Translate.vc / portugués → turco / Tsunami
Tsunami traducir turco
333 traducción paralela
Então, nem sequer temerei um tsunami.
Her tarafında fırtınalar çıkacak.
Nem sequer tenho que temer um tsunami.
Atölye her yöne bakacak. Her tarafında fırtınalar çıkacak.
Primeiros relatos indicam grande deslocamento do fundo e grande formação de ondas crescendo a nordeste. Câmbio.
İlk raporlara göre dipte büyük bir kayma var ve büyük bir tsunami dalgası kuzeydoğudan bekleniyor, tamam.
Escute, mocinho, não dá para lutar contra um tsunami!
Akıntıya karşı kürek çekilmez canım!
Qualquer emergência, um maremoto, terramoto.
Acil bir durum, tsunami, deprem.
Está a prepará-Io para o Big Tsunami.
Rakibine büyük Sunnami yapmaya hazırlanıyor.
Sabe o que aconteceu?
Ne oldu biliyor musun? Lanet bir Tsunami.
Um maldito Tsunami.
Bence büyük bir hata yapiyorsun.
Tsunami.
Tisunami.
Cat, um tsunami não é o que pensas que é.
Cat, Tisunami düşündüğün şey değil.
Que tal um pouco daquele tsunami?
Biraz tisunami'ye ne dersiniz?
- Tsunami?
Tisunami?
- Tsunami uma onda gigante causada por um tremor subaquático.
Tisunami, yeraltı hareketlerinin sebep olduğu devasa dalga.
O efeito sísmico resultante causou o tsunami.
Ve sismik etkilerin sonucu tisunamiye sebep oldu.
O Tsunami, Snake!
Tsunami, Yılan. Tsunami!
Uma onda gigantesca avançará rapidamente no Atlântico.
Atlas Okyanusunda hızla hareket eden muazzam bir Tsunami dalgası oluşacak.
Sentamo-nos, falamos da diferença entre um Tsunami... e uma Monção como um bando de homens das cabanas da Micronésia!
oturup, Mikronezyalı insanlar gibi tsunami ve muson yağmurları... arasındaki farkı konuşuyoruz
No dia 10 de Abril, eu e a malta guiámos até Emerald Cove... para apanhar umas altas ondas tsunami.
Ve geçen Nisan, ben ve arkadaşlarım Emerald Koyuna... Büyük Tsunami dalgaları yakalamak için gittik.
Pode formar-se um tsunami.
Tsunamiler oluşabilir.
Oceanógrafos prevêm que uma oscilação imensa de maré ou um tsunami atingirão Miami Beach no final da tarde longas filas em todas as bombas de gasolina nas áreas costais para atestar os depósitos antes de rumar a terras mais altas.
- Deniz bilimciler öğleden sonra bir tsunaminin Miami'yi vuracağı tahmininde bulunmuştu. Yüksek kesimlere çıkmadan önce depolarını doldurmak isteyenler kuyruk oluşturdu.
Lojas de utilidades são inundadas pelos locais que se abastecem em preparação para este tsunami.
Tsunamiye hazırlanan insanlar ev tadilatı mağazalarına akın etti.
Mais comum a esta ocorrência emocionante, este tsunami no Oceano Atlântico teve origem numa grande porção do Vulcão de Cumbre Vieja, nas ilhas Canárias, que colapsou há 8 horas enviando água, reportada como tendo 100 metros de altura, elevando-se no litoral sul.
Tsunami daha ziyade Büyük Okyanus'ta görülen bir doğa olayı. Atlas okyanusundaki bu tsunaminin sebebi Kanarya Adaları'ndaki yanardağın büyük bir parçasının çökmesi. 100 metre yüksekliğinde... olduğu bildirilen bir su kütlesi hızla Florida'nın güney sahiline ilerliyor.
Miami Beach foi atingida por um tsunami de 10 metros às 2 : 57 p.m. de hoje.
9 metrelik tsunami bugün 14 : 57'de Miami Beach'i vurdu.
No presente, nenhuma morte foi directamente atribuída ao fenómeno, graças, em parte, ao aviso de 10 horas e evacuações mandatórias.
Olayın 10 saat öncesinde yapılan uyarı ve mecburi tahliye sayesinde şu ana kadar tsunami ile doğrudan ilintili ölüm gözlemlenmedi.
Acho que podemos ter a primeira fatalidade do maremoto.
