Translate.vc / portugués → turco / Toronto
Toronto traducir turco
538 traducción paralela
Quando acabei a edição do filme em Toronto, o negativo incendiou e perdi tudo.
Negatifleri banyoya alıp eksilediğimde, Toronto'da filmi hazırlamayı henüz bitirmiştim.
- Vem de Toronto? - Sim.
- Toronto'dan mı geliyorsun?
- Toronto é um belo lugar.
- Toronto güzel yer.
Agora vive em Toronto.
Şimdi Toronto'da yaşıyor.
Lembras-te no Inverno passado em Toronto?
Toronto'daki son kışı hatırlıyor musun?
Não estive em Toronto no Inverno passado.
Geçen kış Toronto'da değildim.
Há três anos que não estou em Toronto.
Üç yıldır Toronto'ya gitmiyorum.
No golfe, Dave Brewer leva uma ligeira vantagem depois da primeira volta do Clássico de Toronto.
Golfte, Dave Brewer, Toronto Classic turnuvası ilk turu sonunda bir vuruşluk farkla önde gidiyor.
É um chefe de grupo de Toronto.
Toronto'da bir grup başkanı.
Tenho amigos em Toronto que nos fazem descontos nos impostos.
Her neyse, Toronto'da arkadaşlarım var, onlar iyi vergi indirimi sağlar.
- Sra. Toronto?
- Bayan Toronto?
Minneapolis, Iowa City, Detroit e Toronto.
Minneapolis, Iowa City, Detroit ve Toronto'da gerçekleştirilecek.
Estão com a C.R.A.M. De Toronto, fiquem com a previsão do tempo.
Burası C.R.A.M. Toronto şimdi hava durumu.
Embarcação Interditada por Ordem da Autoridade Portuária de Toronto
BU ŞİLEP, LİMAN KOMİSERLERİNİN EMRİYLE İSTİMLAK EDİLMİŞTİR.
Chega através de Toronto.
Toronto üzerinden geliyor.
Não tenha dúvidas. Eles vieram de Toronto.
Araştırmaya gerek yok, Toronto'dan geldiler.
Mas ele está muito furioso com um grupo de Toronto que se intitula os Nam Soong.
Ama Toronto'lu bir gruba çok kızmış, yani Nam Soong dedikler onlar.
Dizem-me que este tipo tem causado problemas em Toronto.
Duydum ki o adam Toronto'da bazı sorunlar çıkarıyormuş.
Estes tipos em Toronto não são um problema.
Şu Toronto'daki adamlar sorun çıkarmaz.
Vê-se tudo em redor, do Tennessee a Toronto.
Evlat, Tennessee'den Toronto'ya kadar 1500 km yolumuz var.
Arrisnando a sua vida, meteu-se na sala de máquinas... que os marinheiros tinham abandonado porque estava em chamas... salvando a nave e a tripulação... de uma explosão que teria causado destroços e vítimas... até na cidade de Taranto, em cujo porto estava ancorada.
Altın madalya aldı. Ateşler yayılırken denizcilerin terk ettiği motor odasına... hayatını riske atarak girdi. Toronto limanındaki gemi patlasaydı büyük bir yıkıma ve ölümlere sebebiyet verecekti.
Eu tenho uma carta aqui que trouxe do Canadá quando eu jogava beisebol em Toronto.
Kanada'dayken, Toronto'da beysbol oynarken bir mektup geldi. Belki dinlemek istersiniz.
Lembro-me de Toronto em 1913.
Ben Toronto'yu, 1913'ü hatırlıyorum.
Está certo de que não nos encontrámos na Convenção de Toronto, em 1976?
1976'daki Toronto Toplantısında tanışmadığımızdan emin misin?
Lá se vai Toronto.
Toronto'ya gidiyor.
Não. na terça-feira tenho uma reunião em Toronto.
Hayır, salı günü Toronto'da bir görüşmem var.
