Translate.vc / portugués → turco / Tréville
Tréville traducir turco
166 traducción paralela
O Capitão Tréville tem razão. Devemos aguardar pelos factos.
Yüzbaşı Treville haklı, hakikatleri beklemeliyiz.
Tréville.
Treville.
Foi... o Capitão Tréville.
Yüzbaşı Treville'dı.
Tréville?
- Treville mı?
E foi o Tréville que nos incumbiu.
Onlara bildiren Treville'dı.
Ele ouviu o nome de Tréville algures.
Kesin Treville'ın adını bir yerden duymuştur.
Tréville é um patriota, um homem de honra.
Treville vatansever, onurlu biridir.
Não acredito que Tréville seja culpado e nunca acreditarei, mas, não te vamos impedir.
- Treville'in suçlu olduğuna inanmıyorum, inanmayacağım da ama yoluna çıkmayacağız.
Não quer dizer que ele esteja certo sobre Tréville.
- Treville hakkında da haklı olduğu anlamına gelmez.
Tréville não admitiu nada.
- Treville hiçbir şeyi kabul etmedi.
Denunciar Tréville às autoridades.
Treville'i yetkililere bildireceğim.
Quando o Tréville morrer... terás justiça.
Treville öldüğünde adaletine kavuşacaksın.
Nós vamos até si, Capitão Tréville.
- Size döneceğim Yüzbaşı Treville.
- Tréville.
- Treville.
O Tréville precisa de ver isto.
Treville'in bunu görmesi gerek.
Mil "livres" como o Capitão Tréville tem razão.
Yüzbasi Treville'in hakli olduguna 1,000 livre koyuyorum.
Sabe que Tréville tem uma carta assinada pelo assassino Gallagher?
Treville'de suikastçi Gallagher imzali bir mektup oldugunu biliyor muydun?
Porque é que Tréville ainda não a apresentou?
- Treville niye simdiye göstermedi?
Sei como pensam. E Tréville?
- inan bana, nasil düsündüklerini biliyorum.
O Tréville nunca precisaria de saber.
Treville'in haberi olmasi gerekmiyor.
Tréville!
Treville!
Monsieur Treville?
Bay Revile mi?
- Eu estou á procura de Monsieur Treville.
Bay Revile'i arıyorum.
Treville deu-lhe esta espada.
Revile ona bu kılıcı verdi.
Certamente vai querer que libertem Treville.
Eminim Revil'i kurtarmamızı isteyecektir.
- A salvar Treville.
Treville'i kurtarıyorum.
- Treville?
Revile?
Monsieur Treville cortará a sua garganta.
Bay Treville senin boğazını keser.
- Ajudei-os a libertar Treville.
Revile'i kurtarmada onlara yardım ettim.
- Eu sei que sua eminência não sabia que Treville estava preso.
Size garanti ederim, Revile'in hapsedilmesi, şöhretinizin umrumda bile değildi.
- Onde está Treville?
Revile nerede?
O Treville quer-nos ver.
Treville bizi görmek istiyor.
Bom o suficiente para os Mosqueteiros, Treville?
- Silâhşörlere göre yeterince iyi mi, Treville?
É por isso que gosto de si, Treville.
İşte seni bu yüzden seviyorum, Treville.
Sei que adora o Capitão Treville, mas, um grande Rei... precisa de ser justo. Não pode ter favoritos.
Yüzbaşı Treville'ı sevdiğinizi biliyorum lâkin yüce bir kral oldukça adil görünmelidir.
Contarei com a sua total cooperação, Treville.
Tüm desteğini vereceksin, Treville.
Treville não mencionou qualquer enviado de Espanha. Não importa.
Treville, İspanyol elçisinden filan bahsetmemişti.
Enquanto o Capitão Treville finge que nada acontece, os homens dele atacam as ruas.
Yüzbaşı Treville başka yol ararken adamları sokaklarda kargaşa çıkarıyor.
O assunto está encerrado, Treville.
- Dava kapandı, Treville.
Devemos deixar o Capitão Treville tratar disso.
- Bırakalım da Yüzbaşı Treville halletsin.
Decepcionou-me, Treville.
Beni düş kırıklığına uğrattın, Treville.
Treville levou-as.
- Treville düzenledi.
Capitão Treville!
Yüzbaşı Treville!
Leve isto ao Treville.
Bunu Treville'e ver.
A sua mente é desperdiçada nos Mosqueteiros, Capitão.
Sizinki gibi ticari bir beyin Silahşorların arasında yitip gitmiş Yüzbaşı Treville.
Deixe isto com o Cardeal e o Capitão Treville.
Bunu Kardinal ve Yüzbaşı Treville'e bırakın.
Capitão Treville.
Yüzbaşı Treville.
Ele nunca permitiria isso.
- Ya Treville? Buna izin vermez.
O Capitão Treville decidirá o que o rei pode ouvir.
Kral'ın ne duyması gerektiğine Yüzbaşı Treville karar verir.
Treville, creio que você é esse homem.
Treville, sanırım aradığım kişi sensin.
Odeio acordar a esta hora tão incoveniente, Treville.
Bu uygunsuz vakitte kalkmaktan nefret ederim Treville.