Translate.vc / portugués → turco / Total
Total traducir turco
7,761 traducción paralela
O total será dezoito francos, por favor.
Toplam on sekiz frank etti.
Empenho total!
Tüm mürettebat!
Significa que eu tentei executar o crime perfeito, e aparentemente tive sucesso total.
Yani kusursuz bir cinayet işlemeye çalıştım, ve nihayetinde bunda başarılı oldum.
No total, vinte e sete.
Toplamda 27.
- Ouve, não temos um tratamento. E se não conseguirmos contenção total, não há forma de parar isto.
Hala tedavi bulamadık ve önünü alamazsak bunu durduramayacağız.
É uma eliminação total para exterminar tudo e recomeçar.
Seyreltme bu. Her şeyi temizleyip baştan başlama kararı.
Segundo a lei colombiana, um deputado tem imunidade total.
Kolombiya kanunlarına göre meclis üyesinin tam dokunulmazlığı vardır.
O caminho do Pablo era a guerra total.
Pablo topyekun savaş çıkarmayı kafaya koymuştu.
Sucesso total.
Her şey yolunda.
Incluindo a recuperação total. Sim.
- Tam olarak iyileşme de buna dahil mi?
Uma simples queda significa desintegração total.
- Düşmemize sebep olursa sonuç tamamen parçalanmak olacak.
Adicionando a Megan e o Donnie, eleva o número total de vítimas a sete.
Megan ve Donnie ile birlikte toplam kurban sayısı 7 oluyor.
Mostraria surpresa, mas não perplexidade total.
Şaşırdığımı ifade edebilirim lakin çok da hayrete düşmedim.
Supremacia total.
Tam bir üstünlük.
É um alívio abençoado bem como uma violação total.
Bu durum hem kalıcı rahatlama hem de sınırı aşmak oluyor.
Ele está vindo pra cima de você com força total, bem do jeito que nós queríamos.
bırak sana saldırmasına izin ver.
Um estupor total.
Tam bir şerefsiz.
A experiência total de trabalho deste tipo foram sete meses numa Radio Shack, de onde acabou por sair por "diferenças criativas", o que deve significar que tem uma tatuagem nazi.
"Bu adamın toplam iş tecrübesi,'yaratıcı farklar'dan dolayı ayrıldığı Radio Shack'teki işinde yedi ay. Yani muhtemelen Nazi dövmesi vardır."
Não sei que mais é que esses bandidos da EGP estão a tramar, mas quero que saiba que tenho total confiança em si.
Bu MCC kiralık katilleri başka ne saklıyor bilmiyorum ama sana güvenimin tam olduğunu bilmeni istiyorum.
Se cometeres mais erros, iremos retirar o preço total de venda do produto ao teu salário.
Daha fazla hata yaparsan, satış fiyatının tamamını maaşından keseceğiz.
Já reuniram o apoio de, pelo menos, 30 % do total de empregados?
Çalışan tabanından en azından % 30 destek aldınız mı?
CONTAGEM DECRESCENTE PARA O BOMBARDEAMENTO O Congresso aprovou hoje a Lei H.R.251 entregar o controlo total da quarentena de East Mission aos militares.
Kurultay bugün Doğu Bölgesi'ndeki karantinanın tam kontrolünü orduya verme kararı aldı.
Havia oito morangos no total.
Toplamda sekiz çilek vardı.
Na verdade, chamo-lhe modo zombie total.
Ben gerçi tam zombi modu diyorum.
Ele tentou assaltar-me e eu entrei no modo zombie total e, sim... antes que desse conta, as sirenes estavam a tocar e eu ainda estava prestes a abrir-lhe a cabeça para provar um bocadinho do cérebro dele,
Adam beni soymaya çalıştı, ben de tam bir zombi moduna girdim ve sonrası da evet sonra bir bakmışım, sirenler çalıyor ben de adamın beyninden bir parça alabilmek için kafatasını açmaya hazırlanıyordum ki...
Assim a rede vai voltar à operação total.
Sonrasında şebeke tam randımanla çalışacak tekrar.
