English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Toes

Toes traducir turco

21 traducción paralela
"Fry-her-toes ( frita os seus pés )."
"Fry-her-toes ( parmaklarını kızart )"
Diga-lhe que eu já tenho todos os dedos dos pés ( toes ) que preciso, eu estou formado na totalidade.
Ona tüm parmaklarımın yerinde olduğunu söyle.
Porque é que nunca consigo arranjar os minhas unhas na noite das mulheres?
How come I can never get my toes done on girls'night?
Tens razão. "Peep-Toes" da Louboutin, sempre.
Haklısın. Her zaman yüksek ince topuklar.
I'm talking pedicure on our toes, toes
* Pedikürden bahsediyorum, ayak parmaklarındaki *
Cabeça, ombro, joelho e pé.
♪ Head and shoulders, knees and toes. ♪
Os Hawks conseguiram adquirir Joe "Toes" Kittridge apenas à 24 horas atrás.
Hawks, 24 saat önce Kittrigde'ı almayı başardı.
Joe "Toes" Kittridge, a mais recente aquisição para este franchise, está a ter um enorme impacto no ataque dos Hawks.
Gol Hawks'ın! Toes Kittridge, takımın en yeni oyuncusu. Hawks'ın ofans oyunu üstünde büyük etkisi oldu.
Bem, não se consegue correr e saltar ao mesmo tempo, a menos que estejamos no circo, não é, Toes?
Sirkte değilsen koşarken zıplayamazsın Toes.
Acho que o Toes, precisa de ajuda!
Toes'a "nefret içeceği" lazım.
para não correr com o Toes, e vencê-lo como a uma mula alugada ao governo.
Toes'u alıp iyice benzetmemek için bilgelik ver.
O Toe's devia ser o gajo que fica de fora. e que tenta entrar no jogo, não eu.
Toes'un kenarda oturup maça girmeye çalışması gerekirdi.
E eu percebo que não gostes do Toe's.
Toes'u sevmemeni anlıyorum.
Dedos.
Toes.
Batatas, "po-tah-toes".
Patates.
- E "Cabeça, Ombros, Joelhos e Dedos."
- Evet. - Bir de Heads, Shoulders, Knees, and Toes.
Come a tua óptima ceia com os teus amigos fixes, e as pipocas e a árvore de Natal, e envia can'tões de Boas Festas de papel reciclado.
Sen harika yemeğini mükemmel arkadaşlarınla al, ve patlamış mısırı ağacı ve kızılcıkları, ve Noel kartlarınızı geri dönüştürmeli kağıtlarla gönder.
O Korfelt não tem actividade nos seus car - tões de crédito nas últimas três semanas.
Demek Korfelt'in kredi kartında son üç haftadır hareket olmamış.
Ele colecciona antigos car tões.
Koleksiyon yapar. Klasik oto... Otomatik topluyor.
- Dedos.
- Toes.
Eu só achei que quem tentou assassinar o Terence Bakewell tinha prioridade sobre discutir ques - tões de tráfego com o Deputado Rooney.
Terence Bakewell'i öldürmeye teşebbüs edeni yakalamak üzereyiz. Meclis üyesi Rooney ile görüşme trafiğimizde önemli bir tıkanma vardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]