir o beisebol até que termine este período?
Olağanüstü hal boyunca beyzbolu bırakalım mı?
Fique e termine o seu trabalho, eu vou andando.
Sen kalıp bitir. Ben giderim.
Talvez nunca termine antes de mim.
Belki de ben bitirmedikçe bitmez.
Vai ficar mais quente antes que eu termine consigo.
Seninle işim bitmeden önce,... bütün vücudun ısınacak, zaten.
espere que termine a escola.
Okulun bitmesini beklemeliyiz.
Não sei porque toda a esposa pensa... O que está tentando fazer, matar-me? Termine o relato.
Neden bilmiyorum ama her eş beni öldürmeye mi çalışıyorsun?
Se eles não saírem, é melhor ir pescar até que tudo isto termine.
Gitmezlerse, her şey bitene kadar balığa çıkmanı öneririm.
- Sim? Sabe que todos os civis devem estar deste lado do Rio... até que termine o conselho?
Konsey sona erene kadar tüm sivillerin nehrin bu tarafında kalmaları gerektiğini biliyorsunuz değil mi?
Podemos nos casar logo que termine a escola.
Okul biter bitmez evlenebiliriz.
Os convidados do estado lamentarão... que o seguinte cantor termine sua sentença logo... porque canta muito bem.
Siz sayın konuklarımız sıradaki delikanlının... burada fazla kalmayacağına üzüleceksiniz, çünkü çok güzel şarkı söylüyor.
- Tem que esperar até que termine a consulta.
- Muayenenin bitmesini beklesinler.
Depois você pode escrever a New York... e lhes diga que você está cobrindo a história mais tremenda... e você não pode sair até que termine.
Ve sonra New York'a yazıp... çok müthiş bir öykü yakaladığını... ve bitirmeden buradan ayrılamayacağını söylersin.
Importas-te que termine o meu Martini, primeiro?
Önce martinimi bitirmemin bir sakıncası var mı?
E antes que termine a noite, você também acreditará.
Gece bitmeden sen de inanacaksın.
Quem sabe, talvez queiras usá-la em mim... antes que termine a noite.
Kim bilir, belki de bu gece bitmeden üzerimde kullanmak istersin.
Será por isso que vai lutar na frente antes que... o Sr. Profesor termine o bote com os do primário...
Ön cephede savaşacaksın. Cephede olacaksın! Profesör, botu bitirmek zorunda mıyız?
Estamos prontos para que tudo termine.
Bekleyin. Yakında her şeyi anlarız.
É o único modo de sobrevivermos até que tudo isso termine.
Savaş bitene kadar bu şekilde yaşayacağız.
Bert, tens que fazer com que tudo isto termine já.
Bert, tüm bunları hemen durdurmak zorundasın.
"O meu único desejo, que imploro que me concedas é ser sepultada ao lado de António e permanecer lá até que tudo termine."
"Yerine getirilmesini istediğim tek dileğim Antony'nin yanına gömülmek ve sonsuza dek orada kalmak."
Ponham essa linha a funcionar ou continuamos sem vocês. Termine as verificações.
Patlayıcı hattını bir an önce kurun, yoksa sizsiz başlarız.
Então, termine-o.
O hâlde bitir.
Talvez todos morramos antes de que você termine esta coisa... e talvez não, mas isso é um fator crítico.
Belki sen bu şeyi bitirmeden ölürüz belki ölmeyiz.
Quero que fique ao seu lado até que ele termine o trabalho, e aí quero que me traga as respostas.
İşini bitirene kadar yanında kalmanı sonra da cevabı bana getirmeni istiyorum.
Voltaremos assim que a licença termine... antes de qualquer coisa.
En kısa sürede buraya geri döneceğiz başka bir şey yapmadan önce.
É melhor que eu termine de consertar o laser.
Zamanımı lazerin onarımına harcasam daha iyi olur.
Termine!
Kes şunu!
Mas não antes que a festa termine.
Ve suare bitene kadar etmeyeceğim.
Se permites que um jogo termine em morte... Em breve não terás jogo.
Bir kumarbaz rüzgara karşı işemeye karar verirse, kısa sürede yok olacağını bilmeli.
Pode ser que termine como eles.
Ya kendine çeki düzen verirsin ya da senin sonun da onlara benzer.
Ouvi dizer que está à espera que a greve termine.
Grev bitene kadar bekleyeceğini duydum.
Antes que o alvoroço termine, venha à Enfermaria.
Eğer tüm bağırıp çağırmalar bittiyse revire gelin.
Muito bem, tenente, termine a sua comunicaçäo.
Pekala teğmen, bitir raporunu.
Quem não quer se envolver na crise... que irá acometer a nossa bela comunidade... em outras palavras, ficar bem longe das ruas até que o tiroteio termine... levante a mão.
Şimdi, şirin ve sakin kasabamızın kapısında bekleyen büyük krize kesinlikle bulaşmamak, belayı uzak tutmak isteyenler ve ateş altında kalmak istemeyenler ellerini kaldırsın.
Espere que termine esta partida.
Bu eli bitirene kadar bekle.
Termine o curso de Direito.
Hukuk Fakültesini bitir.
Ou talvez termine com "Hill", uma palavra assim.
Belki de "Hille" ile bitiyor olabilir, bunun gibi bir kelime.
"É justo que termine assim."
Böyle bitmesi gerekir.
Mas termine a coisa em Bannock, antes.
Ama bu işi bitirmek için Bannoc'a gitmelisiniz.
Vire a direita na próxima esquina... a toda velocidade, e termine a viagem, sozinho.
Oradaki ilk sağı görüyor musunuz? Hızlıca dönün, o sırada ben atlarım.
Termine esse primeiro!
İlk önce birini bitir!
Sugiro que se calem enquanto o Sr. Poirot fala e esperem que termine se alguém quiser fazer alguma declaração
Ayrıca Bay Poirot'nun sözünü kesmemenizi, bitirene kadar beklemenizi rica edeceğim. Söyleyecek bir şeyiniz varsa, daha sonra konuşmanızı istiyoruz.
Sargento, logo que o maquinista termine, mande os homens subir para o comboio.
Çavuş, neredeyse bitti sayılır.
Até que tudo termine.
Hayatta kalabilirsek. Savaş bitene kadar.
Termine de comer.
Bifteğini bitirsen iyi olur.
Termine o seu jogo!
Oyununu bitir.
Termine, vá!
Kes... şunu!
Termine a bebida.
Bu çekmecede bir kutu var ve içinde iki kurşun eksik.