Estava a começar a parecer-se como Toronto... negros e brancos da classe média alta... todos vestidos muito bem.
Aslında üst-orta sınıf beyaz ve zencilerin olduğu herkesin güzel elbiseler giydiği Toronto gibi bir yer olmaya başlamıştık.
A equipa inglesa de críquete de Lord Hawkes, parte no próximo mês para Filadélfia e Toronto.
İşte bu ilgi çekici. İngiliz kriket oyuncularından Lord Hockstein gelecek hafta Philedelphia ve Toronto'ya gidiyor.
Cresci em Toronto, depois de a minha mãe me abandonar.
Annem beni terkettikten sonra Toronto'ya götürüldüm.
A primeira vez que o vi foi num hotel em Toronto, onde nos encontrámos... depois de múltiplas conversas, durante horas, pelo telefone... ou por carta, para combinarmos o nosso primeiro encontro.
İlk kez Toronto'da bir otelde tanışmıştık. Ondan önce birkaç kez telefonda konuşmuş ve tanışma yerimizi belirlemek için yazışmıştık.
Toronto.
Toronto.
Toronto Canadá?
Kanada, Toronto mu?
Na Bolsa de Toronto, o TSE caíu 40 pontos como resultado do anúncio desta manhã... E o Dow recuou uns alarmantes 72 pontos.
TSE, sabahki açıklamadan sonra 40 puan düşüş yaşadı ve DOW kritik değer olan 72 puana geriledi.
Classificados do Toronto Star.
Toronto Star Classified.
Morreu no hospital, em Toronto, depois de ter sofrido um enfarte, na semana passada.
Geçirdiği inmeden bir hafta sonra Toronto hastanesinde öldü.
A Torre Nacional do Canadá, situada em Toronto transmite advertências sobre ataques nucleares a partir dos radares do norte do Canadá e tem ficado unicamente nas mão desse país.
Toronto'da bulunan Kanada'nın Ulusal Kulesi Kuzey Kanada Bölgesi'nde bulunan radar istasyonlarından gelen bilgilere göre nükleer saldırı sinyalleri göndermek üzere hazırlanmıştır. Artık sadece Kanadalıların kontrolü altında..
Senhor, vai gostar de saber que o Hellstorm das indústrias Hacker foi entregue e instalado ontem em Toronto.
İsteğiniz üzerine efendim, dün Hacker Hellstorm... dün Toronto'ya gönderildi ve yerine yerleştirildi.
Quero dizer ao Primeiro Ministro MacDonald que se renda imediatamente ou destruiremos Toronto.
Başbakan MacDonald'a şunu söylemek istiyorum : Onu hemen bize teslim edin yoksa Toronto'yu mahvederiz.
A capital é Toronto.
Güzel... Başkent Toronto.
Vamos a Toronto...
Toronto'ya gidiyoruz.
Aí está. Toronto.
- İşte orada beyler, Toronto.
BEM-VINDO A TORONTO
TORONTO'YA HOŞGELDİNİZ!
Estamos em Toronto.
- İşte Toronto beyler.
Não me sei mexer em Toronto, etc.
Toronto'da yolumu bulamam, vesaire...
Fui levado para Toronto, depois Filadélfia e depois para Nova Iorque.
Önce Toronto'ya, sonra Philadelphia'ya... Ve oradan da New York'a götürdüler.
Bem-vindos à Air Canada, serviço sem escala para Paris.
Kanada havayolları Toronto Paris, direkt seferine hoş geldiniz.
Depois vão-se casar e vêm para Toronto.
Sonra evlenecekler ve Toronto'ya gelecekler.
Tinha vindo a Toronto numa troca de professores.
Öğretim değişimiyle Toronto'ya geldim.
Liguei para o consultorio do irmao dele.
Ağbisinin ofisini aradım. Larry Toronto'da imiş.
Larry esta em Toronto.
Ulaşmaya çalışacaklar.
Em Toronto.
Toronto'da.