English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Valentine

Valentine traducir turco

1,066 traducción paralela
"Agora não posso, Valentine."
Şu an bunu yapamam, Valentine.
"Sim, é verdade." "Escute, devolva o cão."
Doğru. Dinle Valentine, o köpeği geri götür.
- É a Valentine.
Ben Valentine...
- É a Valentine.
Benim, Valentine.
- Valentine, como está?
Valentine! Merhaba yavrum.
Valentine.
Valentine!
"Valentine, está aí?"
Valentine, orada mısın?
- Adeus, Valentine.
- İyi geceler Valentine. - Sana da.
Auguste Bruner, juiz. E uma modelo, estudante na universidade de Genebra... Valentine Dussaut.
Hukukçu Auguste Bruner ve Cenevre Üniversitesi öğrencisi genç model Valentine Dussaut.
Amanhã será São Valentim, vem me ver de madrugada...
Yarın Saint Valentine Bayramı.
Sim, mas Valentine representava mais para mim que Émilia para você.
Valentine bana, Emilia'nın sana karşı olduğundan daha çok şey ifade ediyor.
Há um ano, quando Valentine foi morar com o namorado... pensei ingenuamente que Léo poderia substituí-la.
Bir yıl önce Valentine sevgilisiyle yaşamak için çekip gittiğinde Leo onun yerini alır diye düşünmüştüm.
Com Valentine, era sempre exaltado, tumultuado.
Valentine'de her şey daha şiddetli, daha tutkulu yaşanıyordu.
Gostou mais do Proteu ou do Valentim?
En çok Proteus'u mu yoksa Valentine'i mi beğendin?
Do Valentim para ver.
Görünüş olarak Valentine'i.
Como o Valentim e a Silvia?
Valentine ve Silvia gibi mi?
Mas eu interpretaria o Valentim e também a Silvia.
Ama ben Valentine ve Silvia da olurum.
Menina Faye Valentine.
Bayan Faye Valentine.
Menina Valentine!
Bayan Valentine!
Menina Valentine... Não posso pagar 300 milhões...
Bayan Valentine... 300 milyonu ödeyemem...
Eu dei-te o nome de Valentine.
Valentine ismini sana ben verdim.
Vinde, Caio, Plúbio, Valentino!
Buraya gel Publius, Caius, Valentine.
Caio e Valentino, agarrai-os.
Caius ve Valentine, icaplarına bakın.
Olá, Valentine.
Merhaba, Valentine.
Valentine Carmina.
Valentine Carmina'nın.
"My Funny Valentine."
Benim gülünç sevgilim.
E o Dickie tocava "My Funny Valentine."
Dickie de "Benim Komik aşkımı" ı çalardı.
Não, se gostares de mim... Fica, pequena Valentine...
Beni biraz olsun seviyorsan....... kal, küçük sevgilim.
- Terry Valentine.
- Terry Valentine.
Disse que queria falar com o namorado, o Valentine.
Erkek arkadaşı Valentine'la konuşmak istediğini söyledi.
O Valentine não estava lá... por isso, como saber se ele ou ela estavam envolvidos?
Valentine orada değildi. Eğer o veya kız işin içinde olsalardı, kim bilir?
Terry Valentine.
Terry Valentine.
Disseram-me que você e o Terry Valentine tinham negócios juntos.
Sadece küçük bir kuş söyledi. Sen ve Terry Valentine beraber iş yapıyormuşsunuz...
- Não conheço nenhum Terry Valentine.
Terry Valentine adında birini tanımıyorum.
O Terry Valentine é meu amigo.
Terry Valentine arkadaşlarımdan biri.
O Valentine veio ao restaurante umas duas vezes.
Valentine bazen restorana gelirdi.
Ao menos sabe quem é o Terry Valentine?
Terry Valentine'ın kim olduğunu biliyor musun?
Uma confrontação a "20" passos de distância entre você e o Valentine?
Sen ve Terry Valentine karşı karşıya? Haydi ama.
Os seus desentendimentos com esse bandido, o Valentine, não têm nada a ver comigo.
Mesele her neyse, seninle Valentine arasındaki... beni hiç ilgilendirmez.
Qual é a sua ligação a Terry Valentine?
Terry Valentine'la olan bağlantın ne?
Penso que na mesma altura do tal negócio em que... o Terry Valentine o vigarizou, privando-o da sua parte.
Aynı zamanlarda, anlaşmanız her neyse, Terry Valentine'ın seni hakkından mahrum ettiğini düşünüyorum. - Mahrum etti derken..
- Quando digo "vigarizou", eu... - Pensa que o Valentine me vigarizou?
- Terry Valentine'ın beni... bir tür anlaşmanın dışında bıraktığını mı düşünüyorsun?
Foi o segurança do Valentine que mandou aqueles tipos atrás de si.
Valentine için çalışan güvenlik şefi... Peşinizdeki herifleri gönderen o.
Consegue conservar sempre as mãos limpas, e as do Valentine.
Ama Valentine ve kendi ellerini hep temiz tutar.
Foi uma pena o dinheiro ter ido parar ao bolso do Valentine e não ao seu.
Para için üzgünüm. Seninkiler yerine Valentine'ın ceplerine girecek.
Valentine disse que telefonava.
- Valentine arayabileceğini söylemişti.
Nos autos do julgamento de 1966 a Valentine disse que os farolins do carro eram parecidos com os do carro da fuga.
- 1966'daki davayı okuyorum. Valentine önce Rubin'in arabasının arka farlarının kaçan arabanınkine benzediğini söylemiş. Benzediğini!
Tem farolins em lacinho como disse a Patty Valentine.
Dodge bulmamız gerek. - İşte Patty Valentine'ın anlattığı gibi kelebek şeklinde farlar.
- Olá, Valentine.
Selam, Valentine.
Terry Valentine...
Zaten seni yeterince üzdü. Terry Valentine...
- A Patty Valentine.
- Patty Valentine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]