English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Tick

Tick traducir turco

157 traducción paralela
Lamento, mas já estou inscrito em Click, Pick, Hick, Tick, Gaff, Staff, Laugh e Chaff.
Üzgünüm ama ben zaten Klik, Pik, Hik, Tik Gaf, Staf, Laf ve Çaf'a üyeyim.
Tick-Tack, Tick-Tack, Tick-Tack, como um rato numa jaula.
Pata-pat, pata-pat, kafesteki yarasa misali.
The seconds tick the time out Os segundos marcam o tempo fora
# Saniyeler zamanı itekler #
E este e o "Tick-Tack" que fiz em Gun Hill.
Ve bu da Tick-Tack Bunu Gun Hill'de yaptım.
Fofa, queres passar depois pelo Tick Tock?
Selam, bebeğim! Tik Tak'a gidip kurtlarını dökmek ister misin?
Vou dizer uma coisa. Quando isto acabar vai colocar o seu melhor vestido e nós vamos dançar no Tick Tock a noite toda, até os galos cantarem.
Bak ne diyeceğim, bütün bunlar bitince, en güzel elbiseni giy, ben de seni Tik Tak'a götüreyim, bütün gece boyunca dans etmek için, horozlar ötene kadar.
Tenho um encontro com esta moça no Tick Tock.
Bu bayanla Tik Tak'ta bir randevum var.
Tick, querida, é para você.
Tick aşkım, bu senin için.
Bernadette, fala Tick.
Efendim? Bernadette?
Desculpa-me por telefonar tão tarde, mas eu....
Ben Tick. Bu kadar geç aradığım için üzgünüm ama...
Benj, lembras-te do Tick?
- Ben de seni şaplaklarım. - Benj. Tick'i hatırlıyor musun?
Olá, Tick.
Merhaba, Tick.
Preciso de descanso, Tick.
Dinlenmem gerek, Tick. Nefes almam gerek.
Tick?
Yapma Tick!
Tick-tock, tick-tock, tick.
Tik, tak, tik, tak.
Estraga-me o dia. - Merda!
Tanrı aşkına, bu bütün bir gününü mahvetmeye yeter, Tick.
Não quero ser desmancha-prazeres, mas isto não é mercadoria para mim.
Tick, umudunu kırmak istemem... ama bu tür ürünler almıyorum. Bunu sen de biliyorsun.
Esquece a crítica de cinema.
Sanat eleştirmenliğini geç, Tick.
- Em casa do Tick daqui a meia hora.
Yarım saat içinde Tick'in orada buluşalım.
O Tick já começou a festa.
Galiba Tick hala kutlamalara devam ediyor.
Tick, quero falar contigo.
Hey, Tick, konuşmamız lazım.
Tick!
Tick!
Tick! Acorda!
Hey, hey, Tick, hadi!
Tick!
Tick, benim.
Tick, vá lá.
Tick! Hadi!
Vá lá, Tick!
Hadi, Tick! Hadi!
O Tick é um copiador, eles querem descobrir o que ele sabe, se ele fez cópias, e quem ligou a Iris.
Tick tanınmış bir çoğaltıcıydı. Onun bir bildiğinin, kopyanın olup olmadığını ya da Iris'in... teybi kullanmasını kimin sağladığını öğrenmek istemişlerdir.
Quem matou a Iris fritou o Tick.
Tick'e bunu yapan Iris'e..
Também matei o Tick?
Trick'i de ben hallettim, değil mi?
Tick-tack
Tik tak
Tick, tick, tock, o final da manhã aproxima-se.
Zaman yaklaşıyor, - Rüşvet alır mısın?
CERVEJA RED TICK PARA CHUPAR ATÉ AO TUTANO
Red Tick Birası.
Não, é só um tick, tick.
- Hayır. Bu sadece tik, tik, tik.
Não há nada a fazer tick! Eu não faço tick!
İçimde hiçbir şey tik tak etmiyor.
Não está nada a fazer tick e eu não te quero!
Tik tak eden hiçbir şey yok ve seni istemiyorum.
Tick-tock, tick-tock, acabou o tempo, cabrão.
Tik-tak, tik-tak, süren doluyor pislik herif.
Tique-toque... tique-toque.
Tick-tock... tick-tock.
" Tick, tock, tick, tock
" Tik tak tik tak.
Ele tinha vários Redbones e o seu irmão tinha um Blue Tick, e o seu outro irmão um Plott Hound e os outros membros da família tinham também Stock Hounds, e alguns tinham Cataloona Hounds.
Redbone köpekleri vardı. Erkek kardeşinde de Blue Tick ve Plott Hound vardı. Ailenin diğer fertlerinde, kuzenlerde falan da av köpekleri vardı.
Faz tick-tack.
Tik tak eder.
"... Tick Tack Clarice... "
Tik tak, Clarice.
Pois bem... tick-tock.
Peki... tick-tock.
O relógio não pára.
Tick-tock, Dennis.
Mas precisamos de nos lembrar que estamos a perder.
ama neleri kaybettiğimiz hatırlamamız lazım. Tick, tick, tick, tick, tick.
Fala-vos Tick-Tock McGlaughlin directamente de Clocker's Corner.
Tick-Tock McGlaughlin, Clocker's Corner'dan canlı.
Daqui Tick-Tock McGlaughin, a falar-vos de Clocker's Corner.
Tick-Tock McGlaughlin, Clocker's Corner'dan canlı.
Quer dançar no Tick Tock?
Tik Tak'a gidip dans etmek ister misin?
Como é que ele se chama?
Adı neydi? - Sefil Tick.
Cerveja Red Tick.
Kıvamı koyu, ferahlatıcı...
- Já vou.
- Tick, tick, tick, hadi tatlım, yürü. Gidiyorum.
Quem era aquele?
Tick-Tock McGlaughlin, Movietone Haberler. O kimdi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]