English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Ulna

Ulna traducir turco

81 traducción paralela
A amputação é distal ao rádio e ulna.
Radyus ve ulnadan uzakta bir yerden kopmuş.
Parece-me uma fractura no osso Ulna... mesmo ali
Dirsekte bir kırık var.
Fracturas no osso zigomático e maxila também na ulna esquerda.
Elmacık ve çene kemiğindeki kırıklar. Sol dirsek kemiği de kırılmış.
Faz uma biopsia do enxerto da ulna e compara-a com a amostra da perna da Amy.
- Demarco'nun dirsek kemiği dokusuna biopsi yap. Ve bunu Amy'nin bacağındaki öz örneği ile karşılaştır.
Fractura em ramo verde do rádio e do cúbito.
Radius ve ulna kemiklerinde kırık var.
Fracturas nas falanges, rádio, ulna e úmero.
Parmaklardaki uzun kemiklerde kırıklar, Kol kemikleri, radius, ulna, humerus...
Múltiplas fracturas compostas do rádio e ulna do braço direito.
Sağ kolda çok sayıda kırık ve omuzda ezilme var.
Também estou certo de que parti o braço de um tipo, o rádio, o cúbito, um desses dois.
Bir adamın kolunu kırdığıma da eminim. Radius ya da Ulna, bunlardan birini.
Vêem-se os ferimentos e as fracturas ligeiras nos fêmures e na ulna esquerda. - Ferimentos defensivos?
Kalça kemiklerinde ve sol dirsek kemiğindeki çürükleri ve taze, ince çizgili çatlakları görüyorsun.
- O rádio e o cúbito.
Yani "Radius" ve "Ulna". Peki ya bilek?
Ulna direita.
Sağ dirsek.
Cortes no rádio e ulna esquerdos correspondem a ferimentos de defesa.
Sol önkol kemiği ve dirsek kemiğindeki kesikler savunma yaralarıyla uyumlu.
Muito bem, vamos fazer uma radiografia à Ulna e alguns raio-X ao úmero.
Sağ kolun dirsek kemiği ve pazı kemiği filmlerini çekelim.
Escápula, rádio, úmero, osso do pulso...
Navikular kemik. Radius, ulna, lunat.
Cúbito.
- Hı hı. - Ulna... - Hı hımm
Aí está, a ulna está arqueada.
İşte, dirsek kemiği kavisli.
Deformidades, raio esquerdo e ulna direita.
Sol önkol kemiği ve sağ dirsek kemiğinde zedelenme var.
O Terrence Gilroy foi operado ao braço por ter partido a ulna direita quando tinha oito anos.
Terrence Gilroy'un 8 yaşındayken kırılıp yeniden biçimlendirilmiş bir ulnar kemiği var.
Fracturas na metáfise da tíbia esquerda e ulna direita.
Sol incik ve sağ dirsek kemiklerinde metafizal çatlaklar.
- Posso ver a ulna?
Bir adet dirsek kemiği, dışarı çıkıyor.
Grave fractura isolada na ulna esquerda, sugere que levantou os braços, numa postura defensiva.
Sol dirsek kemiğinde cop darbesiyle oluşmuş ciddi bir çatlak var bu da onun kendini korumak adına kollarını kaldırmış olduğunu işaret ediyor.
Esta fractura da ulna teria doído para caraças.
Kol kemiğindeki bu kırık, çok acımış olmalı.
A ulna esquerda está partida em dois sítios.
Sol dirsek kemiği iki noktadan kırılmış.
Trauma extenso no seu rádio e na ulna, talvez até amputação espontânea.
Ön kol kemiği ve dirseğinde yoğun travma ve hatta belki spontan ampütasyon.
Agora que os ossos estão limpos, vejo provas de lesões perimortem na superfície cortical da ulna direita e do rádio.
Şu anda kemikler temiz. Sağ ön kol ve dirsek kemiklerinde ölüm anına ait yaralanma kanıtlarını görebiliyorum.
Há marcas na ulna e no pisiforme e uma pequena fractura na tuberosidade radial
Dirsek kemiğinde çürüme ve merkezi yumruda belirgin bir çatlak var.
Quanto às lesões, uma análise superficial mostra traumatismos ao nível das costelas, porção posterior da ulna, úmero e fossa supra-espinhosa.
Yaralanmalara gelirsek, yüzeysel bir inceleme kaburgalarında, kolunun ön tarafında ve omuzlarında keskin bir cisimle açılmış yaralanmaların var olduğunu bize gösteriyor.
Encontrei fracturas compostas na sétima vértebra torácica, na espinha escapular, na face posterior do úmero direito e na face anterior da ulna esquerda.
