Translate.vc / portugués → turco / Tilt
Tilt traducir turco
120 traducción paralela
Aquela é a residência... da familia, de Jackson Tilt McCanles.
Bu malikane Jackson Tilt McCanles ve ailesinin oturduğu ev işte.
"Do povo do Soberano estado do Texas... para Jackson Tilt McCanles, com saudações." Saudações.
"Yüce Teksas eyaletinin egemen halkından" Jackson Tilt McCanles'a selamlarımızla. "
Frequentemente dou por mim a tentar dar gorjetas às máquinas de moedas e a baixar as empregadas.
Kendimi sık sık kumar makinelerinin ve tilt garsonlarının başında onları denerken bulurum.
Pedi uma bebida e fui jogar fliperama.
Kendime bir içki ısmarlayıp tilt oynadım.
Pelo menos, não enquanto jogámos fliperama.
En azından tilt oynarken.
Uso-os para ler, jogar fliperama e coisas desse género.
Okurken, tilt oynarken falan gözlük takarım.
Vai ficar longe de homens, clubes, bebida e máquinas de fliperama.
Erkeklerden, kulüplerden, içkiden, tilt makinelerinden uzak duracaksın.
Penso que sim, quando jogou fliperama.
Galiba tilt oynarken gözlük takmıştı.
Quando estava a jogar fliperama, bamboleou para que a máquina fizesse o que queria.
Tilt oynarken... kalçalarıyla makineye vuruyordu.
Nessa noite, ela jogou fliperama com o Barney Quill, não jogou?
O gece Barney Quill'le tilt oynuyordu, değil mi?
Declarou que a Sr. Manion guinchou, deu pulos... e "bamboleou as ancas" junto à máquina de fliperama.
Bayan Manion'un cıyaklayarak hoplayıp zıpladığını... ve kalçalarını tilt makinesine vurduğunu söylediniz.
O Barney Quill estava ciente da Sra. Manion porque jogavam fliperama.
Bayan Manion, Barney Quill'in de ilgisini çekmiş, çünkü onunla tilt oynuyordu.
Eu vou para o pinball.
Ben tilt oynayacağım.
Vamos jogar pinball.
- Tilt oynayalım.
A máquina de "flippers" era para os reflexos um excelente exercício.
Tilt makinesi refleksler için en iyi egzersizi sağlıyordu.
Sem bar, sem máquinas de pinball, nem boliche, só Snoker. Nada mais.
Ne bar, ne tilt makinesi, ne bovling salonu, sadece bilardo var.
Se não fosse o Luther, ainda estava a dar golpes fáceis.
Eğer Luther olmasaydı, hala Gianelli'de tilt oynuyor olurdum.
A próxima mulher que se deitar comigo vai disparar como um flipper, e pagar em dólares de prata!
Benimle yatacak ilk kadın tilt olup ışıklar saçacak... ve gümüş dolarlar verecek!
Extra, extra, estouro no pinball!
Flaş haber! Tilt servet dağıtıyor!
, Pinball, o grande jogo, um milhão na mão! Você pode governar o mundo a partir de um iate na costa!
Tilt'in sağladığı muhteşem hayat, bir milyon elinizde koydaki yatınızdan dünyayı edin idare.
Ele é um mago do pinball Tem que haver alguma tramóia Um mago do pinball, Que tem um pulso flexível.!
O bir tilt sihirbazı, çoktan burkulması gerek ama sihirbazın bilekleri çok esnek!
Ele é um mago do pinball Tem que haver alguma tramóia. Um mago de pinball Que tem um pulso flexível!
O bir tilt sihirbazı çoktan burkulması gerek ama sihirbazın bilekleri çok esnek.
Ele é um mago do pinball Ele marca ainda mais pontos
O bir tilt sihirbazı hala sayı yapıyor.
O mago do pinball O mundo tem um novo Sr. do pinball!
Tilt sihirbazı, dünyanın yeni tilt kralı!
