Ute traducir turco

Isso não aconteceria se os índios fossem pacíficos como diz!

Senin barışçıI dediğin Ute'ler bunlar olamaz.

- Se o apanharam, vão matá-lo!

- Ute'ler yakaladıysa onu öldürürler.

Não haverá guerra por aqui. O Exército não levará os índios para uma reserva, e os homens de Denver permanecerão sem contratos com o governo de suprimentos para a reserva.

Ute Yerlileri ile savaş olmaz U.S. Ordusu da gelmez ve Uteleri rezervasyona götürmez ve rezervasyon hazırlıkları yapan Denver'daki dostların hükümet ile sözleşme yapamaz.

Essa justiça serviu para os índios, não para mim!

Bu Ute Yerlilerin adaleti, benim değil.

Os arbustos estavam repletos de índios!

Ute'ler her çalının arkasındaydı.

Filho, se eu não fizer alguma coisa, Os índios vão queimar Crown City inteira, - e quem os pode culpar?

Yanlış bir şey yaparsan, evlat Ute'ler tüm Crown City'i yakarsa, onları kim suçlayabilir?

Os homens iam lutar com os índios!

- Adamlar Ute Yerlileri ile savaşa gidiyor.

Talvez eu não permita uma guerra com os índios por mais que você tente.

Daha fazla kazanç hırsın için Ute'lerle savaş çıkarmana izin vermeyeceğim.

Mas para seu bem, garoto, espero que esteja certo sobre esses índios.

Ama, kendi iyiliği için, bu Ute'ler konusunda umarım haklısındır.

Aqui está o nosso assunto Les, você acaba de ouvir... que os Brannon concluíram um contrato particular com os índios.

İşte hikayemiz : Brannon'ın Ute Yerlileri ile bir anlaşma yaptığını duydunuz.

Começámos a pensar que possa ter razão sobre os índios.

Ute Yerlileri ile sorun olmadığını gören insanlar..

Índios!

Ute Yerlileri.

- Ninguém sabe o que índios podem fazer.

- Ute Yerlilerinin ne yapacağını kimse bilmiyor.

O Gary jurou que os índios queriam a paz.

Gary, Ute'lar barış istiyor diye söz vermişti.

Eles dizem que Washington ordenou... que retirassem os índios para a reserva.

Washington'dan emir gelmiş ve yakında Ute'leri rezevasyonda toplayacaklar dediler.

Van e eu visitámos o local e vimos mais do que traços de índios... onde a diligência foi queimada.

Van ve ben olay yerine gitiğimizde arabanın yakıIdığı yerde Ute'ların izlerini gördüm.

Dave diz que Gary Brannon bloqueou a estrada com a carroça para que os índios pudessem atacar a diligência!

Dave diyor ki : Gary Brannon yük arabasıyla yolu kapatmıştı Ute'ler pusu kurmuşlardı, arabaya saldırdılar.

- Então quem foi?

Ute'lerin de.

E os Indians têm um corredor com dois homens fora, e um bom lançamento, para a esquerda por Dorn.

Indians bir şans yakalıyor, med två män ute. Dorn sayesinde.

Cerrano vai entrar, o grandalhão, com dois foras e a possibilidade de empatar.

Tamam, şimdi sıra büyük adam Cerrano'da, den stora mannen med 2 ute och han är den kvitterande löparen.

Começou há mais de cem anos, quando os nobres e generosos Índios Ute viviam neste território.

Bu, tam olarak 100 yıl öncesine asil ve içten Ute Kızılderililerinin, bu topraklarda yaşadığı zamana dayanır.

Legendas Cristina Krippahl

Altyazı Ute Friedsam

Eu ouvi que ele ainda vive na reserva Ute na periferia da cidade.

Hala kasabanın dışındaki kızılderili arazisinde yaşadığını duydum.

Por que não... os Gosiutes ou os Utes ou os Crow ou os Shoshone?

Neden.. .... Gosiute'ler, Ute'ler, Crow'lar ya da Shoshone'ler değil?

Se forem Crow ou Ute... Dobie verá coisas que um menino não devia ver.

Crow veya Ute Kızılderilileri ile anlaşırsak Dobie bir çocuğun görmemesi gereken şeyleri görebilir.

Meu pai disse que os Utes lutaram contra eles. Mas os Utes são tão maus como os brancos.

Babam Ute kabilesinin onlarla savaştığını söyledi,... ama Ute kabilesi beyazlar kadar kötüymüş yardımları dokunmamış.

Aqui é território Ute.

Burası Utelerin bölgesi.

Você é Ute?

Ute mısınız?

Desculpe, Ute Ausgatner.

Üzgünüm, Ute Ausgartner.

Casa de Ute Ausgatner.

= Ute Ausgartner Evi Münih, Almanya = Bu da ne?

Meu nome é Ute.

Adım Ute..

Revistei a UTE.

Bunun için H.Y.B.'i bulmaya çalıştım.

A minha mãe era uma Indígena Ute.

Annem Utah Yerlisi'ydi.

Os Guerreiros Ute estão a chegar.

Kızılderili savaşçılar hareket halinde.

Dave não viu índios.

- Dave hiç Ute Yerlisi gördün mü?

Eles não vão ajudar. Índios Ute sabem como matá-los.

Ute Kızılderilileri onları öldürmeyi biliyormuş.