Maktülün yedinci omurunda,... sağ kürek kemiğinde,... sağ omuzunun üst kısmında,... ve sağ dirseğini ön tarafında,... birbirini müteakip kırıklar buldum.
Causando as fracturas compostas na T-7, escápula, úmero e ulna.
Kürek kemiğinde, kolunun üst ve alt kemiklerinde birbirine bağlı kırıklara neden olmuş.
- Pela porosidade da ulna, o morto tinha cerca de 80 anos.
Açıktaki dirsek kemiğinin gözeneklerine bakarak kurbanın yaklaşık 80 yaşında olduğunu söyleyebiliriz.
Vê aqui? No processo estilóide da ulna?
Buraya baktığımızda dirsek kemiği stiloid sürecinde.
Parece um caso de rádio fragmentado e deslocado e ulna fracturada.
Ön kol kemiği parçalanıp yerinden çıkmış. Dirsek kemiği de kırılmış.
- Ulna.
- Ulna.
Este falso entalhe inicial na ulna distal esquerda forma um ângulo de 70º.
Sol dirsek üzerinde yanlış çentik ile başlıyor harika bir 70 derecelik açısı var.
Pelo estriamento, este ferimento na ulna merece a nossa atenção.
Çiziklere göre, dirseksekteki bu yara dikkatimizi hakediyor.
Como podem ver, a direccionalidade da fragmentação óssea nas costelas sugere que foi atingido duas vezes no torso e uma vez na ulna. Isso mesmo.
Görebildiğiniz gibi, kaburgaların üzerindeki kemik dağılmalarının yönü bize gösteriyor ki, kurban iki kez göğsünden bir kez de dirseğinden vuruldu.
O tiro na ulna parece ter sido de raspão e o tamanho das feridas indicam...
Dirsekte ortaya çıkmış eğik bir darbe var ve bu yaraların büyüklüğü...
E o ferimento da ulna, foi por uma de baixo calibre.
Ayrıca dirsekteki yara daha küçük kalibreli bir mermi.
As amostras da ferida de raspão na ulna contêm agregados de cimento, traços de algas secas e fezes de falcão peregrino.
Merhaba. Dirsekteki eğik darbeden elde ettiğim parçalar, beton tozu, kurumuş yosun kalıntıları ve şahin dışkıları içeriyor.
Então, o ferimento na ulna foi resultado de um ricochete numa estrutura de cimento.
Dirsekteki yara, kurşun somut bir şeyden sektiği için meydana geldi.
A bala transferiu o material do objecto que atingiu - para a ulna da vítima. - Foi isso.
Kurşun, çarptığı nesneden kurbanın dirseğine madde bulaştırdı.
Podem ver as fracturas nas duas pernas e no rádio e ulna direitos no mesmo Raio-X.
İki bacaktaki ve döner kemikle dirsek kemiğinin yakınsal açısındaki kırıkların hepsi tek bir röntgende görülebiliyor.
Depois de limpar o tecido dissecado da ulna, vi isto.
Dirsek kemiğindeki kurumuş dokuyu temizledikten sonra, bunları gördüm.
Olha aqui para o rádio e para a ulna, não há marcas neles.
Radius ve ulna kemiklerine bakar mısın? Tek çizik yok.
Esta mordidela esmagou a ulna e o rádio.
Hem kol hem de önkol kemiği ezilmiş.
Mas, com base nas manchas de sangue, os cortes nos carpais posteriores, metacarpo, falanges proximais, rádio e ulna são perimortem.
Kesinlikle ama kan rengine göre iç bileklerdeki, el taraklarındaki parmaklardaki, ön kol ve dirsek kemiklerindeki keskin kuvvetli hasarlar ölmeden önce meydana gelmiş.
Sei que fraturou a ulna esquerda há alguns anos e não cicatrizou bem. Isso é tudo verdade?
Birkaç yıldır da sol dirseğinizin kırık olduğunu ve kötü şekilde kaldığını biliyorum.
E uma fractura por avulsão no processo olecrano da ulna.
Kol kemiğinin dirsek çıkıntısında bir avülzyon kırığı var.
Esta fractura na ulna é tipicamente o resultado do golpe de direita quando o braço está em autodefesa.
Buradaki ulna kırığı tipik sonucudur doğrudan bir darbe iken kendini savunma kolum.
Examinei os entalhes que o Fisher e a Dra. Brennan encontraram na ulna.
Fisher ve Brennan'ın dirsek kemiğinde buldukları çentiklerden numune aldım.
Ulna.
Ulna.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]