Sanırım tsunami sebepli ilk ölümümüz.
Ou um tsunami.
Ya da bir tsunami.
Enfraquece a moldura, e deixa o tsunami fazer o resto.
Çerçeve zayıflamış. Gerisini tsunami halletmiş.
Pergunto-me como esperam encontrá-lo no meio do tsunami.
Tsunaminin ortasında nasıl bulacaklarını sanıyorlardı acaba.
Vou tentar responder às suas perguntas, mas não sou perita em tsunamis.
Sorularınıza cevap vermeyi denerim ama ben tsunami uzmanı değilim.
Um tsunami é um acontecimento único.
Tsunami hayatta bir defa karşılaşılabilecek bir şeydir.
O tsunami veio e foi-se, e não tenho nenhum dado.
Tsunami geldi ve gitti elimde hiç veri yok.
Procurei-os durante horas antes do tsunami.
Tsunamiden önce her yere baktım.
Dr. Greismer, há quanto tempo sabia que haveria um tsunami?
Dr. Greismer, tsunaminin geleceğini ne kadar önceden bilebiliyorsunuz?
Só é possível seguir um tsunami quando começa.
Tsunamiyi ancak başladıktan sonra takip edebilirsiniz.
De facto, o tsunami e os furacões são muito similares nesse aspecto.
Aslında kasırgalar ve tsunamiler bu açıdan benzerdirler.
Talvez o plano fosse para o furacão, mas o tsunami apareceu primeiro.
Belki de planları kasırga içindi. Tsunami daha erken geldi.
Oceanógrafos prevêem que uma oscilação imensa de maré ou um tsunami atingirão Miami Beach no final da tarde longas filas em todas as bombas de gasolina nas áreas costeiras sapo asais para atestar os depósitos antes de rumar a terras mais altas.
- Deniz bilimciler öğleden sonra bir tsunaminin Miami'yi vuracağı tahmininde bulunmuştu. Yüksek kesimlere çıkmadan önce depolarını doldurmak isteyenler kuyruk oluşturdu.
No presente, nenhuma morte foi directamente atribuída ao fenómeno, graças, em parte, ao aviso de 10 horas e evacuações mandatárias.
Olayın 10 saat öncesinde yapılan uyarı ve mecburi tahliye sayesinde şu ana kadar tsunami ile doğrudan ilintili ölüm gözlemlenmedi.
Uma onda gigante dirige-se para cá.
Şehrin üzerine bir Tsunami geliyor, Teğmen.
Estas restrições são como um pequeno seixo perante o tsunami das reformas.
Bu yasaklamalar, reformun karşısında dev bir dalgaya karşı küçük bir çakıl taşı gibi duruyor.
O terramoto provocou desabamento de terras em "South Arm Fork" que causou um tsunami que atingiu aqui a costa norte uns minutos mais tarde.
Deprem, South Arm Fork'da bir toprak kaymasını tetikledi ve bunun sonunda bir tsunami bir kaç dakika sonra kuzey sahiline vurdu.
Vejo as aldeias que restaram, depois do tsunami, e instalo-me numa delas. Vai para o Dubai.
Tsunamiden kurtulmuş köylerden birine gidip oraya yerleşeceğim.
Recordo quando o terrível... tsunami destruiu tudo... e deixou 250.000 mortos.
Korkunç Tsunami... faciasını hatırlıyorum... ve 250,000 kişinin ölümünü.
- Posso mostrar-te centenas... - Posso mostrar-te fotos de peixes esquisitos arrastados por um tsunami.
- Yüzlercesini gösterebilirim - - acayip balıklardan yüzlercesini tsunaminin getirdiği.
Talvez um tsunami o trouxesse para aqui.
Belki bir tsunami savurdu buraya.
És o meu pequeno tsunami humano.
Benim minik Tsunamim.
... e a angariação de fundos para as vítimas do Tsunami, que nos fez perder imenso dinheiro.
Ve şu tonla para kaybettiğimiz Tsunami Kurtarış Fonu muydu neydi.
... o porquê de uma angariação de farras para o Tsunami, Michael.
Tsunami Kurtarış Fonu, inanılmazdı Michael.
É um "tsunami".
Ona "tsunami" denir.
Como eu te conheço, eras capaz de chamar Tsunami ao bebé.
Sen çocuğuna Tsunami adını verirsin.
- Tsunami.
- Ben değil. - Tsunami.