Translate.vc / portugués → turco / Vail
Vail traducir turco
150 traducción paralela
Pode dizer à Caroline Vail que nada o impede de casar com ela.
Caroline Vail'e evlenmeniz için hiçbir engel olmadığını söyleyebilirsin.
Sr. Vail, vi demasiados mortos na guerra, mais um não me aborrecia.
Hemen evlenip doğuya gidebiliriz. Yaşlı bir adamı sırtından vurması için altı cani gönderen biriyle iş yapılmaz.
Já pensei bem, Sr. Vail.
Düşündüm Bay Vail.
Boa noite, Menina Vail.
İyi geceler Bayan Vail.
Vou passar a noite na casa dos Vail.
Geceyı Vail'in orada geçireceğim.
A Menina Vail.
Bu da Bayan Vail.
Adeus, Menina Vail.
Hoşça kalın bayan Vail.
Porque não vamos até Vail para o fim-de-semana?
Neden haftasonu için Vail'e gitmiyoruz?
A minha mulher escolheu esse nome em honra de Kurt Weill. Kurt Weill, um músico alemão, mas isso não é importante.
Bu isim Curt Vail adlı bir müzisyenin anısına verildi.
Todos os anos, fazemos esqui em Vail, e o meu pai paga o meu bilhete, mas eu comecei com isto de ser independente, motivo pelo qual arranjei este "emprego".
Her yıl Vail'e kaymaya gideriz ve biletimi babam öder. Ama bu bağımsız yaşama olayına başladım biliyorsun ki o yüzden bu işi kabul ettim.
- Rach, sempre vais para Vail?
- Rach, Vail'e gitmeyi mi düşünüyorsun?
Se tivesses ido para Vail ou se tivesses estado com a tua família, Ou se não tivesses... sífilis e assim, não estaríamos todos juntos.
Sen Vail'e gitseydin ya da siz ailenizle olsaydınız veya senin frengi olayın olmasaydı hep birlikte olamazdık.
por que insígnias no Vail?
Neden Vail'de öğretiyorsun?
A clientela do Vail tem mais dinheiro. Vontades boas gorjetas com as classes privadas.
Vail'deki müşterilerin daha çok araları var ve özel derslerden sonra iyi bahşiş veriyorlar.
Dagney Croft, professora de esqui, ela morrerá também.
Bayan Dagney Krofft Vail'de kayak öğretmenliği yapan küçük hanım yanında olursa o zaman o da ölür.
- Martin Vail, advocacia.
- Martin Vail'in hukuk bürosu.
O meu nome é Martin Vail.
Benim adım Martin Vail.
Estava mais uma pessoa no quarto, Sr. Vail.
Odada başka biri daha vardı, Bay Vail.
Olhe, eu sei o que parece, Sr. Vail, mas eu juro...
Bakın, nasıl göründüğünü biliyorum, Bay Vail, ama yemin ederim...
O famoso advogado criminalista, Martin Vail parece ter visitado Stampler na Maxwell Street...
Ünlü yerel savuma avukatı Martin Vail Stampler'ı bugün Maxwell sokağında ziyeret etti...
Sou Martin Vail.
Hey, ben Martin Vail.
Mas eu não sou culpado, Sr. Vail.
Ben suçlu değilim, Bay Vail.
- Sr. Vail, pode fazer uma declaração?
- Bay Vail, bir demeç alabilir miyiz?
Vou gravar as nossas reuniões para o Sr. Vail.
Görüşmelerimizi Bay Vail için kaydedeceğim.
O Sr. Vail disse-me que você teve um lapso pouco depois da morte do arcebispo.
Bay Vail Başpiskoposun ölümü sırasında zaman konusunda sorun yaşadığını anlattı.
As fotos ficam, Sr. Vail.
Fotoğraflar geçerli, Bay Vail.
Desculpe, Sr. Vail.
Afedersiniz, Bay Vail.
No mais aguardado julgamento dos últimos anos o ex-promotor estadual Martin Vail vai iniciar...
Chicago tarihinin en beklenmedik cinayetine, eski eyalet savcısı Martin Vail bakıyor...
- Sr. Vail, tudo é possível.
- Herşey mümkündür.
Woodside e Weil também foram minuciosamente interrogados pelo advogado de defesa de Stampler, Martin Vail.
Stampler'ın avukatı Martin Vail tarafından Woodside ve Weil sert bir şekilde sorgulandılar.
- Não, Sr. Vail.
- Hayır, Bay Vail.
Não, Sr. Vail.
Hayır, Bay Vail.
- O meu nome é Martin Vail.
- Benim adım Martin Vail.
Sr. Vail?
Bay Vail?
Não estou a perceber, Sr. Vail.
Anlamıyorum, Bay Vail.
- Vail?
- Vail?
Acha que o Vail não tem uma cópia?
Vail de bir kopyasının olmadığını mı sanıyorsun?
É direito do Sr. Vail. Se ele não deixar, o Sr. Goodman não testemunhará.
Bu Bay Vail'in özel hakkıdır, izin vermezse tanıklık edemez.
Decida-se, Sr. Vail.
Bir karar verin, Bay Vail.
Martin Vail.
Martin Vail.
O Sr. Vail mandou-o entregar algo a mim?
Bay Vail sizi bana bir şeyler ulaştırmanız için bana yolladı.
Seria esta a cassete que entregou pelo Sr. Vail?
Bay Vail için ulaştırdığınız kaset bu olabilir mi?
Onde é que o Sr. Vail conseguiu a cassete, se for esta a mesma?
Eğer bu aynı kaset ise Bay Vail bunu nereden buldu?
Como é que essa cassete, essa cassete porno foi parar no armário do arcebispo, de modo a que Vail a encontrasse?
Nasıl oluyorda bu kaset, bu porno kasedi, Bay Vail'in bulduğunu söylediğiniz Başpiskoposun dolabında bulunuyordu?
- O Sr. Vail disse que era sua namorada.
- Bay Vail onun sizin kız arkadaşın olduğunu söyledi.
O Sr. Vail, está pronto para continuar, chamando a sua primeira testemunha?
Bay Vail, ilk tanığınızı çağırmak için hazır mısınız?
Quem viu o que aconteceu?
Bay Vail, savaşta ölen birçok insan gördüm, birini daha görmüşüm fark etmez. Bu vadide ciddi şeyler oluyor. Ordudayken buna "düşman baskısı" derdik.
Esquece Vail.
Vail olayı yattı.
Louisa Vail.
Louisa Vail.
- Sr. Vail!
- Hey, Bay Vail.
O Sr. Vail disse-me que era a tua namorada.
Bay Vail bana kız arkadaşın olduğunu söyledi.