Translate.vc / portugués → turco / Tíbia
Tíbia traducir turco
196 traducción paralela
Lá se vai a tíbia.
Al işte gitti.
Tíbia fracturada, sargento.
Kırık kaval kemiği, çavuş.
"Tíbia fracturada, sargento."
"Kırık kaval kemiği, çavuş" muş.
Deixa que te diga uma coisa, meu amigo saudável, se fracturas aqui uma tíbia, não falas sobre isso!
Bak sana ne diyeyim, kibar arkadaşım burada kaval kemiğin kırılınca sesini çıkarmayacaksın!
É uma mulher, por isso não me venhas com essa conversa de tíbia partida.
O bir kadın, o yüzden bana kırık kaval kemiği muhabbeti yapma.
Idiota, isto é osso, tíbia polida.
Seni ahmak, bu kemik, parlasın diye cilalanmış.
Tragam-me imediatamente a tíbia direita de um cavalo.
Bana bir at ve sağ ayak kemiği getirin.
Consiga a tíbia de um cavalo.
Hemen kemiği bulun.
Sei que este homem foi torturado porque tem uma perna partida, com a tíbia exposta.
Bu adamın işkence çektiğini biliyorum. Bacağı kırık. Kaval kemiği dışarı çıkmış. 10 m.
Tem uma fratura exposta da tíbia, em ambas as pernas.
Her iki bacağın diz kapağı bölgesinde kırıklar var.
Articulação do fémur... rótula, tíbia, perónio parecem normais.
Uyluk eklemi dizkapağı, kaval kemiği, incik kemiği, hepsi normal görünüyor.
A tíbia de Distal e o perónio aparentam...
Distal kaval ve incik kemikleri...
Traumatismo craniano, possível fractura da tíbia e perónio.
Kafa travması, yanıt vermiyor, koma 7, bacakta olası kırık.
Alguém tem a fractura da tíbia e fíbula da 2?
2'deki tib fib vakasına bakan oldu mu?
Tíbia, perónio. Cá está.
İncik kemiği, kamış kemiği.
Uma fractura na tíbia com complicações vasculares, e a parte da perna...
Bu, bu, bu vascular compromise ile birlikte orta-bölge çatlaması. yani, bacağın alt kısmını besleyen damar- -
Fracturas múltiplas : tíbia, anca...
Bir sürü kırık var. Kaval kemiği, kalça...
É difícil fazer um prognóstico. Ela teve um choque hemorrágico, fratura dupla na tíbia e no perônio, uma fratura exposta no fêmur, e um rompimento quase total do bíceps femoral.
Teşhis koymak oldukça güç ağır kan kaybı kaval kemiği iki yerden kırılmış kalça kemiğinde açık kırık oluşmuş uyluk kasları neredeyse tamamen parçalanmış halde.
Fractura exposta da tíbia.
Açık kaval kemiği kırığı.
Tive um amigo em Hanói que foi obrigado a tratar de uma fractura na própria tíbia.
Hanoi'de bir arkadaşım kırık bacağını kendi tedavi etmek zorunda kalmıştı.
- Fractura não deslocada da tíbia.
İyi. Tibya fraktürü var.
Partiu a minha tíbia!
Kaval kemiğimi kırdı!
- Ele fracturou a minha tíbia!
- Kaval kemiğimi kırdı!
Ele fracturou a minha tíbia!
Kaval kemiğimi kırdı!
Fodi uma tíbia.
Kaval kemiğim kırıldı.
Tíbia fracturada uns 12,5 cm abaixo da rótula.
Diz kapağının 12 santim altında, incik kemiğinde kırık var.
Fracturou o terço superior da tíbia e do perónio em ambas as pernas.
İki bacakta da üçüncü kısımdaki kaval kemiği ve kamış kemiği paramparça olmuş.
A mais frequente é a fractura da extremidade superior da tíbia.
En belirgini bacaklardaki kırıklardır.
General, ele tem uma fractura grave na tíbia esquerda, mas o trauma craniano e que me preocupa.
Efendim, sol kaval kemiğinde önemli bir kırığı var, ancak kafasındaki yaralanma beni endişelendiriyor.
À medida que o osso entrava na tíbia dividiu a junção da tíbia em dois e continuou para cima.
Kemik kaval kemiğine doğru zorlanmış ve diz kapağını geçerek kaval kemiği üzerine çıkmıştı.
Também há fracturas ao longo da tíbia e fíbula nos tendões médio e lateral.
Ayrıca fibula ve kaval kemiğinin ortasında ve yanlarında da kırıklar var.
Já vi a tíbia de um homem de 2,13 m a sair pela barriga da perna...
2.1 0'lık bir adamın incik kemiğinin baldırını deldiğini gördüm, bu...
E com um corte, o fémur foi separado da tíbia e do perónio.
Kalça kemiği tek kesikle kaval ve kamış kemiğinden ayrılmış.
Pelo menos, é o que nos diz a tíbia.
En azından kaval kemiği böyle söylüyor.
Há um bastonete intramedular inserido na tíbia.
Kaval kemiği içine yerleştirilmiş bir intramedüller implant var. Son zamanlarda uygulanan bir yöntem.
A tíbia estava quase separada, e eu inseri um bastonete dentro do osso.
Kaval kemiği neredeyse tamamen ayrılmıştı, ben de kemiğin içine implant yerleştirdim.
Ferimentos graves na parte da frente da tíbia.
- Tibialis anterior'da ağır travma. Tecrübesiz bir cerrah, organı keserdi.
Quem é empurrado ou cai acidentalmente tende a resistir à gravidade... sofrendo fracturas verticais na tíbia e no perónio.
İtilen ya da kazara düşen insanlar, yerçekimiyle mücadele etme eğilimindedir. - Tibia ve fibulada dikey kırıklar olur.
A, fíbula, B, tíbia...
- A, kavalkemiği, B, baldırkemiği...
- B, tíbia.
- B, baldırkemiği.
O Suboficial Gordon tinha várias fraturas na parte inferior da perna... tíbia, fíbula.
- Astsubay Gordon'ın bacağının alt kısmında birkaç kırık var.
Fractura da tíbia na infância.
Çocukluğunda kaval kemiği kırılmış, o kadar kötü kırılmış ki topal kalmış.
Fémur, tíbia e perónio despedaçados.
Kalça kemiği, kaval kemiği parçalanmış.
Fractura exposta da tíbia e da fíbula, tirando isso, tudo bem.
Bacağı kırık ama diğer her şeyi iyi durumda.
Numa mulher caucasiana, um fator de 2,90 é multiplicado pelo tamanho da tíbia.
Beyaz tenli kadınlarda kaval kemiği uzunluğu 2.9'la çarpılır.
A autopsia diz que o tamanho da tíbia era 38,34 cm.
Otopsi raporuna göre, kaval kemiği 38.34 santim.
A minha tíbia!
Ahh! Kemiğim.
Vejam a tíbia.
Kaval kemiğine baksanıza.
Lá está a minha tíbia outra vez.
İncik kemiklerim yine dağıldı.
Esta tíbia está intacta.
Ama kavalkemiğinde kırık yok.
crânio esterno cúbito tíbia em todo o lado.
Kafatası... Göğüs kafesi... Dirsek...