É total e completamente desnecessário.
Tamamen ve bütünüyle gereksiz.
num total de duas pernas.
Her birinden bir bacak, toplamda iki bacak eder işte.
Achas mesmo que ia a uma festa com um total desconhecido?
Gerçekten yabancının biriyle partiye gideceğimi mi düşünüyorsun?
Indique-mo de modo a que isto não tenha sido uma total perda de tempo.
Bana onu gösterin de daha fazla zaman kaybetmeyelim.
Meu irmão, tu tens acesso total, meu.
Kardeşim benim, sana limitsiz kredi benden.
O valor total foi depositado por transferência bancária.
Paranın tamamı EFT ile gönderildi.
Colapso total da memória em 14 segundos.
Toplam anı çöküşü 14 saniye sonra.
O total dá 489,60.
Toplam 489.60.
Caos total à volta da destruição sem sentido de obras de arte preciosas.
Sanatın anlamsız yıkım ile sarmalayan bir kargaşa istiyorum.
Doze no total.
Toplamda 12.
Os Republicanos nunca aceitarão o valor total.
Cumhuriyetçiler toptan geçirmeyi asla kabul etmez.
A quota total do CPU de todos os "mainframes" em Washington, não conseguiria armazenar toda essa informação.
Washington'daki her ana bilgisayarın CPU çekirdek kotası o kadar veriyi kaldıramaz.
Estás em completo e total controlo?
Tamamen kontrolün altında mı?
Completo e total.
Tamamen kontrolüm altında.
Calculámos os danos e no total são 46.320 dólares.
Tüm zararları hesapladığımızda toplam rakam 46.320 dolar oldu.
Sr. Habershorn, se estiver interessado, estou disposto a vender-lhe a sua terra, pelo preço total, para fazer o que quiser.
Mr. Habershorn ilgileniyorsanız eğer arazinizi size yapmak istediğiniz ne ise geri gerçek fiyatından satabilirim.
O Stafford Act dá-me autoridade total para definir uma emergência.
Stafford Yasası acil bir durumu tanımlama konusunda bana tam yetki veriyor.
Acho que falo por todos os presentes aqui quando digo que tem o nosso total apoio desmedido.
Buradaki herkesin adına söylemek isterim ki daima ve tamamen arkanızdayız.
Para transpor é necessário foco total.
Yolda ilerlemek muhakkak odak ister.
Dê-me total comunicação com o seu pessoal lá dentro.
İçerideki insanlar ile tamamen iletişim halinde olmamızı istiyorum.
Estamos a falar de uma possibilidade real de um colapso total.
Şu anda tamamen erimenin... kesin ve gerçek olasılığı hakkında konuşuyoruz.
E como superior dele, no Knickerbocker, recomendo que esta comissão considere a revogação total das credenciais do Dr. Gallinger.
Knickerbocker'da onun amiri olarak, kurulun Dr. Gallinger'ın tıp ehliyetini tamamen geri almayı göz önünde bulundurmasını öneriyorum.
O que o Edwards não referiu na sua diatribe de amante dos mestiços é que obtive permissão total para todos os procedimentos em todos aqueles rapazes.
Edwards'ın melez-sevici eleştirinin dışında kalan bir nokta var o da her bir çocuğun her ameliyatı için bana tam izin verilmiş olmasıdır.
O grupo continua com os ataques aleatórios, a avançar pelo interior, com as forças militares da república em total desordem.
Grup, bu gelişigüzel saldırı olaylarına askeri kuvvetlerin nizamsızlığından da güç alarak kırsal bölgelerde pervasızca devam ediyor.
Seis meses a dirigir o trânsito, a fazer segurança no tribunal, serviço de intimação, e hoje terminei a reforma organizacional total da sala de evidências. Agora estou atrás da recepção enquanto há linhas electricas embaixo, uma derrapagem de um trator-reboque e relatos de tiros na baixa.
Şimdi de yıkılmış elektrik direkleri ikiye katlanmış tırlar ve silah sesi duyduğunu söyleyen insanlar varken danışmada tıkılıp kaldım.