O que vejo agora no meu futuro fica alem do jogo, Além dos seus sonhos mais selvagens!
Bana kucak açan bu "tilt" bir oyunun çok ötesinde, azgın rüyalarının çok ötesinde.
Leiam tudo acerca do Mago do Pinball numa cura milagrosa!
Flaş! Okuyun! Tilt sihirbazının mucizevi iyileşmesi!
Agora mesmo, agora mesmo, a história e as fotos Pinball bonanza, a alegria de uma mãe!
Şimdi okuyun, işte resimleri ve hikayesi. Tilt zengini, nasıl da sevindi annesi!
o jogo de pinball que jogo tão bem demonstra uma forma de vida.
Böylesine iyi olduğum tilt oyunu yaşam tarzımı yansıtıyor.
mesas de Pinball, douradas e prateadas, Altares para os planos do mestre!
Tilt masaları, altın ve gümüş... Her şey plana göre...
O tipo junto à máquina de flippers.
Tilt makinasının yanındaki adam.
Já estou farto de me sentir como se estivesse numa máquina de pinball!
Kendimi tilt makinesinin içinde gibi hissetmekten çok yoruldum.
Fiquei com o plutónio e dei-lhes um invólucro de bomba cheio de peças de flippers.
Plütonyum'u aldım ve onlara içi tilt makinesi parçaları ile dolu bir bomba verdim.
Chamava-se Tilt-a-Whirl.
Buna Tilt-a-Whirl deniyordu.
Li o interrogatório. Violada em grupo em cima dos flippers.
Sorgusunu okudum Tilt masası üzerinde toplu tecavüz.
Queres jogar flippers?
Benimle tilt oynamak ister misin?
"Queres jogar flippers?"
"Benimle tilt oynamak ister misin?"
" Queres jogar flippers?
"Tilt oynamak ister misin?"
Os que estavam ao pé da máquina.
Tilt masasının yanındaki adamlar.
Uns tipos foram para a sala do fundo jogar flippers.
Bir grup adam arka tarafa tilt oynamaya gitti.
Apertava-me a garganta com a mão, e empurrou-me para cima da máquina de flippers, e arrancou-me a camisa.
Eliyle boğazımı sıkıyordu, Beni tilt makinesinin üzerine itti Ve gömleğimi yırttı.
Disse ainda que enquanto esteve em cima da máquina de flippers, teve os olhos fechados a maior parte do tempo.
Ayrıca tilt makinesinin üzerindeyken gözlerinizin çoğunlukla Kapalı olduğunu söylediniz.
Miss Tobias, enquanto estava em cima dos flippers, alguma vez gritou "Socorro" ou "Violação"?
Bayan Tobias, tilt makinesinin üzerindeyken Hiç "İmdat" ya da "Tecavüz var" diye bağırdınız mı?
E começaram a jogar flippers com o Bob e a beber muito.
Çok geçmeden Bob'la birlikte tilt oynayıp içmeye devam ettiler.
Em todo o tempo que Sarah Tobias esteve presa, deitada nos flippers os outros não sabiam?
Yani Sarah Tobias o tilt makinesinin üzerinde tutulurken Diğerlerinin bilmediği bir şeyi?
- Nana quer afastar-se - Paul - A máquina de pinball
- NANA PAUL'DEN AYRILMAK İSTER - TİLT MASASI
Ganha sempre Bónus E nunca faz tilt,
Devamlı hak kazanıyor hiç tilt olmuyor.
Pinball!
Tilt!
Bem-vindos ao Acampamento. Suponho que todos sabem porque estamos aqui
Peşimden gelmek istiyorsanız tilt oynamalısınız.
Agora não me podes ouvir Os teus ouvidos estão realmente tapados!
Bir şey göremezsin, ve "tilt", tamamlayıcısı sahnenin!
"Tilt", desaparecemos.
Eğil, devam et.
Porrada!
Tilt!